Kemalistlerin, Atatürk’ü putlaştırdığını söylediğimizde çok tepki alıyoruz. Hatta geçenlerde bir dostum arayarak, bu konuda yanlış yaptığımız konusunda beni güya uyardı.
Ona cevabım aynen şu oldu. “sen geçmişte ve günümüzde Kemalistlerin Atatürk’ü putlaştırdığına inanmıyorsun da 10 Kasımlar da Atatürk büstleri önünde secde ettirilen yavrularımızı da mı görmüyorsun?” Bu soru karşısında biraz bocaladı arkadaş ama dediğinde ısrar etmekten de vazgeçmedi…
Demek ki sabit fikirli olmak, benim dediğim doğru dayatmasında bulunmak böyle bir şey olsa gerek…
Evet Atatürk konusunda Kemalist düşüncenin geçmişte ve günümüzde onu tanrılaştırmak gibi çok büyük yanlışları olmuştur. Bu yazımızda o arkadaşıma ve o arkadaşım gibi düşünenlere örnek olması bakımından birkaç misal vermek istiyorum. Açık ve net bir şekilde söyleyebiliriz ki Kemalist düşünceye sahip birçok insan onu tanrılaştırmaktan hayâ duymamışlardır ve duymamaktadırlar.
Örneğin Faruk Nafiz Çamlıbel, Mustafa Kemal’in ölümünden sonra şu mısraları kaleme alarak, bilinçaltında ki put anlayışını ortaya çıkarmaktan çekinmemiştir. Neler söylediğine bir bakalım Çamlıbel’in!
Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil,
Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun…
Ey ilahın yüce davetlisi, göklerden eğil
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!
Mustafa Kemal’i putlaştırdınız deyince kızanlar, lütfen şiiri bir daha okusunlar!
Behçet Kemal ise biraz daha ileri giderek Mustafa Kemal’e Mevlid yazmış… Okuyalım mı biraz?
Ol Zübeyde, Mustafa’nın ânesi/ Ol sedeften doğdu ol dürdanesi!
Gün gelip oldu Rıza’dan hamile/ Vakt erişti hafta ve eyyâm ile.
Geçti böyle, nice ay nice sene/ vakt erişti bin sekiz yüz seksene.
Merhaba ey baş halâskâr merhaba/Merhaba ey ulu serdar merhaba!
Ger dilersiz bulasız oddan necât/ Mustafa-yı bâ Kemâl’e Essalat.
Bu yazılanları, Mustafa Kemal’e duyulan aşırı sevgi olarak nitelemeye çalışan aklı evveller çıkacaktır elbet… Ama kimse kusura bakmasın bu yapılan mecaz falan da değil. Bu yapılan, dini ve dini değerleri istihza etmektir. Bu yapılan, düpedüz Mustafa Kemal’i tanrılaştırma, peygamber ilan etme cehaleti ve utanmazlığıdır.
Bu milletin önüne Mustafa Kemal’in öldüğü Dolmabahçe Sarayını, Kabe’ye benzeten müptezeller dahi çıkmıştır. Ne demiş Edip Ayel?
Ay yıldızı aldık da senin üstüne sardık,
Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık?
Dolmabahçe sarayını kendilerine kıble olarak gören ve Kabe’ye benzetme basiretsizliğini gösteren adam, ne sanatçıdır ne de edebiyatçı…
Bir de Mustafa Kemal’i Behçet Kemal’den dinleyelim! Sadece Allaha ait olan yaratma eylemini Mustafa Kemal’e nasıl yamamış görelim:
Kaç yıldır Türkçeydi Tanrı’nın dili/ insana ne ilah ne de sevgili,
Ne de ana baba aratıyordu/ Her an yaratıyor yaratıyordu.
Halil Bedii’de şöyle tanrılaştırmış Mustafa Kemal’i:
Tanrı gibi görünüyor her yerde/ Topraklarda, denizlerde, göklerde;
Gönül tapar, kendisinden geçer de/ hangi yöne göz bakarsa: Atatürk.
Bu satırları bir kısmınızın hayretler içinde okuduğuna eminim. Madem başladık devam edelim ve Kemalettin Kâmi bu konuda maharetlerini nasıl dile getirmiş bakalım:
Burada erdi Musa/ Burada uçtu İsa
Bülbül burada varsa, hürriyet için öter…
Ne örümcek, ne yosun/Ne mucize, ne füsün,
Kâbe Arab’ın olsun/ Çankaya bize yeter.
Pekiyi Ömer Bedrettin Uşaklı ne demiş Atatürk için şiirinde?
Bir güneş gibi yalnız/ Sensin ülkü tanrımız.
Sizi bilmiyorum ama ben bu yazılanlardan sıkıldım. Okurken sıkıldım, düşünürken sıkıldım, yapılan densizliklere sıkıldım, dine karşı yapılan saygısızlıktan sıkıldım…
Sıkmayın bu milleti artık yahu! Diyeceksiniz ki “bu hatalar yapılmış geçmiş takma kafaya” İyi de aynı hatalar günümüzde de cereyan ediyor. Aynı kafa aynı zihniyet, Mustafa Kemal’i putlaştırmaya devam ediyor.
Hala bu ülkede, Mustafa Kemal’in başına ULU kelimesini koyarak “Ulu Atatürk” diyenler var…
Hala bu ülkede, 10 Kasım geldiğinde küçücük çocukları büst önünde secde ettirenler var…
Hala bu ülkede, “sen olmasaydın biz olmazdık” kabilinden saçmalayanlar var…
Hala bu ülkede, laikliğin arkasına sığınarak, İslam’a ve Müslümanlara saldırmayı kendine ilke edinmiş kırtıpil insanlar var…
Hala bu ülkede…. Neyse bırakalım!
Beni telefonla arayan arkadaşım ve arkadaşım gibi düşünenlere son cümlemiz şu olsun.
“Güzel ülkemin güzel insanlarının üzerinde kurduğunuz ya da kurmaya çalıştığınız baskıdan vazgeçin. İçimizde ki İsveçliler olmaya gerek yok!”
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN
ANAHTAR KELİMELER: Kemalistler Atatürk Kabe put
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, kamuoyunda infial yaratan "yenidoğan çetesi" soruşturmasına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. A…
Ebu'l Fesile isimli sahabi şöyle anlatıyor: Hz. Peygamberin ırkçılığa karşı çıkması üzerine bir gün ona…
İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları, bölgedeki gerilimi artırmaya devam ediyor. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda hayatını kaybedenlerin…
Cenab Şahabeddin “Akıl yaşta değil baştadır amma aklı da başa getiren yaştır,” der. Doğrudur. Çünkü…
Dünyanın en büyük zeytinyağı üreticisi fiyatların yarı yarıya düşebileceğini bildirdi Geçen yıl dünyanın en büyük…
Dünyevîleşme, sekülerizm kavramının Türkçe karşılığıdır. Her ne kadar farklı tanımları yapılsa da dünyevîleşmeyi, genel hatlarıyla…
View Comments