Recep şüphesiz Kur’ân ve Sünnet kaynaklı Haram aydır. Yani Barış ayıdır. İslam barıştır. Selamımız da barıştır. Üstelik barışa muhtacız.
Bu gece televizyonlarda mevlid okunacak, vaazlarda hurafelere değinilecek ama asıl olan Barış konusuna yer verilmeyecek. Bir diğer anlatımla kendi ellerimizle İslam’ı toplum hayatının dışına iteceğiz.
Bu hurafelerden birinde, aziz Peygamberimize iftira ile şöyle buyurmuştur:
“Recep ayı çok büyük bir aydır. Kim o aydan bir günü oruçla geçirirse, ona 900 sene oruç tutmuş gibi sevap verilir.”
Bu hadis gibi bir diğer uydurma hadiste ise “1000 senelik sevap verileceği “ açıklanıyor.
Recep ayı orucu ile alakalı maalesef kitaplarımızda yer alan ve vaazlarda aktarılmakta olan bir uydurma hadis de şöyledir.
“Kim Recep ayından 7 gün oruç tutarsa cehennemim yedi kapısına kilit vurulur. Kim sekiz gün oruç tutarsa cennetin 8 kapıları ona açılır.“
Ne Kur’an’da, nede aziz Peygamberimize aidiyeti sabit hadislerde böyle açıklamalar yoktur. Regaib, Miraç ve Berat gibi gecelere ilişkin şöyle şöyle namaz kılınıp oruç tutulması gereğine ilişkin beyanlar da yoktur. Kur’ân’da olmadığı gibi Aziz Peygamberimizin sahih hadislerinde de yoktur.
Aslında değindiğimiz gecelerin kandiller olarak nitelendirilmesi, Osmanlı döneminde minareler arasında mahyalar kurulmasından sonra başlamıştır.
Reğâib, Mirac, Berat ve Cuma günü ve gecelerine has oruç ve namaz ibadetlerimiz yoktur, ama onlarda da yapılabilecek öğütlendiğimiz ibadetlerimiz vardır.
Mesela Peygamberimiz haram aylardan biri olan Recep ayında genel olarak oruca teşvik etmiştir. Özel olarak her kameri ayda olduğu gibi Recep ayında da Pazartesi ve Perşembe günleri ile 13, 14 ve 15. günleri oruç tutulmasını öğütlemiştir. Dolayısıyla Recep ayında Pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutulabildiği gibi 13, 14, 15. Günleri de tutulabilir.
İbadette ne sakınca vardır denilebilir. Dinimizde olmayanları varmış gibi aktarmak ve uygulamak Bidat’tir. Peygamberimizin diliyle ifade edersek Bidat’lerde hayır değil, şer vardır. Her bidat de bir Sünnetin uygulanmasını engeller.
Allah’ın rahmeti belirli gecelere tahsis edilmemelidir. Allah’ın rahmeti bütün gecelerde zuhur etmektedir.
Peygamberimiz bizleri şöylece müjdelemektedir:
“Allah Zülcelal, her gece lütfuyla kullarına tecelli eder de, gecelerin üçte biri geçtiğinde, şöyle buyurur: Yaratan benim, malik olan benim. Kim bana dua eder ki, onun duasını kabul edeyim. Hangi kul ister ki, ona vereyim. Kim benden bağışlanmasını diler ki, onu bağışlayayım. “
Reğâib, Mirac, Berat gecelerini, “Bir gece namaz kıl ve duâ et Firdevs Cennetlerine gir” şeklinde, olmadık anlamlar yükleterek değerlendirmek, Müslümanları tembelliğe yöneltir, hurafeciliğe düşürür. Yılın dört beş gecesini değerlendirmekle ahiret hayatımızın mutluluğunu sağlayabileceğimiz şeklinde yanlış yargılara varılmasına sebep olur.
Zalimlere karşı direnme gücümüzü, asli görevlerimizi yapmamızı da engeller. Konumuzla irtibatlandırırsak Recep ayının Barış özelliğinden yararlanmamızı mani olur. Nitekim olmaktadır.
Dindarlığımız kafamıza göre değil dinimizin kaynaklarına göre olmalıdır..
MİRATHABER.COM – YOUTUBE