İslamiyet’in yayılması ve Müslümanların İspanya topraklarına ulaşması sonrasında Hristiyanlar Kuran tercümeleri oluşturmak için çalışmalar yapmışlardır.
Bu tercümelerden ilki Petrus Venerabilis’in mütercimleri görevlendirmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu Latince tercüme 1143 yılının yaz aylarında bitirilmiştir. Bu tercümede Kuran’ın sure sistemi değiştirilerek Fatiha sure olarak kabul edilmemiş Bakara, Al-i İmran, Nisa, Maide ve diğer birkaç sure bölünerek tercüme edilmiştir. Bu Latince Kuran tercümesi daha sonra yapılan İtalyanca, Almanca ve Flaman dilindeki tercümelerin kaynağı haline gelmiştir. Bu tercümenin yapılmasındaki amaç temel kaynaklarına ulaşarak İslami tehdidi bertaraf etmektir.
Alman dilinde yapılan ilk Kuran tercümesi Nürnberg’de kadınlar kilisesi vaizi olan Solomon Schweigger tarafından yapılmıştır. Bu çeviriyi yapmadan önce papaz Kuran’ın İtalyanca tercümesini incelemiş ve yazdığı tercümeyi 1578 yılında bitirmiştir. Tercümeye “Alcoranus Mahometicus, Das ist Der Türken Alcoran: Muhammedi Kur’an, Bu Türk Kuran’dır“ adını koymuştur, alt başlıklarda verilen ifadelerde de“Muhammed bu kitabında merak uyandıran yalanlarından, rüyalarından, Türklerin ibadetinden, zekâtından, orucundan, diğer ibadet ve törelerinden bahseder.” yazısı dikkat çekmektedir.
Batılı kaynaklarda ilk olarak İtalyanca kaydedilen tercüme Andreas Arivabene tarafından yapılan ve 1547’de Venedik’te basılan tercümedir. Bu tercümenin Arapçadan İtalyancaya yapıldığı söylense de Gustav Pfannmüller 12. yy. Latince tercümeden farklı bir özelliği olmadığını söylemiştir. Arivabene tercümeye “Alcorano di Macometto” adını vermiştir. Ayrıca kitabına Arabistan tarihi, Hz. Peygamberin hayatı ve İslam hakkında özet bilgiler eklemiştir.
İlk Fransızca Kuran tercümesi bir Fransız Aristokratı olan ve İskenderiye, Kahire ve İstanbul Fransız konsolosluklarında görev alan Andre Du Ryer tarafından yapılmıştır. Arapça ve Türkçe öğrenen Ryer Fransızca Kuran tercümesini 1647 yılında Paris’te yayınlamıştır. Tercümenin adı “L’Alcoran de Mahomet”tir. Bu tercümede yanlışlar olduğu halde farklı Avrupa ülkelerinde 19 kez basılmış ve farklı dillere çevirisi yapılmıştır.
İngilizce’ye yapılan ilk Kuran-ı Kerim tercümesini George Sale yapmış ve tercüme 1734 yılında Londra’da yayınlanmıştır. Sale kitabın girişinde akaid, fıkıh ve mezhepler tarihinden aynı zamanda Cahiliye devrinden, Yahudi ve Hristiyan kabilelerinden, haram ve helallerden ve Kuran’ın içeriğinden bahsetmiştir. Sale’in çevirisinde Keşşaf, Beydavi ve Celaleyn tefsirleri gibi İslami kaynakları kullanması dikkat çekicidir. Kitabın baskıları 101’i aşmıştır. Kitap aydınlanma döneminin etkilerini taşır.
Kuran’ın tamamını tercüme eden metinler olduğu gibi kısmi çeviriler de mevcuttur. Çeşitli Avrupa dillerinde farklı Hristiyan yazarlar Kuran’ın tercümesini yapmışlardır. Ortaçağda yapılan ilk tercümeler daha çok reddiyeci bir üsluba sahiptir. Burada Müslümanları daha iyi tanıma isteği olduğu gibi, İslamiyet’i ve Peygamberini yalanla itham etmek niyetinin ve sabit bir önyargının mevcut olduğu görülür.
Zehra Kaya