Düzce’deki Prusias ad Hypium Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda, 2000 yıllık olduğu değerlendirilen medusa, mask heykelleri ile groteks figürü ve antik tiyatronun sahne bölümünde bir tonoz bulundu.
Batı Karadeniz’in “Efes”i olarak anılan Düzce’deki Prusias ad Hypium Antik Kenti kazı çalışmalarında özellikle tiyatro bölümünde yeni yapı ve bulgulara ulaşıldı.
Bölgenin en eski yerleşim yeri olarak bilinen antik kentteki kazılar, Konuralp Müze Müdürlüğü Başkanlığı ve Düzce Belediyesinin desteğiyle yıl boyunca sürdürülüyor.
Tiyatro bölümündeki kazılarda 2000 yıllık olduğu değerlendirilen medusa, mask heykelleri ile groteks figürü ve Antik Tiyatro’nun sahne bölümünde yeni bir tonoz bulundu.
Düzce Belediye Başkanı Faruk Özlü, AA muhabirine, bölgede tarihin gün yüzüne çıkmasının kendileri gibi arkeologları da heyecanlandırdığını söyledi.
Kazıların 12 aya çıkmasında büyük gayret gösterdiklerini, iş makinesi, ekipman ve işçi desteğiyle bölgede kazı ve kaldırma çalışması yapıldığını belirten Özlü, “Son 1,5 yıldır kazılara büyük önem verdik. 60 işçi ve 10 arkeolog ile çalışıyoruz. Türkiye’nin en hızlı devam eden kazı sahası Konuralp Antik Tiyatro alanıdır. Yaptığımız kazılarda yeni bulgular ve eserler çıkmaya başladı. Bu kazıları biz çok önemsiyoruz çünkü bölgenin tarihi var burada. Milattan önce 3. yüzyıldan itibaren başlayan bir tarih gün yüzüne çıkıyor.” diye konuştu.
Çalışmaların hızla devam ettiğini ve önemli bulgulara rastlandığını anlatan Özlü, şöyle devam etti:
“Son zamanlarda kazılarımızda yeni bulgular da ortaya çıktı. Konuralp Antik Tiyatro alanının Düzce için şöyle bir önemi var. Düzce’nin yeni kurulan bir il olduğunu ve tarihinin çok olmadığını düşünen vatandaşlarımız oluyor. Düzce bakıldığında Cumhuriyet, Osmanlı ve Roma zamanlarına ait tarihe sahip. Batı Karadeniz’in tek antik kenti Düzce’de bulunuyor. Buradaki kazılarda bulgulara bakıldığında çıkan tarih, Efes, Aspendos gibi bir tiyatro olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu da bize bölgenin tarihini anlatıyor. Burayı tanıtmak istiyoruz ve önümüzdeki ay da konserlere başlamayı düşünüyoruz tiyatroda. Buranın insanlara anlatılması bizim için çok önemli. Arkeologlarımız da çok gayretli bir şekilde çalışıyorlar.”
Olumsuz hava şartları hariç haftanın her günü kazının devam ettiğine vurgu yapan Özlü, “Mevsimsel şartlar bizim kazı yapmamıza engel oluyor. Kar yağdığı zaman kazı alanına giremiyoruz ve çamur oluyor burası. Kazıları tamamladıktan sonra bir restorasyon çalışmamız olacak. Bu sayede böyle güzel bir eseri önümüzdeki yıllara taşıyacağız.” ifadelerini kullandı.