Paramiliter bir güç olan Bangladeş Özel Harekat Taburu, Nisan 2004’te kurulduğundan bu yana sürekli insan hakları ihlalleri ve gücünü kötüye kullanmakla suçlanıyor. Seçkin kolluk kuvveti, dönemin başbakan Halide Zia’nın hükümeti sırasında kuruldu. Zia, 166 milyon nüfuslu Müslüman Güney Asya ülkesinde kötüleşen güvenlik durumunu ele alma vaadiyle 2001 yılında iktidara gelmişti. İlk günlerinde tabur, gangsterlere ve haydutlara karşı baskın yapmaya başladığında güçlü bir halk desteği gördü. Kendine özgü siyah üniformaları, siyah kafa sargıları, güneş gözlükleriyle, zorlu ve korkutucu görünüyorlardı. Ancak yargısız infaz iddialarının yaygınlaşması uzun sürmedi. Daha yakın zamanlarda Bangladeş Özel Harekat Taburu, siyasi amaçlı tutuklamalar, cinayetler ve faili meçhullerle özdeş hale geldi. Ayrıca, güçlü işadamlarının veya politikacıların kendi kişisel çıkarları için tabur ile taşeron sözleşmeler yaptıkları iddia edildi.
Bangladeş Özel Harekat Taburu, ülke geneline dağılmış toplam 12.000 personel ile 15 tabur halinde organize edilmiştir. Elemanları hem Bangladeş polisinden hem de ülkenin silahlı kuvvetlerinden geliyor. Tabur başkanı kıdemli bir polis memuru ve kuruluş yasal olarak İçişleri Bakanlığına karşı sorumlu. Bununla birlikte, ordunun faaliyetleri üzerinde önemli bir etkisi ve kontrolü var ve subaylar, içindeki en üst düzey pozisyonların çoğunu üstleniyor. Ekim 2007’de BNP liderliğindeki hükümetin sona ermesiyle, tabur, İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) bir raporunda, göz altındaki en az 350 kişinin hukuka aykırı şekilde öldürülmesine ve yüzlerce kişinin işkence görmesine karışmakla suçlandı. Tabur, bütün bu ölümlerin sözde “çapraz ateşlerin” sonucu olduğunu iddia etti. Tabur komutanı, kendisi ile ile suç çeteleri arasındaki çapraz ateşe yakalandıklarında tüm ölülerin öldürülen “suçlular” olduğunu iddia etti. Hükümet öldürmelere sahip çıktı.
2008’de Şeyh Hasina’nın Halk Birliği Partisi, taburun kalması konusunda ısrar etmesine rağmen yargısız infazlara son verme sözü vererek hükümetten kalması için izin elde etti. Öldürme sayılarının düştüğü birkaç ay gibi kısa bir aradan sonra, durum kısa sürede BNP yönetimi sırasında bildirilen sayılara geri döndü. Şeyh Hasina’nın ele geçirilmesinin iki yıllık bir döneminde, Tabur operasyonlarında yaklaşık 200 kişi öldürüldü. Hasina hükümeti altında Bangladeş Özel Harekat Taburu, özellikle muhalefet siyasetine karışan bireylerin kaçırılıp ortadan kaybolmalarına da karıştı. 2015 yılında Benazir Ahmed taburun komutanlığına atandı ve cinayetler devam etti. Medya, geçtiğimiz günlerde taburun bir Bangladeşli İngiliz işadamı emekli Albay Şehid Han’ın üç personelinin 2019 yılında kaçırılmasında rol oynadığını ortaya çıkardı. Han, başbakanın güvenlik danışmanı Tümgeneral Tarık Ahmed Sıddık ile bir ticari anlaşmazlık içindeydi. Medya, Genelkurmay Başkanı Haris Ahmed’in kirli işlerini yapmak için taburu ve komutanı Benazir Ahmed’i kullandığını öne sürmekte. Tabur, 2018’de yürürlüğe giren ve hükümeti eleştiren birçok kişinin tutuklanmasına neden olan yeni bir yasa olan Dijital Güvenlik Yasasının uygulanmasında da yer aldı. 2020’de Benazir, ülkenin polis hizmetindeki en üst düzey görev olan polis genel müfettişliğine terfi etti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…