islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Başbakana Önerilen: Bankaların Güçlendirilmesidir

Başbakana Önerilen: Bankaların Güçlendirilmesidir
12 Temmuz 2017 12:24
A+
A-

Borçlanarak büyüme, banka krizi olarak hükümetin kucağında patlatılacaktır

Sayın Başbakan Binali YILDIRIM, İstanbul Sanayi Odasının Beyoğlu Bina açılışında ‘’Türkiye kalkınıyorsa, dünyada sayılı ülkeler arasında yer alıyorsa, sanayicilerin yaptığı yatırım ve üretimlerin bunda çok büyük katkısı var. 2002 deki 2.2 civarında gerçekleşen dünya büyümesi 3.8 olarak revize edildiği için dünyada büyümenin başladığını ve artık Küresel kriz yavaş yavaş etkisini kaybediyor’’ diyor. Tabi gerçek böyle değil. Ülkelerin GSMH oranla borçlanmalarına baktığımızda borçların sürekli artışını görüyoruz.

Büyüme denilen sadece sürdürülebilir bu borçlanma politikalarıdır.

Sayın Başbakan ‘’Eğer biz 250 milyar kredi hacmini oluşturmasaydık bugün 30 bin sanayici iş adamı göçmüştü. Bankalar zora girmişti. Ama bugün Allah a şükür bankalar resyolarını daha da arttırdılar,’’ diyor. Biz de soralım:

Bu oluşturulan kredi ekonomiye yeni bir para sokularak mı yapıldı? Hayır. Tekrar borçlandırılarak yapıldı. Bu borçlandırma bankalar üzerinden yapılarak bankalara faiz getirisi kapısı açıldı. Bankalar sistem gereği sanal ortamda borçlandırmayı yeni teminatlar karşısında rahatlıkla yapabilmektedir.

Ekonominin aksi halde zora gireceğini söyleyen Sayın Başbakanımıza önerilen tek bir şey var; O da bankaların sürekli güçlendirilmesidir.Sürekli bankaların güçlenmesi demek halkın ve iş adamlarının zayıflatılarak çökertilmesi demektir. Bu sürekli borçlandırabilme yöntemi olan borca dayalı bu iktisadi yapının sürdürülmesi ile yapılmaktadır. Neden sürekli borçlanmak zorundayız? Birileri sistemi böyle kurdu diye, hükümet devleti yapılandırırken neden ekonomiyi yapılandırmaya gidemiyor?Sayın başbakanımız; faizci, Allah ve Elçisi ile savaş halinde olan banka sistemi için ‘’Allah’a şükürler olsun, bankalar resyolarını (sermaye yeterliliği)arttırdılar diyor. Yani kredi verme kabiliyetlerini arttırdılar. Faiz elde etme kabiliyetlerini arttırdılar. Dini hassasiyeti olan başbakanımıza bu hatayı yaptırtan nedir? Bankaların güçlenmesi nasıl başbakanımızın dilinde Allah a şükrederek bir mutluluk kaynağı olabiliyor? Sanayicimizin ihtiyaç duyduğu sermayeyi, bankalardan başka bir alternatif modelle verilemeyeceği kabulünü Başbakanımıza fısıldayan batı zihniyeti değişmediği sürece mevcut düzen daha kötü olarak sürecektir.

Yani bu şu demek, bankalar piyasadan daha önce verdiği kredilerin faizlerini topladığı halde,o faizler bile ihtiyaç olan piyasanın kredi miktarını karşılamıyor. Bankalar yeni kredi verecek sermaye yeterliliğine gitmesi lazım. Tabi bu reel bir para basımı ile sağlanmayacak. Uygulanacak yeni borçlanma modeli ile bankalar kredi verdirilebilir hale getirilecek. KOSGEB gibi. Devlet borçlanacak, bankalarda bu kredileri KOBİ şirketlerine dağıtacak. Borçlu olan kobiler tekrar bu parayı faiz ödemeleri için bankaya götürecek. Çark böyle dönerek faiz ödemeleri bugün ki geri ödenemez kredi olan 1. Trilyon 939 milyara TL ulaşmıştır. Bu krediler geri ödene bilir mi? Sayın başbakan ‘’Mevduat bankaların % 14 ile parayı toplayıp iş adamına kaçtan kullandıracaksın? % 18,19,20 oranında iş adamına satacaksın Bu sürdürülebilir bir şey değil.’’ Bankaları bu kadar güçlendirip sonra söz geçiremez hale gelince faizleri makul bir orana indir talebinde bulunmak gerçekle uygun düşmemektedir.

Hükumetin ekonomi politikası iflas etmiştirBunu gören dış güçler bankalar üzerinden her geçen gün hükumeti sıkıştırmaktadır.Mevduat toplamak için kurulmuş faizci bankalar, mevduatlara yüksek faiz vermeleri, iş adamlarına daha yüksek faizle para satması için değildir. Bu bir perde oyunudurBurada görülmesi gereken şey, bu borçlanarak büyüme modeli banka krizi olarak seçimler gelmeden hükümletin kucağında patlatılacaktır.

15 Temmuz dan beri yapılan ekonomik saldırı süreci 2019 seçimlerinde patlatılacaktır. Bir takım göstergelere aldanarak, zamanında yapılması gereken hamlenin engellenmesi sağlanıyor. Sayın Başbakanımız artık şunu görmek zorundadır. Mevcut borca dayalı para kredi sistemi sürdürdükçe, iş adamları zayıflıyor, halk zayıflıyor, devlet sürekli borçlandırılıyor.Devlet nasıl 15 Temmuz sürecinde yeniden yapılanıyorsa, O halde mevcut faizci borca dayalı iktisadi model de aşama aşama lağvedilerek yeni bize özgü yerli faizsiz bir model olan Taban ekonomisine geçiş ile para kredi sistemi yapılandırılmak zorundadır. Eğer siz hamlenizi 2018 kadar yapmazsanız, faizcilerin yeni büyük dijital para kredi oyununa sırada…

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.