Kış aylarının mucizevi besini, sağlıklı beslenmenin vazgeçilmezi bal.
Sabahları bir, akşamları bir kaşık bal bağışıklık sistemini dengede tutup gün boyu tatlı ihtiyacını karşılar. Mide ve bağırsaksakları, sinir sistemini dengeler. Ülsere iyi geldiği gibi damar tıkanıklığına da şifalandırır. Peygamber efendimiz (sav) buyurmuştur; “Bal yiyin zira içinde bal bulunduğu için meleklerin rahmet dilemediği hiçbir ev yoktur. Bal yiyenin midesine deva girer ve günahlar uzaklaşır. Bir kişi ölür ve bedeninde bal bulunursa, bedenini cehennem ateşi yakmaz. Her sabah bal şurubu içenler hasta olmaz. Benim nazarımda, bal gibi şifa yoktur.’
Şifalı özelliklerinden dolayı, bebeklerden yaşlılara her yaş grubunun gerekli besin maddesidir.
Bir nohut tanesi kadar propolis ve aynı miktarda bal mumunu, bal ile birlikte çiğnemek, ağız ve burun damarlarındaki tıkanıkları giderir.
Günlük kahvaltılık tüketimi dışında alternatif sağlık açısından kültürümüzde yer alan öneriler de hatırlamak da fayda varsa da doktorunuza başvurduktan sonra denememeniz önerilir.
Bal, mide, bağırsak, ülser, sinir sistemine iyi gediği gibi;
Varis ve ağız yaralarına, çıbanlara, ciltte oluşan iltihaplı yaralara bal sürmek şifalıdır.
Bal, göze ve göz yaralarına merhem, ağız temizleyici ve damar açıcı olarak da kullanılır.
Kulağa eşit miktarda bal ve ılık suda eritilmiş kaya tuzu damlatmak kulağı iltihaptan temizler.
Bademcikler şiştiğinde ağızda bal tutmak faydalıdır.
Bal uykusuzluğun en iyi ilacıdır.
Bal yemek ile birlikte veya yemekten hemen sonra yenirse, tüm şifa özelliğini kaybeder, alerjik etki yapabilir. Balın fazlası şişmanlatır, tembellik yapar, uykuyu çoğaltır. Tedavi amaçlı bal tüketmek isteyen gün için her sabah veya akşam aç karnına 1 tatlı kaşığı bal yiyebilir.