Önce 17 Mayıs 2024 tarihli haberi okuyalım:
{Başörtülü Hakimeyi reddetti… Gerekçe Laikliğe aykırılık.
Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada sanık avukatı, mahkeme heyetindeki başkan ve üye hakimin başörtülü olmasının ‘laikliğe aykırı’ olduğunu ifade etti ve reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme Heyeti, avukat hakkında baroya şikayette bulundu.
Türkiye’ye ithal edilerek deli gömleği gibi giydirilen laiklik, onu ithal edenlerce jakoben bir yapıda uygulandı, yani laiklik baskıcı, dışlayıcı ve ötekileştirici idi. Laiklik adına nice zulümler yapıldı.
Örtülü kızlarımız Üniversiteye sokulmadı. Girenle zorla ve tehditle çıkarıldı. Bütün bunlar laiklik adına yapıldı.
İthalciler için laiklik dinsizlikti, din düşmanlığıydı.
Örtülü kızlarımızı laiklik adına hukuk fakültelerinin önünden geçirmeyen kafanın çocuklarının örtülü hakimelere tahammülü mümkün mü? Onların, örtülü hakimelerin varlığını laikliğe aykırı görmesi ve reddi hakimde bulunmasından daha doğal ne olabilir?
Aslında örtülü hakimelere reddi hakim yapan kafa jakobendir; ilkel ve dinsizdir. Çünkü demokratik laiklik anlayışını olsun benimseyebilmiş olsalardı onların örtülü hakimeleri laikliğin zaferi olarak okumaları gerekirdi. Çünkü red ettikleri hakimeler İslam Hukukuna göre hüküm verecek değiller.
Eğitim sistemimiz ve üniversite yapımız tam bir iflas halinde. Ne Müslümanlar İslam’ın özüne inebiliyor, ne de kâfirlerimiz şekilcilikten kurtulabiliyor.
Allah sonumuzu hayreylesin diyelim ve kadın hakim için HAKİME denileceğini hatırlatalım.
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-