islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,2728
EURO
37,0863
ALTIN
3.057,48
BIST
8.945,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Çok Bulutlu
16°C

ATATÜRK’Ü DİNDARLAŞTIRMAK YÜZSÜZLÜĞÜ

ATATÜRK’Ü DİNDARLAŞTIRMAK YÜZSÜZLÜĞÜ
11 Mart 2024 14:00
A+
A-

ODATV yine yapabileceğini yaptı.

“Atatürk başörtüsünü yasakladı diyen bu videoyu izlesin,” deyu, sözüm ona bir görüntülü belgesel hazırladı.

Amaç Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ temize çıkarmak.

Gaye “Atatürk kadının sokağa çıkmasını yasakladı, başörtüsünü yasakladı diye konuşan profesörler, hocalar”a cevap vermekmiş.

Odatv  “Atatürk başörtüsünü yasakladı diyenler mutlaka izlesin” uyarısını yapmayı da unutmadı. 08 Mart 2024

Bu arada hatırlanması gereken bazı bilgiler de verildi. Okuyalım:

[Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulduğunda laik bir cumhuriyet tanımı yoktu. Hatta dönemin anayasasında devletin dininin İslam olduğu ibaresi mevcuttu. 1928 yılında devletin dininin İslam olduğu ibaresi kaldırılmıştır. Ancak laiklik ibaresine yer verilmedi. Çok kez konuşulan 1924 Anayasası’nın 2. maddesinde devletin dininin İslam olduğu belirtilmiştir. “Türkiye Devletinin dini, din-i İslam’dır, resmi lisanı Türkçedir.” Hilafetin Anayasa’dan önce kaldırılmış bulunmasına, Anayasa’nın kendisinin de laik olmasına karşın, koşullar böyle bir kuralın Anayasa’da yer almasını gerektirdi. Kuralın Anayasa’nın 2. maddesinden çıkartılması ancak 10 Nisan 1928’de yapılan Anayasa değişikliği ile gerçekleştirilebildi. 5 Şubat 1937’de yapılan değişiklikle, 2. maddeye, devletin temel nitelikleri “Türkiye Cumhuriyeti Cumhuriyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır” biçiminde girdi.]

MİLLETİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU İSLAM KARŞITLARINI SEVMİYOR

Ne kadar zayıflatılmış olsa da milletimizin kendine özgü bir dindarlığı var. Büyük çoğunluk İslâm karşıtlığını sevmiyor. Bunu, ateistler ve deistler gibi Sol ve bilinçli Kemalistler de biliyor.

Atatürk’ü İslam karşıtı olduğu için putlaştıran kişiler ve kurumların bir kısmı, ateist değilse de deist olduğuna inandıkları Atatürk’ü bu sebeple dindar veya İslam’a saygılı olarak göstermeye çabalıyorlar. Ama sökük dikiş tutmuyor. Gayretler, zıddına sonuçlar veriyor.

Çünkü onlar 1938- 1950 arası CHP dönemi müstesna, bir asırdır sürdürülen kesif gayretlere, propagandalara ve 5816 sayılı koruyucu yasaya rağmen Atatürk’ü Ülkenin ortak değeri haline getirilemeyişini dindarlara bağlıyorlar.

Allah, kullarına adil ve merhametlidir ama cezası da pek şiddetlidir. Osmanlının son döneminde iyice ortaya çıkan İslam’dan kopuşu sebebiyle Allah verdiği Devlet Nimeti’ni, koyduğu sosyal yasa gereği  geri aldı.(Ra’d  11)

Allah, bir fikir adamı olmaktan çok eylem adamı olan Mustafa Kemal’i ve arkadaşlarını adalet kamçısı olarak kullandı. Kullanılan Mustafa Kemal de Cumhuriyet sonrası öncülük ettiği devrimlerle İslam’ı dışladı. Üstelik karşı da durdu.

BAŞ ÖRTÜSÜ ŞAPKA DEVRİMİNE BENZEME

Şapka devrimi ile adam astıran Mustafa Kemal akıllı bir devrimciydi. Fesin/sarığın yerine korku salarak şapka devrimi yapılabilirdi ama dipçikle kadınlarımızın baş örtüsüne el atılamazdı. Bazı şehir merkezlerinde buna teşebbüs edilmedi değil. Ama Ülkeye teşmil edilmesine devrimcilerin kendi anaları, eşleri ve akrabası de engel olabilirdi. Çünkü bin yıllık Anadolu tarihinde başı açıklık gayr-ı müslim kadınlarında bile yoktu.

Daha açık bir anlatımla Atatürk baş örtüsünü yasaklamadı değil, istediği gibi yasaklayamadı ve sürece bıraktı. Kaldırılması için yüreği de ömrü de yetmedi.

Bilineni tekrarlayalım:

1928’de Anayasa’dan  önce devletin dininin İslam olduğu hükmü   kaldırıldı. Sonra da 1937’de  laiklik  yerleştirildi.

“MUSTAFA”Y I  ATTI, “KEMAL”İ DE “KAMÂL” YAPTI

Mustafa Kemal, “Mustafa”yı attı, “Kemal”i de KAMÂL yaptı. Kamâl Atatürk şeklinde  nufüs kağıdı çıkardı ve resmi evraka imza attı. Peki hâlâ Mustafa Kemal demek kişiyi cehaletle suçlamak ve  saygısızlık değil mi?

Ama yok, İstiklal Savaşı’nı sömürmek için Mustafa Kemal’e ihtiyaç var. Tıpkı “baş örtüsüne ilişmedi” tezine ihtiyaç duyulduğu gibi.

İÇİMİZDEKİ DÜZEYSİZLER

Bu ülkede devrimleri unutup 1920’lere sıkışıp kalan ve Mustafa Kemal’e Kutbü’l-Aktab olduğu iftirasını yamayan ŞEYHLER oldukça…

Ve de  “Mustafa Kemal ile ilgili binlerce sayfa hatırat okudum” deyip ona dindarlık yamayan düzeysiz ilahiyatçılar  ve Anıtkabir’e liyakat  güzellemesi yapan şeyh kılıklı müfteri İslam hukukçuları oldukça Odatv’ye fazlaca yüklenmek hakkımız  olmasa gerek.

Yahu bu ne yüzsüzlük! 21 yıllık AK Partisi iktidarı ile de pekişen Kemalizm iktidarı size yetmiyor mu?

ARD

MİRATHABER.COM -YOUTUBE-