Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ilişkiler gün geçtikçe daha da ileri seviyeye yükseliyor. Türkiye-BAE arasındaki milyarlarca dolarlık ticaretin yeni güzergahı, zamandan da üçte iki tasarruf sağlayacak.
Koronavirüs pandemisi tedarik zincirini etkiledi ve deniz taşımacılığının konteyner fiyatlarında baş döndürücü bir artışa neden oldu. Ancak yeni Türkiye-BAE ticaret koridorunun hem zaman hem de maliyet açısından verimli olması bekleniyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) çıkan ve İran üzerinden Türkiye’de İskenderun limanına ulaşan ticaret rotasıyla, nakliye süresi 21 günden bir haftadan kısa bir süreye düştü.
Türkiye ile BAE arasındaki yeni ticaret yolu, her iki ülkeden yapılan sevkiyatların süresini, 21 günden 6-8 güne düşürüyor.
Aynı zamanda Türkiye’nin Akdeniz’de önemli bir lojistik merkez olması ve bölgede artan ihracatının bir parçası olarak, Ankara ve İslamabad da, İran üzerinden benzer bir güzergah için anlaşma imzaladılar.
Bu tür umut verici projeler, ihracat maliyetini ve Türkiye ile BAE arasındaki ihracat süresini altı ila sekiz güne, Pakistan’dan gelen mallar için ise sadece 10-12 güne indiriyor.
Projeye göre Türkiye, BAE’nin Şarika (Al Sharjah) limanından İran limanına gelen sevkiyatlar ve ardından tırlarla İran ve Türkiye arasındaki Bazergan-Gürbulak sınır kapısına yönelecek. Türkiye böylece, İran’daki Bandar Abbas limanının kullanımından faydalanacak.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Pakistan’dan Türkiye’ye “TIR Karnesi” kapsamında yapılan ilk taşımalar, hem zamandan hem maliyetten tasarrufun yolunu açtı.
Şarika’dan çıkan ilk yük, Basra Körfezi üzerinden Bender Abbas Limanı’na ulaştı. Sonrasında Türkiye’ye Gürbulak Sınır Kapısı’ndan giren yükler, İskenderun’a ulaştırıldı. Yükün yolculuk süresi, bir haftadan daha az bir süre aldı.
Güzergah, bölgedeki ticaret faaliyetlerini kolaylaştırabilir ve bir sevkiyatın Süveyş Kanalı üzerinden geleneksel deniz yolunu takip etmesi için gereken sürenin üçte ikisini kurtarabilir.
Yeni rota, daha düşük nakliye ve zaman maliyetleri nedeniyle ihracat ve ithalat maliyetlerinin azaltılmasına katkıda bulunuyor.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BAE’ye yaptığı son ziyarette, özellikle ticaret ve tedarik zinciri kaynaklarında iş birliğinin herkes için önemli olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, her iki ülkenin de önümüzdeki şubat ayında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Abu Dabi’yi ziyareti sırasında imzalanması beklenen kara taşımacılığı anlaşmasına hazırlandığını vurguladı.
Topraklarından geçen tırlara uygulanan tarifelerden yararlanacağı için finansal ve jeopolitik faydalar sağlayan projeyi, İran da memnuniyetle karşıladı. Bu hamle ayrıca, İran’ın yıllarca süren ekonomik ambargo nedeniyle izolasyonunu hafifleterek bölgedeki ticaret hareketine somut bir katkıda bulunacaktır.
İran geçtiğimiz günlerde Türkiye sınırına giden uluslararası yolunun tamamlandığını duyurarak, Türkiye’yi Irak üzerinden Arap Körfezi ülkeleriyle bağlayacak benzer projelere kapı açtı.
BAE’den gelen yatırımlar ekonomiyi canlandıracak ve Türkiye’nin bir ihracat devi haline gelmesine yardımcı olacaktır.
Ortalama yıllık ticaretin yaklaşık 8 milyar dolara ulaştığı her iki ülke arasında ticaret ve yatırımların artacağı bekleniyor. BAE, Türkiye’de yüksek hacimli doğrudan yatırıma sahip en büyük Arap ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, iki ülke arasındaki ticaret 2017’de 14,8 milyarken bozulan ilişkiler nedeniyle 2018’de 7,6 milyar dolara ve 2019’da 7,4 milyar dolara geriledi.