Irak merkezî yönetimi IKYB ile müzakere masasına oturmak için “havalimanlarının, sınır kapılarının ve petrol gelirlerinin Bağdat’a teslim edilmesini ve yasa dışı referandumun iptalini” şart koşuyor.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) hükümeti, gayrimeşru referandum sonrası iplerin kopma noktasına geldiği Bağdat ile diyaloğa hazır olduğunu açıklasa da merkezî yönetim, belirlediği şartlar yerine getirilmeden masaya oturmamakta kararlı görünüyor.
Irak merkezî yönetiminin yerine getirilmesini istediği şartların başında “havalimanlarının, sınır kapılarının ve petrol gelirlerinin Bağdat’a teslim edilmesi ve yasa dışı referandumun iptal edilmesi” geliyor.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, “Erbil’den açıkça’referandumu iptal ettik’ açıklaması yapılmadığı, sınır ve gümrük kapılarıyla havalimanlarının kontrolleri Bağdat’a teslim edilmediği, Peşmerge güçlerinin 2003 öncesi sınırlarına çekilmediği ve petrolden elde edilen gelirler merkeze iade edilmediği takdirde” Neçirvan Barzani başkanlığındaki bölgesel hükümetle görüşmeyeceğini ve diyalog sürecine başlamayacağını net bir şekilde ifade ediyor.
İbadi, salı günkü basın toplantısında Erbil’in bu şartları yerine getirmeye hazır olmadığını da söylemişti.
Irak başbakanlık çevrelerinden yansıyan bilgilere göre İbadi, öne sürdüğü şartlar yerine getirilmeden Erbil ile müzakere masasına oturmayacak. Bu şartların belirli bir süre zarfında gerçekleşmemesi hâlinde ise İbadi, başka seçenekleri devreye sokacak.
Bu seçeneklerden biri Neçirvan Barzani’nin yerine, bir süre önce hayatını kaybeden Kürt kökenli eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin oğlu Pavel Talabani ile müzakerelerde bulunmak.
Pavel Talabani, 4 Ocak’ta sürpriz şekilde Bağdat’a gelerek İbadi ile basına kapalı bir toplantı gerçekleştirmişti. Görüşmede, referandum sonrası yaşanan kriz ve memur maaşları konusunun ele alındığı açıklanmıştı. İbadi, aynı gün IKBY’deki muhalefet partilerinden oluşan heyeti de Bağdat’taki çalışma ofisinde ağırladı.
Başbakana yakın yayın yapan ülkenin resmi gazetesi de İbadi’nin Erbil’deki mevcut yönetim yerine muhatap alacağı alternatif grubu (Pavel ve muhalefet heyeti) değerlendireceğini yazdı.
İbadi, Kerkük ve tartışmalı bölgelerde olduğu gibi IKBY’de de merkezî yönetimin güvenliği ve denetimi ele geçirmenin yasal hakkı olduğu mesajını sürekli tekrarlıyor.
Erbil’in, şartlarını yerine getirmeyi reddetmesi hâlinde İbadi’nin bunu “güç kullanarak” hayata geçirmeyi planladığı da dillendirilen iddialar arasında.
Bağdat ile Erbil arasında özellikle referandum sonrası yaşanan sorunlardan öne çıkanlardan biri de IKBY’deki memur maaşlarının ödenmesi konusu.
Erbil, maaşların Bağdat tarafından ödenmesini isterken, Başbakan İbadi, bölgesel yönetimin memur kaydına güvenmediklerini, öncelikle bunların merkez tarafından denetlenip gerçek verilere ulaşılması gerektiğini savunuyor.
İbadi bunun için komite kurduklarını ve çalışmalara başlandığını aktarmıştı. Denetleme çalışmalarına başladıklarını ifade eden İbadi, ilgili komitenin sadece Bağdat’tan faaliyet yürütmesini değil, IKBY’ye giderek orada da denetim mekanizmasını devreye sokmasını istiyor.
İbadi, salı günü yaptığı açıklamada, “IKBY’deki memur maaşlarını onların değil, kendi yöntemimizle ödeyeceğiz.” demişti. Bunun üzerine açıklama yapan IKBY Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayı ise İbadi’nin sözlerinin sonuç vermeyeceğini ifade ederek, sorunların çözümü için Erbil ile müzakereye başlanmasını talep etti.
Erbil’de bir denetim çalışmasına IKBY’nin izin vermeyeceği belirtilirken, maaşların ödenmesi konusunda kısa vadede bölgedeki memurları tatmin edecek bir sonuca da ulaşılamayacağı tahmin ediliyor.
Irak Başbakanı İbadi’nin Erbil’e bildirdiği ve yerine getirilmesini istediği taleplerinin tam listesi şöyle:
“Peşmerge güçlerinin 2003 öncesi sınırına çekilmesi, havalimanları ve sınır kapılarının yönetim ve denetimiyle IKBY’deki kamu gelirlerinin Bağdat’a teslim edilmesi, Peşmerge’nin Irak Savunma Bakanlığı’na bağlanması, terör olaylarına giriştikleri gerekçesiyle haklarında tutuklama kararı çıkarılan ve Erbil’de ikamet eden bazı yetkililerin Bağdat yargısına teslim edilmesi, IKBY’deki tüm yetkililerin başka bir ülkeyi ziyaret etmeden önce Bağdat’tan onay alması ve hiçbir yabancı ülke yetkilisinin Bağdat onayı olmadan Erbil’i ziyaret etmemesi.”
İbadi’nin “en önemli” diye nitelendirilen şartı ise IKBY’nin resmen referandumu iptal ettiklerini duyurması.
Erbil yönetimi, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere ABD, İngiltere, Almanya, Türkiye ve uluslararası toplumun iptal çağrılarını dikkate almaksızın, 25 Eylül 2017’de gayrimeşru referandum yapmıştı. Bunun üzerine Bağdat merkezî yönetimi, askerî operasyon başlatarak başta Kerkük kenti olmak üzere diğer tartışmalı bölgelerin yüzde 95’inde denetimi Peşmerge’nin elinden aldı.
Erbil, Bağdat’ın kontrolü sağladığı Kerkük’teki Bay Hasan ve Havana Petrol kuyularından çıkarılan 300 bin varil petrolden de oldu. IKBY böylece, memur maaşlarını temin ettiği petrol gelirinin önemli kısmını kaybederken bu gelirler Bağdat’ın eline geçti.
İbadi yönetimi ayrıca, gayrimeşru referandumdan 4 gün sonra IKBY hava sahasını kapatarak Erbil ve Süleymaniye havalimanlarındaki uluslararası uçak seferlerini askıya aldı.
Söz konusu havalimanlarında sadece iç hatlar ve Bağdat’ın onayıyla “diplomatik, askerî ve insani yardım” için seferler yapılabiliyor.
Bağdat’ın uyguladığı bu yaptırımlar, bölgesel yönetimin turizm gelirlerine de büyük darbe vurdu. Irak’ın IKBY dışındaki kentlerinden ve İran ile Türkiye’den bölgeye gelen turist sayısında ciddi azalma oldu.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi