Aslında yazacaklarımız, gizli ya da saklı şeyler değil. Bu yazımızda, Kamal Atatürk’ün Hz. Muhammed (sav) hakkında bir zamanlar ders kitaplarında okutulan satırları bulacaksınız.
Hz. Muhammed (sav) bizim inancımıza göre son peygamberdir ve insanlığa büyük bir miras bırakmıştır. Aldığı vahiyle “İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkaracak” ilkeleri tebliğ eden peygamberimiz (sav)’i, Kamal Atatürk maalesef farklı görmüş ve İslam Dinini Hz. Muhammed’in (sav) kurduğunu söylemiştir.
Aşağıya alacağımız satırların, Kamal Atatürk’ün el yazmalarında mevcut olduğunu hatırlatmak istiyoruz.
İşte, Atatürk’ün peygamberimiz (sav) hakkında ki görüşleri:
“Kur’an sureleri Muhammed’e açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde, birden bire bir taraftan inmiş değildir. Muhammed’in beyan ettiği sureler, uzun bir devirde dini tefekkürlerinin mahsulü olmuştur. Muhammed bu surelere birçok çalıştıktan tedkikler yaptıktan sonra edebi bir şekil vermiştir. [1]”
Bu satırlardan da açıkça anlaşılıyor ki Kamal Atatürk, Vahye itiraz etmekle kalmıyor, Kur’an-ı Kerim’i Hz. Muhammed’in (as)çalışmalarının ürünü olarak görüyor.
Bir önceki yazımızda da dile getirdiğimiz gibi, insanın inanıp inanmama özgürlüğü vardır ve bu onun özeli sayılır. Ancak bu fikir ve düşünceler eğitim müfredatına yansımış ve devlet politikalarını etkilemiş ise, o artık kişinin özeli olmaktan çıkıyor ve bütün bir milleti ilgilendirir hale geliyor.
Atatürk’ün Hz. Muhammed (sav) hakkında (1931-1941) Ortaokul II tarih kitabında şu cümle yazılmıştır.
“Muhammed uzun bir devirde ki düşüncelerinin mahsulü olan ayetleri lüzum ve ihtiyaçlara göre bildiriyordu.”[2]
Bu satırlardan da anlaşılıyor ki Kamalist düşünce, İslam inancına zıt bir şekilde Peygamberimizi bir Nebi olarak görmüyor, halkını daha medeni ve uygar hale getirmek için çalışan bir devrimci olarak görüyor.
Atatürk’ün konu hakkında ki düşüncelerini aktardığı başka satırlar da var.
“Muhammed’i harekete geçiren bir amil samimi heyecanları olmuştur. Muhammed daha sonra irticalen dini hitabede bulunan bir vaiz oldu. Vaizlikten Nebiliğe, nebilikten de niahayet Allah’ın Rasulü haline geçti. İçinde yaşadığı insanların manevi menfaati için ve büyük bir hakikat namına mücadeleye atılmış olan Muhammed, sonunda dini bir imparatorluğun mutlak reisi bütün dünyaya hakim olmak iddiasını benimseyen muharip bir dinin müessisi sıfat ile ömrünü bitirdi. Bu iki netice münhasıran Muhammed’in kendi manevi ve fikri kuvvetinin mahsulü idi.” [3]
Bu satırlardan anlaşılacağı üzere, Atatürk’e göre vahiy diye bir şey yoktur. Kur’an, Hz. Muhammed’in kendi düşünsel ürünüdür.
Atatürk’e göre Kur’an eksiktir ve bazı ayetleri de kaybolmuştur. Bu yargıyı da yine Kamal Atatürk’ün şu satırlarından anlıyoruz.
“Muhammed’in peygamberliğinin başlangıcına dair çok eski rivayetler vardır. Bunlar artık efsanelere karışmıştır. Hakikatte Peygamberin ilk söylediği Kur’an ayetinin ne olduğu malum ve belki mazbut (kayıtlı) değildir”[4]
Sonuç olarak diyebiliriz ki, yukarıya aldığımız satılar bizzat Atatürk’ün el yazmalarında mevcuttur ve buna göre Atatürk, Hz. Muhammed (as)’ı Peygamber olarak değil, yaşadığı toplumu medeni ve uygar hale getirmek için çalışan bir devrimci olarak görüyor.
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN
[1] Atatürk’ün bütün eserleri, Kaynak yayınları 1. Basım c.24 syf 62
[2] Tarih II- Kemalist eğitimin tarih dersleri (1931-1941) Kaynak yayınları s.91
[3] Atatürk’ün bütün eserleri kaynak yayınları 1. Basım c.24 s.65
[4] Tarih, Kemalist eğitimin tarih dersleri (1931-1941) kaynak yayınları 7. Basım s. 91
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
View Comments