Beraat kararıyla sonuçlanan “Balyoz planı” davasında yargılanan bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin tutuklu sanık Mehmet Baransu ile 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 36. duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Baransu ile davanın müdahillerinden Suat Aytın ile Hüseyin Hançer katıldı. Tarafların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, cumhuriyet savcısının bir önceki celsede açıkladığı esasa ilişkin mütalaaya tarafların savunma ve beyanları alındı.
Sanık Baransu’nun avukatı Çiğdem Koç, dosyadaki kişilerin müdahillik kararlarının kaldırılmasını, mütalaanın değiştirilmesini, Baransu gözaltına alındığı sırada evinin kömürlüğünde yapılan aramaya ilişkin kayıtların istenilmesini talep etti.
Mahkeme heyetinin bu talepleri reddetmesi üzerine avukat Koç, tarafsız ve bağımsız bir yargılama yapılmadığını öne sürerek reddi hakim talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, davayı uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddi hakim talebini reddederken, avukatlara itiraz hakları olduğunu bildirdi.
Baransu’nun tutukluluk halinin devamına hükmeden heyet, duruşmayı 12 Kasım’a erteledi.
– Mütalaadan
Duruşma savcısı tarafından 2 Haziran’da açıklanan mütalaada, Mehmet Baransu’nun muhabir ve yazar olarak çalıştığı Taraf gazetesini kullanarak Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) faaliyetlerini yürüttüğü anlatılıyor.
Mütalaada, Baransu’nun FETÖ’nün hiyerarşik yapılanmasına dahil olarak, örgüte ait süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunmak suretiyle FETÖ üyesi olduğu kaydediliyor.
Sanık Tuncay Opçin ve sanık Mehmet Baransu’nun birlikte hareket ederek Ergenekon ve Balyoz planı davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına yönelik operasyonların zemininin hazırlanması ve kamuoyu oluşturulmasına yönelik FETÖ’nün basın ayağını oluşturdukları ifade edilen mütalaada, dosyadaki delillere göre Tuncay Opçin’in FETÖ’nün etkin ve önemli görevler ifa eden yönetici nitelikte önemli bir üyesi olduğu aktarılıyor.
Mütalaada, şu değerlendirmede bulunuluyor:
“FETÖ’nün cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yöntemlerini kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmak ve görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemek, devlet otoritesini baskı altına almak, zaafa uğratmak, yönlendirmek, alternatif bir otorite olarak ortaya çıkmak ve neticede devlet otoritesini ele geçirmek şeklinde amacı bulunmaktadır. Opçin bu amaçlar doğrultusunda Türk Silahlı Kuvvetlerinde kozmik odada saklanması gereken, çok gizli derecesindeki, devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken, ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarını, savaş etkinliğini ve askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki ‘Egemen Harekat Planı’ndaki belge ve bilgileri ele geçirmiştir. Opçin, bu bilgi ve belgeleri, FETÖ’nün amaçları doğrultusunda kullanılmak amacıyla sanık Mehmet Baransu’ya vermiştir. Sanık Baransu, harekat planına ait bilgi, belge ve dokümanların orijinallerini Taraf gazetesine getirmiştir.”
Mütalaada, bu bilgi, belge ve dokümanların sanık Baransu ile Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hüsrev Altan, Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yasemin Çongar ve Yazı İşleri Müdürü Yıldıray Oğur tarafından gazetede incelendiği, tarama ve çıktı alınma işlemleri yapıldığı, gazetede farklı haber ve yazılarda kullanıldığı anlatılarak, bu belgelerin orijinallerinin ise Mehmet Baransu tarafından yok edildiği kaydediliyor.
– Ceza istemleri
Sanıklar Altan, Çongar ve Oğur’un FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte işledikleri suçlar yönünden FETÖ’nün amaçlarına hizmet ettikleri belirtilen mütalaada, hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Tuncay Opçin’in dosyasının ayrılması isteniyor.
Mütalaada, tutuklu sanık Mehmet Baransu hakkında, daha önce FETÖ kapsamında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan Mersin Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyet kararı verildiğinden, bu suç yönünden davanın reddine karar verilmesi talep ediliyor.
Esas hakkındaki mütalaada, Baransu’nun zincirleme şekilde “devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları kısmen veya tamamen yok etmek” suçundan 12 yıldan 18 yıla, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek” suçundan 4,5 yıldan 12 yıla ve “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar olmak üzere 24 yıldan 45 yıla kadar hapsi isteniyor.
Mütalaada, sanıklar Ahmet Hüsrev Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur’un “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçundan 7 yıl altışar aydan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
AA
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…