Mirat Haber Ajansı
Bu hafta küresel bir nükleer izleme ağı, İsveç’te bir istasyonda Baltık Denizi’nin bir yerinden ancak tam yeri açıklanamayan “normalden daha yüksek seviyelerde” radyoaktif izotoplar tespit etti. Grup 26 Haziran’ın sonlarında gördüğü seviyelerin “insan sağlığına zararlı olmadığını” söyledi. Kapsamlı Nükleer Test-Yasaklama Anlaşması Örgütü (CTBTO) başkanı Lassina Zerbo, 22-23 Haziran’da tespit edilen genel olarak sivil nükleer faaliyetlerle (sezyum-134, sezyum-137 ve rutenyum-103) ilişkili üç radyonüklid seviyesinin yükseldiğini tweetledi. Görünüşe göre St. Petersburg, Estonya, güney Finlandiya ve İsveç’i önceki 72 saatin herhangi bir noktasında radyoaktif partiküllerin “olası kaynağı” olarak tahmin eden batı Rusya’nın uzanımlarında bir alanı vurguladı. Finlandiya, Norveç ve İsveç nükleer güvenlik ajansları da bölgedeki radyoaktif izotopları belirlediklerini ve seviyelerin insanlara zararlı görünmediğini de eklediklerini söyledi. Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü 26 Haziran’da yaptığı açıklamada, “hesaplamaları radyonüklitlerin batı Rusya’nın yönünden geldiğini gösteriyor.” Hollandalılar, özelliklerin “bir nükleer enerji santralindeki yakıt elementine zarar verebileceğini gösteriyor” dedi.
Ancak Rusya’nın hidrometeoroloji ve çevresel izleme ajansı Rushidromet 27 Haziran’da radyoaktif partiküllerde herhangi bir artış tespit etmediğini söyledi. Rusya’nın kuzeybatısında Kola, St.Petersburg ve Smolensk dahil olmak üzere birçok operasyonel nükleer santral bulunuyor. CTBTO, dünyanın herhangi bir yerinde silah testi yapmak için sismik, akustik ve diğer teknolojileri kullanan yüzlerce izleme istasyonunu denetler. Ancak ağ diğer anormallikleri de tespit edebilir. Radyoaktif parçacıklar rüzgarla uzun mesafelerde taşınabilir. Viyana merkezli CTBTO sözcüsü, bunları “kesinlikle büyük olasılıkla sivil bir kaynaktan nükleer fisyon ürünleri” olarak niteledi. Bu, parçacıkların bir nükleer reaktöre güç veren atomik zincir reaksiyonundan kaynaklandığını gösterir. Sınırlı sayıda ölçüm nedeniyle belirli bir kaynak yeri tanımlanamıyor. Bunun batık bir nükleer Rus denizaltısından da gelebileceği de tahminler arasında.