Giriş
Gazetelerimiz ve Televizyon Kanallarımız
İslâm Dini ile barışık olmayan hatta ona karşıt olan medya, akıl ve bilim dışılığın öncülüğünü yapmakta ve böylece modern hurafeciliği beslemektedir. Mesela falcılık köşesi olmayan, modern falcılar olan astrologlara sayfa açmayan medyamız yok gibidir.
2016 yılında Milliyet Gazetesi’nde bir ay boyunca Ramazan sayfası hazırladım. Zina ve faiz gibi nice duyarlı olunan konuları da yazdım. Bir tek istisna ile gönderdiğim bütün yazılarım yayınlandı ama “Falcılık ve Astroloji” başlıklı yazım, “gazetemizin okuyucularının büyük bir bölümü astroloji ve falcılık köşelerini okuyor, bu yazıyı yayınlayamayacağız” dediler.
Televizyon kanallarımız da gazetelerimizin çok büyük çoğunluğu gibi hurafecidir.
Fatih Altaylı ve Habertürk
Fatih Altaylı ve Habertürk’ü bilmeyenimiz yoktur. Fatih Altaylı bilimsel görüntülü programlar yapar, akılcı ve bilimci geçinir. Geçinir de birçok gazeteci ve programcı gibi hurafeciliği de vardır. Modernleştirdiği hurafeciliğini kendisiyle saatlerce süren onlarca program yaptığı Cübbeli’den almış olsa gerek.
26 Mayıs 2020 tarihli Teke Tek programında Hande Kazanova ve diğer diğer 3-4 astrolog ile ciddi ciddi! bir program yaptı. Gök yüzüne bakıp bilgilenen! astrologlarla ülkemizin yakın geleceğini masaya yatırdılar.
Gökyüzüne Bakarak Ahkâm Kesmek
İlim adamlarını mevcut bilgi ve teknolojik bulgulardan hareketle yakın geleceğe ilişkin bazı tahminler yürütmesi normaldir. Ama gök yüzüne bakarak ahkâm kesmenin -velev ki tahmin türünden olsun- kabul edilebilir tarafı yoktur.
Yeryüzündeki sosyal olayları göksel cisimlerin hareketleriyle izah etmeye çalışmak, insan iradesini dışlamaktır. Göksel varlıklara yaratıcı güç yamamaktır. Bu da Allah’a inanan insanlar için Allah’a ortak koşmadır. Allah’a ortak koşmak ise affedilmeyecek ve bütün güzel amellerin sevaplarını giderecek Cehenneme götürücü en büyük günahtır.
Bilgili ve bilinçli olarak İslâm’ın iman esaslarına inanamayan kişiler, tahsilleri ne olursa olsun klasik veya modern hurafelere mahkumdurlar. Örneğin general olup olamayacağını astrologlara/falcılara üstelik bir de para ödeyerek soran albayların varlığına bizzat tanık olduğumu ifade etmek isterim. Yutulduğunda ahmaklığı giderecek bir hap icat edilmediği ve de edilemeyeceğine göre yapılabilecek olan bilgilendirmektir. Biz de öyle yapacağız.
Astroloji ve Falcılık Allah’a Ortak Koşma Girişimidir
Allah’ı, evreni, yerküresini, insanı, ölümü ve ölüm ötesini tanıtan; nasıl inanılacağı ve yaşanılacağını öğreten Kur’ân, Alah’ın koyduğu sosyal kanunların ve tabiat yasalarının öğrenilmesini görevimiz kılmıştır. Kur’ân bize akıl ve duyu organları yoluyla bilinemeyecek olan Gayb bilgilerinin de ardına düşülmemesini emir buyurmuştur. (İsra 36)
Astroloji ve Falcılık Allah’a Ortak Koşma Girişimidir
Doğası gereği araştırıcı bir varlık olan insanoğlu, kendisini kuşatan bütün bu bilinemezler arasında yaşadığı acziyeti kabul etmek istememektedir. Rabbimizin “Kişinin bilmediği ve bilemeyeceği bilgiler ardından koşmaması” şeklindeki buyruğunu kabul edemeyenler, akıl ve bilim yoluyla sağlanamayacak bilgileri, aklı ve bilimi dışlayarak edinmeye çalışmaktadırlar. İşte onların bu olumsuz çabalarıdır ki Astroloji ve falcılık denilen zararlı akımları doğurmuştur.
Astroloji Haram mıdır?
Yıldızlar, Yüce Rabbimizin, diğer yer ve gök varlıkları gibi hangimizin daha güzel bir hayat süreceğini denemek için yarattığı varlıklardır. (Hûd 7) Diğer Kur’ânî anlatımlarla ifade edersek onlar, izleyerek estetik duygularımızı geliştirmemiz, geceleri karada ve denizde yol bulmamız için halk edilmiş yaratıklardır. (Hicr 16; Enâm 97) Ayrıca onlar, şeytanlaşmış cinlerin ve insanların yörüngelerindeki akışlarından batıl anlamlar üreterek şerre aracı kılabileceklerine değinilmiş mahluklardır. (Mülk 5)
Astrolojinin Tanımı
Astroloji, ilgililerinin tanımına göre “Burçlar’ın, daha açık bir anlatımla yıldızların, -doğum tarihlerinden hareketle- insanlar üzerinde etkili olabileceklerini ileri süren ve varsayıma dayalı bu etkileri yorumlayan” bir semboller dilidir.
Bu tarifiyle Astroloji, en büyük günah olan Allah’a ortak koşmaya kadar açılım gösterebilen eski ve eski olduğu kadar da modern bir hurafedir. Dîn bilginlerimiz yanı sıra fizik, uzay fiziği ve astronomi bilimi uzmanlarının da bilim dışılığını belirlediği Astrolojinin içerdiği “loji/bilim” ifadesi bizi aldatmamalıdır.
Astrolojinin Kur’ân’da Yer Alan Burçlarla Bir İlgisi Yoktur
Yöntemleri farklı olsa da geleceği okumaya kalkışma olarak bir tür falcılık olduğu için falcılığı yasaklayan Kur’ân ve Sünnet ölçüleri, Astrolojiyi de içine almaktadır. Astrolojinin, Kur’ân’da bir sûrenin adı olarak geçen (Bürûc) ve gökteki güzelleştirilen varlıklarına dikkatlerimiz çekilen ve ancak Astronomi bilimine konu olabilecek olan Burûc/Burçlarla bir ilgisi yoktur. (Hicr 16)
Güneşin gökyüzündeki akışı sırasında girdiği varsayılan ve tarihlerine göre Koç, Akrep ve Yengeç gibi isimler verilen burçların, iradeli varlıklar olarak yaratılan ve ilahî emirler ve yasaklarla denemeye uğratılan insanların yaşamlarıyla da hiç ilişkisi yoktur.
İnsanları doğum tarihlerine göre burçlarla ilişkilendirip farklı kaderlerin etkisine girebileceklerini dile getirmenin bilgi kaynaklarımız olan Kur’ân vahyi, akıl ve bilimle çatışacağı açıktır.
Astroloji Şirktir
Böyle iken burçların/yıldızların mevkileri ve yörüngelerindeki seyirlerinin insanın ve geleceğinin üzerinde etkili olacağına inanmak, onlara yaratıcı güç yamamak olarak tam bir Şirk’tir, bir diğer anlatımla Allah’a eş/ortak koşmadır.
Peygamberimizin, “yağmurları, bulutlar aracılığıyla Allah’ın yağdırması olarak değil de yalnızca bulutların yağdırması olarak değerlendirip buluta yaratıcılık yamamayı, Rabbimizden nakille Şirk/Allah’a ortak koşma olarak açıkladığı” düşünülürse yıldızlarda insan davranışlarını etkileyici güç görme olan Astrolojinin Şirk yolu olduğu anlaşılabilir. (Buharî Menakıbul-Ensar 27) Tövbe edilmeyen Şirk ise bağışlanmayacak olup Cehennem’e düşüreceği kesin olan en büyük günahtır:
İslâm falcılık ve astrolojiyi yerip yasaklamıştır. Bütün bunların yerine ilmi ve bedeni çalışmayı, iyiye yormayı, ortak bilgi ve tecrübeden yararlanma olan istişareyi ve dua ile Allah’ın bilgisinden yararlanma olan istihareyi öğütleyip emretmiştir.
Ali Rıza DEMİRCAN
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…
Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…