Mirat Haber Ajansı
Bahreyn’de büyük çoğunluğu oluşturan yerel halkı temsil eden muhalif siyasi teşkilatları ABD Donanması’nın Beşinci Filosunun küçük Basra Körfezi krallığındaki varlığına karcı çıktı. Konuşlandırmanın gayrimeşru olduğunu ve Bahreyn halkı tarafından hoş karşılanmadığını vurguladılar.
Bahreyn Hak ve Demokrasi Özgürlük Hareketi yayınlanan açıklamada “Bahreyn’deki Amerikan askeri varlığının herhangi bir meşruiyeti yok ve hoş karşılanmıyor. Bahreyn’de konuşlanan ABD güçlerinin yasalara göre de meşruiyeti yoktur, çünkü bunların mevcudiyeti herhangi bir yasal mevzuat olmaksızın yapılan özel keyfi anlaşmalara dayanmaktadır. Bu tür anlaşmalar gizlice yapıldı ve onlarca yıldır Bahreyn halkı için acılara yol açtı” sözlerini kullandı.
Hareket halkın çoğunluğunu temsilen “Bahreyn’deki yönetim halka dayalı demokratik meşruiyetten yoksundur ve sistem diktatörlüktür. Halkın özellikle önemli konularda kararlara ve yasalara hiçbir katılımı yoktur. İnsanlar ülkedeki sahte parlamentoda gerçek bir temsile sahip değiller ve bu nedenle ABD Beşinci Filosu ve İngiliz Kraliyet Donanması üssü gibi yabancı askeri üsler gayri meşru ve özgür Bahreyn ulusunun iradesine karşıdır” beyanatını paylaştı.
Muhalefet örgütü, Başkan Donald Trump’ın kusurlu politikaları nedeniyle Bahreyn’de ABD’ye karşı düşmanlığın benzeri görülmemiş düzeye ulaştığını vurguladı. Binlerce rejim karşıtı protestocu, Şubat 2011 ortasında ülkede ayaklanma başladığından bu yana Bahreyn’de neredeyse her gün gösteri düzenledi.
Muhalefet El-Halife rejiminin gücü bırakmasını ve tüm Bahreynleri temsil eden adil bir sistemin kurulmasına izin vermesini talep ediyorlar. Başkent Manama yönetimiyse, herhangi bir muhalif hareketi bastormak için zalimce çabalar içinde. 14 Mart 2011 tarihinde, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden birlikler, Bahreyn’de demokrasi isteyen halkı kanlı biçimde bastırmak için ülkeye girdi.
Bahreyn de dahil Basra Körfezi kıyılarında geleneksel olarak Caferi mezhebinden Araplar yaşamakta. 18. yüzyıldan itibaren İngiltere’nin bölgede gücünü artormak için İngiliz destekli Vahabi mezhebine bağlı ve Arabistan’ın iç bölgelerinden gelen ve Suud aşiretine akraba olan bedevi aşiretleri İngiltere desteğiyle bölgeye yerleştirildiler ve mevcut yönetimleri oluşturdular. Kuveyt ve Bahreyn’in yanısıra Suudi Arabistan’ın Basra Körfezi bölgesi de Caferi çoğunlukta bir nüfusa sahip. Bu ülkelerde sıradan halk, yönetimlerce siyasal, ekonomik ve dini baskı altında.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi