islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4780
EURO
36,4367
ALTIN
2.954,01
BIST
9.294,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Batı’nın Değerlerimize Sahip Çıkması Meselesi Masum Bir Faaliyet Midir?

Batı’nın Değerlerimize Sahip Çıkması Meselesi Masum Bir Faaliyet Midir?
29 Haziran 2023 09:00
A+
A-

Sümerolog Veysel Donbaz, bu ülkenin yetiştirdiği büyük dâhilerden. Beş altı ölü dili biliyor olmasının yanı sıra dinler tarihine dair engin bilgisi var. Aynı zamanda o, eski tablet yazılarının da uzmanı. Binlerce eserin yurtdışına kaçırılmasına mâni olmuş. Bu yanıyla milletimize ve devletimize katkısı takdire şayandır. O’nun hakkında yakın dönemde belgeseller yapılıyor ve maalesef daha çok yabancı kanallar onun ve çalışmalarının üzerine düşüyor

Anadolu’da kültürel mirasımıza ait olan birçok şey, Batı’nın müzelerinde ve kütüphanelerinde bulunuyor. Bu eserlerin oralara nakli bazen doğal yollarla olsa da bazen gayri resmi yollar kullanılıyor ve birçoğu da belgeleniyor. Örneğin Beyşehir’deki meşhur bir cami mihrabı, çinili özelliği ile paha biçilemez halde iken, kendi ait olduğu yerde değil de Almanya’da sergileniyor. Mihrabın oraya gidiş hikayesi de ayrı bir hikâye.

Medeniyetimizin köşe taşı olan eserler örneğin Matürîdî’nin Kitabu’t-Tevhid isimli anıt eseri Cambridge kütüphanesinde bulunuyor. Kutadgu Bilig’in asıl nüshalarının Vatikan ve benzeri başka yerlerde olması da bizler için ayrıca üzücü ve düşündürücü bilgiler. Birçok klasik eserin en temiz kayıtları Avrupa kütüphanelerinde bulunuyor. Bizim elimizde yüz binlerce yazma eser var ve çoğunun tasnifini yapabilmekle meşgul olduğumuz için içeriğine henüz hakim olamadık. Ancak Batılılar aradıkları şeyleri elleriyle koymuş gibi buluyorlar. Bunların her biri düşündürücü notlardır ve bizler için ibretlik olaylardır.

Diğer yanda birkaç yıl önce Sivas’taki meşhur medreselerin çinilerinin yanlış işler sebebiyle zarar görmesi ve bazı heykel ve klasik/antika malzemelerin acemi insanlar elinde heder olması Batı’ya malzeme oluyor. Kültürel mirasımıza sahip çıkmamız ve değerlerimizi yaşatmamız gerekiyor. Zira bütün bu hatalar, onların yegâne savunusu olan “kültürel mirası koruma” gayelerinde ellerine malzeme oluyor.

Bütün her şeyi bir kenara bıraktığımızda Doğu’nun talan edilmesi ve yüzbinlerce özel eserin ve eşyanın kaçırılması gibi bir durum da söz konusu. Dönüp herkesin kendisine şu soruyu sorması gerekiyor; “Acaba Batılılar, bunları babalarının hayrına mı alıp ülkelerine taşıyorlar?”.

Eğer değerlerimizi koruma ve yaşatma hususunda ısrarcı olmazsak, bize ait olan şeyleri Batı’da müzelerde ve kütüphanelerde bin bir izinle, yalvar yakar birer ikişer kere görmek için el etek öpen insanlar konumuna düşeceğiz. Örneğin; Kur’an’ın eski yazmaları, yine Batı’da karşımıza çıkıyor ve bunların hepsi bizi derinden yaralıyor. Birçok klasik eser de sergilenmediği gibi aksine bizlerden saklanıyor. Bu eserleri bizden önce okumuş olmalarını ve bu sayede bizi tanımlamalarını ve yönlendirmelerini görmek onların işine yarıyor bize ise zarar olarak dönüyor.

 

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.