Müzik, notaların meydana getirdiği ahenkle insan ruhunu derinden etkileyen bir araçtır. Nitekim kadim tıpta bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzde de müziğin -özellikle depresyon olmak üzere- psikolojik rahatsızlıklar üzerindeki olumlu etkisiyle alakalı çalışmalar, bunu destekler niteliktedir.
Herhangi bir söz veya şiir müzik eşliğinde söylendiğinde etkisi daha da artmakta, insanın ruh halini şekillendirdiği gibi içerdiği sözlerin manasına göre düşünce yapısını da belirleyen bir özellik kazanmaktadır. Bu durum, müziği faydalı olduğu kadar tehlikeli bir konuma da getirmektedir. Televizyonda yayınlanan reklamlara bakıldığında ortalama 30 saniyelik bir kesitin, müzikal bir nitelik kazandırılmış nice slogan barındırdığını görmek zor olmayacaktır. Pazarlama stratejilerinde etkin bir şekilde kullanılan müzikle insanlar satın almaya yönlendirilmekte, sözgelimi neşeli müziklerle satın alınması istenen nesnenin kişiyi mutlu edeceği mesajı verilmektedir.
Bununla birlikte müziğin bizi en çok etkilediği alan şüphesiz şarkılardır. Sözlü müzikler, popüler kültürün en önemli araçlarından biri olmakla birlikte gündelik hayatımızda da sıkça karşılaştığımız bir türdür. Bir Müslüman olarak, karşılaştığımız şarkıların üzerimizdeki etkisinin muhasebesini yaparak dinleyeceğimiz müzik türüne karar vermemiz gerekir. Burada müziğin türü kadar sözlerin içeriği de önem arz etmektedir. Her ne kadar etkilenmeyeceğimizi düşünsek de yapılan çalışmalar, belli bir melodiyle ifade edilen sözlerin insanda daha kalıcı bir etki yaptığını göstermektedir. Sık sık dinlenerek tekrar ile bu bağlantı güçlendirilirse etkisi de daha yüksek olacaktır.
Dikkat edilmesi gereken içeriklerde argo, küfür kullanımıyla birlikte zamanla bize normal gelmeye başlayan düşünce kalıpları da bulunmaktadır. Sözgelimi hayata bir kere gelindiği ve onun da eğlenceyle geçirilmesi gerektiği özellikle pop şarkılarında sıkça vurgulanan bir kalıptır ve dinimizin bize kazandırdığı bakış açısıyla tamamen zıttır. Dünyaya bir kere geliyor olmamız doğru olmakla birlikte bu gerçek, bizi buradaki vaktimizi ahirete azık olması için en verimli şekilde değerlendirmeye sevk etmelidir; ahiret yokmuş gibi sefahete atılmaya değil. Yine aynı şekilde kötülüklerle dolu bu dünyada yapayalnız olma, herkesin düşman olması gibi pesimist ifadeler İslam’daki pozitif bakış açısına ve ümmet bilincine aykırıdır. Zira dünyada kötülükler olduğu gibi iyilikler, güzellikler de vardır. Allah kullarına zulmetmez, merhamet eder. Müslüman bir insan diğerlerine uhuvvet hissiyle yaklaşmalıdır.
Müzik her ne kadar o anki ruhsal durumumuzu yansıtmasıyla bizi cezbetse de, uzun vadede, ilk bakışta garipseyerek dinlediğimiz şarkılardaki düşünceler zamanla bizim düşünce biçimimiz halini almaya başlayabilir. Bu sebeple bize Rabbimiz tarafından bedenimiz gibi ruhumuzun da emanet olarak verildiğini hatırlamalı ve ruhsal sağlığımızı gözeterek o emanete sahip çıkmaya çalışmalıyız. Unutulmamalı ki küçük tavizler her zaman peşinden daha büyüklerini getirir.