Ermenistan’dan topraklarını geri almaya çalışan bir Azerbaycan, giderek daha sıkı bir rejim haline dönen Türkmenistan
Azerbaycan savunma bakanlığı işgal altındaki kendi topraklarında bulunan en az 2300 Ermeni askerinin etkisiz hale getirildiğini bildirmekte. Bu sayının daha da artması bekleniyor. Ermenistan’ın sivil darbeyle iktidara gelen ve ülkede sıkıyönetim ilan eden başbakanı Nikol Paşinyan eski Sovyet ülkeleri arasındaki anlaşmalar uyarınca, şu an değilse de ileride dostlarından yardım isteyebileceklerini ifade etti.
Genel olarak Vladimir Putin’in Rus yönetimi kendisinden uzaklaşıp Fransa’ya yakınlaşan yeni Ermeni hükümetine, son olaylarda beklenenden çok daha alt düzey destek verdi, daha önce Ermenistan’ın hamisiyken, herhangi bir askeri harekât işareti göstermedi. Bu da Azerbaycan’ın topraklarını geri alması konusunda yeşil ışık olarak algılanmakta. Uluslararası toplumdan Azerbaycan ve Ermenistan’ın ateşkes yapıp görüşmelere başlaması tavsiye edilmesine karşın her iki ülke de görüşmeler konusunda isteksiz.
Ermenistan, Türkiye tarafından düşürüldüğünü iddia ettiği bir Suhoi-25 uçağının enkazının görüntülerini paylaştı. Uçağın pilotu Valeri Danelin’in de hayatını kaybettiğini bildirdi. Ancak Türkiye de Azerbaycan da Türk uçaklarının çatışmaya katılmadığını vurguluyorlar. Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Azerbaycan kendisinden ne isterse yapacağının da altını çizdi. Emmanuel Macron, Türkiye’nin savaş söyleminin Bakü’yü topraklarını geri almaya teşvik ettiğinden yakınırken Bakan Çavuşoğlu da Fransa’nın Ermenilere koşulsuz desteğinin işgalcilikte işbirliği oluşturduğunu belirtti.
Ermenistan ve onu destekleyen Rus kuvvetleri bir dizi katliam eşliğinde 1991 yılında o zaman henüz askeri bir gücü olmayan Azerbaycan topraklarının beşte birine yakın bölümünü işgal etmişlerdi. Şu anda Ermeni kontrolünde olan dörtgen bölge, Karabağ’ı içerse de bunun çevresini de kapsamakta. Bölge aynı zamanda stratejik bir bölge olan Nahçıvan’dan Azerbaycan’a açılabilecek kritik topraklar.
Son yıllarda Azerbaycan, ekonomisinin Ermenistan’dan daha iyi olması nedeniyle askeri yönden Batı komşusundan daha ileri gitti. Bu nedenle kaybedilen topraklarını geri alma yönünde fırsat aramaktaydı. Rusya’dan çok Küresel güçlere ve Fransa’ya yakın olan yeni yönetimin Moskova kalkanını geçici olarak kaybettiği esnada Ermenilerin saldırılarını Bakü, uluslararası meşru haklarını savunmak için uygun zaman olarak değerlendirmekte.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, hafta sonunda başlayan çatışmalardan sadece günler önce, 75. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu konuşmasında bölgeye barışın ancak ve ancak Ermenilerin yasadışı işgal altında bulundurdukları Karabağ ve çevresindeki topraklardan çıkmalarıyla erişilebileceğini bildirmişti.
* * * *
Türkmenistan’da cumhurbaşkanı Kurbankulu Berdimuhammedov yönetimi Anayasa değişiklikleri yapmasına karşın, bu anayasa değişikliklerinin ayrıntılarını kamuoyuna açıklamadı. Değişiklikler arasında Türkmenistan meclisinde senato işlevi görecek yeni bir kamara yer alıyor. Ancak ülkede meclis ve seçimler tamamen göstermelik. Herhangi bir muhalefet partisi bulunmadığı gibi, muhalif örgütlenme, eylem, toplantı ve gösteri vatana ihanet kabul ediliyor.
Tıpkı Türkler, Azeriler, İran Türkleri gibi bir Oğuz boyu olan ve Büyük Selçuklu imparatorluğunun kurucuların doğrudan torunu olan Müslüman Türkmen toplumu, dünyada Kuzey Kore’den sonra gelen en baskıcı rejimin altında yaşamakta. En basit konular hakkında bile açık haber alınması mümkün olmayan ülkede bir önceki cumhurbaşkanı Türkmenbaşı soyadını alan Şaparmurat Niyazov’un dişçisi ülkenin yeni diktatörü olmuştu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün hayretler içinde bırakacak şekilde Türkmenistan’da resmi olarak Korona hastalığı bulunmadığı da iddia edilmekte. Bunun aksini söylemek, hastalığın hızla yayıldığını ifade etmek, hatta bu ismin telaffuzu bile tutuklanıp ortadan kaybolmak için yeterli neden. DSÖ bir kez ülkeyi incelemek için ziyaret etmiş ancak bunda kimseyle iletişim kurmalarına izin verilmemişti. İkinci kez gelme istekleri de henüz karşılanmadı.
Oysa Türkmenistan dünyanın doğal gaz olarak en zengin ülkelerinden biri olarak Rus bory hatlarıyla Almanya üzerinden Avrupa enerji ihtiyacını karşılıyor. Ancak bu kadar zengin ülkede en az Katar kadar zenginlik içinde yaşaması beklenen halk, özellikle de başkent Aşkabat dışında fakirlik ve açlık düzeyinin altında standartlarda yaşamakta.
A. Galip GÜMÜŞDERE