Yeryüzünü sömüren küresel hırsızların sahtekarlıklarını helal, sistemlerini de dürüst gören gözler; Daha düne kadar küresel güçlerin emrinde olan devletin beytülmali; tüm engellemelere rağmen Cumhurbaşkanımız tarafından devletimizin emrine verilmiş olmasını görmezlikten gelmektedirler.
Ayrıca devletin güçlenmesi ve milletinin refahı için artı kaynak bulup harcadığı paralara, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP şürekası hırsızlık yaftası yapıştırmaya çalışmaktadırlar!
CHP zihniyeti tarafından vahşet medeniyeti sahibi dostlarının emrine verdikleri bu milletin beytülmâlini; Cumhurbaşkanımız milletin refahını yükseltmek ve devletimizi muasır güçlü devletlerin seviyesine çıkarmak için cesareti ve marifetiyle geri almış olup bulduğu kaynaklarla daha da artırmak suretiyle bu milletin uğruna sarf etmiştir. Maalesef içimizdeki gafiller Cumhurbaşkanımızın bu ülkenin kalkınması için harcadığı paraları, millet nezdinde itibarsızlaştırmak için her türlü yalan dolan iftira ve manipülasyonla vahşet medeniyeti sahiplerinin tetikçiliğini yapmaktadırlar.
DEVLET AYRI HÜKÜMET AYRI MI?
“Devlet ayrı hükümet ayrı” yalanı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan dönemine kadar yıllarca ülkemizde ki siyasi istikrarsızlığın nedenidir. Küresel materyalist kapitalist düzenin elemanları tarafından ülkemizi perde arkasında vahşet medeniyetinin planı gereği uluslararası karanlık çetelerin istihbarat elemanları tarafından yönetmek için milletimizi kandırıp ikna ederek giydirilmiş deli gömleğidir!
Siyaset, demokrasinin gereği sandıkta oy kullanmaktır! Bunun haricinde ki arayışlar ülkemiz için anarşi kaos ve yıkım demektir!
Millet genel seçimlerde hangi siyasi kişileri ve kadrosunu yetkilendirmiş ise, görevde bulunduğu sürece, devlete hükmeder. Siyaseten “hükümet” kavramı bu şekilde anlamlandırılmalıdır. Aksi halde geçmişte örnekleri olan “Ergenekon” “Balyoz” ve “Fetö” davalarına konu olan devlet içerisinde devlet olan vesayet odakları türer. Yani millet namına değil de vahşet medeniyetinin karanlık odaklarına ve dostlarına hizmet için paralel devlet üretilir.
DEVLET İDARESİNDE ŞEFFAFLIK KÜRESEL GÜÇ ODAKLARININ İŞİNE YARAR!
Dünya idaresini yüz yılı aşkındır ellerinde tutan şeytanın dostları, kurdukları batıl sistemle kendilerine karşı; Hak ve hakikatın yeryüzüne hakim olmasını isteyenlerin çıkması halinde, bu insanları veya devletlerini kontrol, bloke ve gerektiğinde bertaraf etmek için kendilerinden başka diğer tüm ulusların iktisadi ve idari devlet yapısının şeffaf olmasını isterler.
Bu mücadelede galibiyet ancak şeytan dostlarının gücüne eşdeğer bir güce ulaşmakla mümkündür. Günümüz güç sahiplerinin seviyesine çıkmak için; mevcut dünyayı yöneten küresel güçler tarafından “hileli” kabul edilen yollarla da olsa bu güce ulaşmak mecburiyeti vardır.
İşte küresel güçlerin tüm engellerine rağmen devletin güçlenmesi, milletin refah seviyesinin yükselmesi için verilen mücadelenin küresel sisteme kafa tutmaksızın başarmanın mümkün olmadığını ülke olarak yirmi yıldır yaşayarak müşahede etmiş bulunmaktayız.