Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş cuma namazı düzenledi. Cuma namazı sonrasında farklı ülkelerden gelen İslam alimleri bir araya geldi. Ardından Erbaş, Siyonist İsrail’in Gazze’ye ve Refah’a yönelik saldırılarına karşı “Gazze’deki katliamı durdurun” çağrısı yaptı. Ayrıca Refah şehrine düzenlenen saldırıları insanlık dışı olarak nitelendirip uluslararası toplumu acil önlemler almaya çağırdı. Filistin Alimler Birliği Başkanı Nevvaf Tekruri ve Mısır El-Ezher Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cemal Abdulsattar da Erbaş’ın çağrısına destek verdi. Gazze’de ateşkes sağlanana kadar İslam ümmetinin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladılar. Bu birlik mesajı, Ayasofya’nın tarihi duvarları arasında yankı bulurken, uluslararası düzeyde İslam topluluğunun dikkatini çekti.
İstanbul’un simgelerinden Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kılınan cuma namazının ardından, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, farklı ülkelerden gelen İslam alimleriyle bir araya geldi. Erbaş, Siyonist İsrail’in Gazze’ye ve Refah şehrine yönelik saldırıları durdurması için çağrıda bulundu. Ayrıca uluslararası toplumu harekete geçmeye davet etti.
Erbaş, basın açıklamasında, Refah şehrine yönelik saldırıların insanlık dışı olduğunu vurguladı. “Gözü dönmüş caniler, yüz binlerce masumun sığındığı ve güvenli bölge ilan edilen Refah şehrine saldırmaktadır. İsrail’in Gazze’ye ve Refah şehrine yönelik saldırılarını derhal durdurması gerek”, dedi. İnsani yardımların ulaştırılması ve yaralıların tedavi edilmesi için uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Filistin Alimler Birliği Başkanı Nevvaf Tekruri ve Mısır El-Ezher Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Cemal Abdulsattar, Erbaş’ın çağrısına destek verdi. Tekruri, “Gazze’deki ateşkes sağlanana kadar ümmet olarak birlikte hareket etmeliyiz”. Dedi. Abdulsattar saldırıların derhal durdurulması için uluslararası toplumu harekete geçmeye davet etti. Ayasofya’nın tarihi duvarları arasında yükselen bu birlik mesajı, dünya genelinde İslam topluluğunun dikkatini çekmek adına olumlu bir tavır olarak görülmüştür.
İslam ülkelerinden gelen alimlerin yaptığı bu açıklamayı olumlu buluyoruz. Ancak İsrail sözden anlasaydı, Filistinli kardeşlerimiz bu günlere gelmez bu acıları çekmezdi.
İsrail, güçten anlar, ekonomik yaptırımdan anlar… Filistin’e askeri manada yardım ve destek yapamıyorsanız ve de ekonomik manada köşeye sıkıştıramıyorsanız, siz ne kadar konuşursanız konuşun ne kadar kınarsanız kınayın, katil İsrail örgütü katliamlarına devam edecektir.
Halkımıza İsrail ürünlerini boykota çağırır, diğer taraftan her gün İsrail’e 8 ticari gemi gönderirseniz, Ayasofya’nın önünden yaptığınız “Katliamı durdurun çağrısı” hiçbir anlam ifade etmez. Zaten İsrail’de bu çağrıyı iplemez…
Biz, Ayasofya’da toplanarak çağrı yapan İslam alimlerinden, kendi yöneticilerine seslenmelerini, “İsrail ile ticari anlaşmaları durdurun” çağrısı yapmalarını beklerdik. Biz, İslam alimlerinden kendi yöneticilerine, “Ülkelerimizde ki Amerikan üslerini kapatın” çağrısını yapmalarını isterdik. İslam alimlerinden, “İsrail, ABD ve AB’ye petrol arzını durdurun” diye haykırmalarını beklerdik.
İsrail’e “Gazze’de ki katliamı durdurun” çağrısı yapmakla, maalesef cihad yapmış olmuyorsunuz. Bu saatte sonra, sizin gibi değerli İslam alimlerine cihadın nasıl yapılacağını anlatmak, bize düşmemeliydi…
MİRATHABER.COM