<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
Avrupa, liderlik krizi ve güvenlik sorunları ile karşı karşıya. ABD’nin değişen politikaları kıtadaki istikrarsızlığı artırırken, Avrupa ülkeleri kendi güvenliklerini sağlama konusunda yeni adımlar atmak zorunda. Institute for Security Studies’in analizine göre, Avrupa sadece sınırlarını korumakla kalmamalı, aynı zamanda Batı ittifakının geleceğini garanti altına alacak yeni bir güvenlik şemsiyesi oluşturmalıdır.
Donald Trump’ın izolasyonist politikaları ve Putin ile ilişkileri, Avrupa’daki liderleri endişelendiriyor. ABD’nin Avrupa güvenliğindeki rolü azalırken, kıtada “ABD’siz bir Batı ittifakı” fikri daha fazla tartışılmaya başlandı.
İngiltere, Fransa ve Almanya, yıllardır ABD’nin Avrupa savunmasının garantörü olmasını savunuyordu. Ancak Trump’ın politikaları, bu üç ülkeyi kendi güvenlik politikalarını güçlendirmeye itiyor.
Bu üç ülke, Avrupa güvenliğinde daha büyük bir rol üstlenmek zorunda. Ancak, her biri farklı zorluklarla karşı karşıya:
. İngiltere: Brexit sonrası AB ile ilişkileri karmaşık bir hal aldı. Kendi ulusal çıkarlarını korurken Avrupa’nın güvenliğine nasıl katkı sunacağı belirsiz.
. Fransa: Macron’un stratejik özerklik vurgusu, Almanya ile ortak bir Avrupa savunma politikası oluşturma çabalarıyla örtüşse de, Avrupa genelinde geniş bir mutabakat sağlanabilmiş değil.
. Almanya: Düşük savunma harcamaları nedeniyle eleştirilen Berlin, NATO yükümlülüklerini yerine getirmek için daha fazla askeri yatırım yapmak zorunda. Ancak, ekonomik yavaşlama ve iç politikadaki istikrarsızlık bu süreci zorlaştırıyor.
Avrupa’nın güvenlik krizi yalnızca ABD ile ilişkilerden kaynaklanmıyor. Rusya ve Çin de kıtanın güvenliğini tehdit ediyor:
. Rusya, Ukrayna’daki askeri faaliyetleriyle Avrupa’da siyasi ve askeri riskleri artırıyor.
. Çin, Avrupa’daki ekonomik nüfuzunu genişleterek kıtanın stratejik kararlarını daha da karmaşık hale getiriyor.
ABD’nin küresel liderlikte geri çekilmesiyle birlikte, Avrupa’nın kendi savunma politikasını oluşturması kaçınılmaz hale geldi. Ancak Avrupa ülkeleri içinde görüş ayrılıkları bu süreci zorlaştırıyor.
Avrupa’nın geleceği, güvenlik ve liderlik krizine nasıl yanıt vereceğine bağlı. Trump sonrası ABD’nin politikaları hâlâ belirsizliğini korurken, Avrupa’nın yeni bir savunma doktrini oluşturması kaçınılmaz görünüyor. Ancak, kıta içindeki siyasi bölünmeler ve ekonomik zorluklar ortak bir strateji oluşturmayı zorlaştırıyor.
Avrupa, tarihindeki en büyük güvenlik sınavlarından biriyle karşı karşıya.
MiratHaber.com – YouTube