islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4916
EURO
36,2572
ALTIN
2.963,26
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

BARIŞ AYI OLAN RECEB DE HURAFEYE BOĞULMAMALI

BARIŞ AYI OLAN RECEB DE HURAFEYE BOĞULMAMALI
11 Ocak 2024 10:00
A+
A-

Recep şüphesiz Kur’ân ve Sünnet kaynaklı Haram aydır. Yani Barış ayıdır. İslam barıştır. Selamımız da barıştır. Üstelik barışa muhtacız.

Bu gece televizyonlarda mevlid okunacak, vaazlarda hurafelere değinilecek ama asıl olan Barış konusuna yer verilmeyecek. Bir diğer anlatımla kendi ellerimizle İslam’ı toplum hayatının dışına iteceğiz.

RECEP AYI HURAFELERİ

Bu hurafelerden birinde, aziz Peygamberimize iftira ile şöyle buyurmuştur:

Recep ayı çok büyük bir aydır. Kim o aydan bir günü oruçla geçirirse, ona 900 sene oruç tutmuş gibi sevap verilir.”

Bu hadis gibi bir diğer uydurma hadiste ise “1000 senelik sevap verileceği “ açıklanıyor.

Recep ayı orucu ile alakalı maalesef kitaplarımızda yer alan ve vaazlarda aktarılmakta olan bir uydurma hadis de şöyledir.

Kim Recep ayından 7 gün oruç tutarsa cehennemim yedi kapısına kilit vurulur. Kim sekiz gün oruç tutarsa cennetin 8 kapıları ona açılır.

Ne Kur’an’da, nede aziz Peygamberimize aidiyeti sabit hadislerde böyle açıklamalar yoktur. Regaib, Miraç ve Berat gibi gecelere ilişkin şöyle şöyle namaz kılınıp oruç tutulması gereğine ilişkin beyanlar da yoktur. Kur’ân’da olmadığı gibi Aziz Peygamberimizin sahih hadislerinde de yoktur.

Aslında değindiğimiz gecelerin kandiller olarak nitelendirilmesi, Osmanlı döneminde minareler arasında mahyalar kurulmasından sonra başlamıştır.

HURAFEYE HAYIR İLAVE  İBADETE EVET

Reğâib, Mirac, Berat ve Cuma günü ve gecelerine has oruç ve namaz ibadetlerimiz yoktur, ama onlarda da yapılabilecek öğütlendiğimiz ibadetlerimiz vardır.

Mesela Peygamberimiz haram aylardan biri olan Recep ayında genel olarak oruca teşvik etmiştir. Özel olarak her kameri ayda olduğu gibi Recep ayında da Pazartesi ve Perşembe günleri ile 13, 14 ve 15. günleri oruç tutulmasını öğütlemiştir. Dolayısıyla Recep ayında Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutulabildiği gibi 13, 14, 15. Günleri de tutulabilir.

HURAFELERE/BİDATLERE İHTİYACIMIZ YOKTUR

İbadette ne sakınca vardır denilebilir. Dinimizde olmayanları varmış gibi aktarmak ve uygulamak Bidat’tir. Peygamberimizin diliyle ifade edersek Bidat’lerde hayır değil, şer vardır. Her bidat de bir Sünnetin uygulanmasını engeller.

Allah’ın rahmeti belirli gecelere tahsis edilmemelidir. Allah’ın rahmeti bütün gecelerde zuhur etmektedir.

Peygamberimiz bizleri şöylece müjdelemektedir:

“Allah Zülcelal, her gece lütfuyla kullarına tecelli eder de, gecelerin üçte biri  geçtiğinde, şöyle buyurur: Yaratan benim, malik olan benim. Kim bana dua eder ki, onun duasını kabul edeyim. Hangi kul ister ki, ona vereyim. Kim benden bağışlanmasını diler ki, onu bağışlayayım. “

Reğâib, Mirac, Berat gecelerini, “Bir gece namaz kıl ve duâ et Firdevs Cennetlerine gir” şeklinde, olmadık anlamlar yükleterek değerlendirmek, Müslümanları tembelliğe yöneltir, hurafeciliğe düşürür. Yılın dört beş gecesini değerlendirmekle ahiret hayatımızın mutluluğunu sağlayabileceğimiz şeklinde yanlış yargılara varılmasına sebep olur.

Zalimlere karşı direnme gücümüzü, asli görevlerimizi yapmamızı da engeller. Konumuzla irtibatlandırırsak Recep ayının Barış özelliğinden yararlanmamızı mani olur. Nitekim olmaktadır.

Dindarlığımız kafamıza göre değil dinimizin kaynaklarına göre olmalıdır..

 

MİRATHABER.COM – YOUTUBE