Avustralya’da yayınlanan bir rapora göre, İslami finansın küresel kapasitesi bu beş yıl içinde 3.5 trilyon ABD dolarını (18,5 Trilyon TL) geçeceği tahmin ediliyor. Avustralya sözde İslami finans sektöründe bölgesel bir lider olmak istiyor ve bu yönde adımlar atıyor. Bununla birlikte vergi yasalarının bu sektörde lider olmasının önünde bir mani olduğu uzmanlarca belirtiliyor.
Kur’an faizi yasakladığından, Müslüman dünyadaki finansal işlemlerin farklı şekillerde yapılandırılması gerekiyor, çağımızda da buna getirilen bazı çözümlere İslami finans ismi takılmış durumda. Ancak pek çok Müslüman uzman bunun aslında faize çok benzer olduğu ve faizci bankacılığı güçlendiren bir hile olduğunu iddia ediyor.
Sparke Helmore hukuk bürosu İslami finans başkanı Andrew Johnston, Avustralya’da mevzuatın bazı engeller oluşturduğunu, örneğin damga vergisinin bu tür işlemleri iki kez vergilendirmesi anlamına geldiğini belirtiyor. Johnston, “Bu büyük sorun, çünkü aksi takdirde işlemler kârsız hale geliyor. Eğer iki kez damga vergisi ödüyorsanız, Avustralyalılar bunu ödemez çünkü çok para” şeklinde konuyu irdeledi. “Maliyet Avustralya’da bunun yayılmasını engelliyor.”
Johnston, belirli bir İslami odaklı finansman ekibine sahip olan tek büyük banka olarak National Australia Bank’ın bu sektörde lider olma çabasını örnek gösterdi.
Avustralya, gerek çok sayıda Müslüman’ın yaşadığı gerekse dev nüfusa sahip komşu Endonezya ile Malezya, Brunei gibi Müslüman çoğunluklu ülkelere ve Filipinler gibi kalabalık Müslüman azınlıkların yaşadığı Güneydoğu Asya ülkelerine yakın ve burada yaşayan çeyrek milyar Müslüman’ın birikimlerinden yararlanmak istiyor.
Mirat Haber Ajansı
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi