ATATÜRK “GÖKTEN İNDİĞİ SANILAN KİTAPLAR” TABİRİNİ KULLANDI MI?

Mustafa Kemal Atatürk’ün dindar olup olmadığı hep tartışıldı bu ülkede…

Kimileri Atatürk’ü çok dindar göstermeye çalışırken kimileri de onun dindar olmadığını ileri sürdüler. Hal böyle olunca da  Mustafa Kemal Atatürk’ü toplum olarak ister istemez  ifrat ve tefrit noktasına taşımış olduk…

Aslında bu konuda gerçekten iki Atatürk var karşımızda.

Birinci Atatürk 23 Nisan 1920’de Hacı Bayramı Veli’de okunan Kur’an ve Mevlitlerle meclis açılışını gerçekleştiren Atatürk.

İkinci Atatürk ise birinci meclis  feshedilip ikinci meclisin açılışında, “Dua edilmeyecek mi?” sorusuna, “Bırakın bu safsataları” sözüyle karşılık veren Atatürk.

Bu iki Atatürk hakkında bizim en iyimser zannımız, her insanın zaman içinde belli konularda fikrinin değişebileceği yönündedir.

Atatürk 1 Kasım 1937 tarihinde beşinci dönem üçüncü yasama yılı açılış konuşmasında mecliste şunları söylemiştir:

“Dünyaca bilinmektedir ki bizim devlet yönetimimizde ki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz.”

Mustafa Kemal Paşa bu sözleri TBMM kürsüsünden söylediğinin hemen ertesi günü 2 Kasım 1937 tarihli Akşam gazetesi, haberi manşetine taşıyor.

Bu sözleri günümüzde, “ Atatürk’ün özel hayatı” olarak tevil etmeye çalışanlarında olduğunu görüyoruz. Ancak hemen şunu belirtmek isteriz ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün inanç dünyası devlet yönetimine yansımış ya da yansıtılmışsa ve başta eğitim müfredatına girmişse, “Atatürk’ün özel hayatı” deyip geçiştirilemez.

Ancak şunu da ifade edelim ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün din hakkında söyledikleri, Kurtuluş savaşında gösterdiği başarıları da örtmemelidir.

MİRATHABER.COM