Selâmün aleyküm,
Hamd olsun yine bir Cuma gününe bizleri kavuşturan Rabbimize.
Cuma’nın heyecanını yaşamayanımız yoktur.
Peygamber Efendimiz ( s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Güneşin doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (a.s) o gün yaratıldı, o gün Cennete konuldu ve o gün Cennetten çıkarıldı.” (Müslim, Cuma: 5; Tirmizi, Cuma: 353)
Birlikteliğimizi kurmak ve yaşatmak için olacak mutlaka ve mutlaka beraberce kılmamız gereken namaz da Rabbimiz tarafından Cuma Günü’ne tahsis buyrulmuştur:
” Ey İman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda hemen Allah’ın zikri olan namaza ve O’nu buyruklarını öğrenmeye koşun. Bu sürede ticarî işlemlerinizi de bırakın. Eğer bilebilirseniz bu göreviniz sizin pek hayırlıdır.”
Biz Müslümanlar için Cuma hayrın, bereketin, iyiliğin, güzelliğin günüdür, huzurdur.
Diğer inanışlar için Cuma günü ne ifade etmektedir?
Hz. İsa’nın Son Yemeği
Paskalyadan önceki perşembe günü, Hz. İsa on iki havarisiyle birlikte son yemeğini yer, yemekten sonraysa Getsemani bahçesine gelirler. Bu sırada Yehuda bahçeye gelmiştir, yanındaki askerlere gidip ilk selam vereceği kişiyi tutuklamalarını söyler, Hz. İsa’ya yaklaşır, onu öper ve Hz. İsa tutuklanır. Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği tarih olan 3 Nisan 33 tarihi Cuma gününe denk gelmektedir. Bu açıdan bakıldığında Cuma günü Hristiyanlar için kötü bir gün olarak anılmaktadır.
Nuh Tufanı
Yine bazı inanışlara göre Nuh Tufanın başlangıcı milattan önce 2458 yılında 13 Eylül Cuma günü başlamıştır.
Ancak eğer bu uğursuzluğu din ve inançtan çıkartıp tarihe yaklaştırmak gerekirse Tapınak Şövalyelerinden bahsetmek gerekmektedir. Genel kanıya göre Fransa Kralı IV. Philip ile Papa Clemens’in işbirliği sonucu Philip, Tapınak Şövalyeleri’nin tutuklanma emrini 13 Ekim 1307 Cuma günü vermiştir, böylece yüzlerce kişi tutuklanmış, işkence görmüş ve çoğu da idam edilmiştir. Özellikle şövalyelerin lideri Jacques de Molay’in tutuklanışı ve yakılışı sırasında IV. Philip’i ve Papa’yı lanetlemiştir. Bu olaydan sonra ikisi de bir yıl içinde ölür, hatta Philip’in 300 yıllık hanedanı çöker.
Jacques de Molay
Bütün bu örneklere rağmen 13. Cuma’nın uğursuz olduğu inancına 19. yya kadar rastlanmamaktadır. Batı anlayışında sayı olarak 13 uğursuzdur, ancak Cuma günü ile ilişkilendirilmesindeki birçok olay sonradan uydurulmuştur. Örneğin E. Cobham Brewer’ın “Tabirler ve Fabllar Sözlüğü”nde 13. Cuma’nın adı geçmez, sonraki baskılarında adı geçtiğinde ise okuyucu 13 sayısına yönlendirilir.
Burada belirtmek gerekir ki Hristiyanlık öncesinde de 13 sayısı uğursuz olarak görülmekteydi. Bunun ise başlıca nedeni 12 sayısının belli bir bütünlük ve dengeyi simgelemesidir. Senenin 12 aya bölünmesi, 12 burç olması, Olympos’un 12 tanrısı ve Odin’in 12 oğluna kadar birçok pagan inancında da bu sayı büyük bir yer tutmuştur. Nihayetinde 13 sayısı düzeni bozan olarak kabul edilmiştir.
Loki’nin Balder’i ÖldürmesiHatta 13 sayısının uğursuzluğuna olan inanış, İskandinav Mitolojisine kadar dayanır. Mitolojiye göre, iyilik tanrısı Balder, bir gün yemek verir. Ziyafete 12 tanrı davet edilir fakat davet edilmemesine rağmen o yemeğe gelen başka bir tanrı vardır: Loki. Yalan ve hile tanrısı olan Loki, bu davetin 13. kişisi olmakla kalmayıp, iyilik Tanrısı Balder’i de öldürmüştür.
Yani bütün bu uğursuzluğun üstüne kurulduğu 13. Cuma yanlış bir isimlendirmedir, zamanla romanlara ve kurmaca edebiyatta yer edinmiş bir fabrikasyondur.
Peki, 13 sayısının uğursuzluğuna olan batıl inanç tek başına mistik hava oluşturmaya yeterken neden Cuma günü lanetli bir gün olarak belirtiliyor?
Cevabı çok uzaklarda aramaya gerek yok sanırım. ABD’de Şükran Günü’nden sonra gelen ilk Cuma büyük indirimlerin yapıldığı, alış-veriş çılgınlığı olan bir gün ve bugünün adı; Black Friday (Kara Cuma). Burada bir açıklama yapmak gerekiyor. Black (siyah) kelimesi, Black Markt (Karaborsa) kelimesinin kısaltılmasından geliyor. Karaborsa/indirim yapılmasında bir sıkıntı yok. İndirimin yapıldığı günün cumaya denk getirilmesi ve bunun Kara Cuma diye anılması ise tesadüf ile açıklanamaz.
Neden Pazar değil, Çarşamba değil de Cuma?
Yukarıda da belirttiğim gibi 19. Yüzyıla kadar Batı’nın Cuma ile ilgili bir takıntısı yok. Batı’da kapitalizm yükseldikçe, Batı Doğu karşısında güç kazandıkça İslam’a ve İslam coğrafyasına saldırıları arttı. Kutsallarımıza, coğrafyamıza bulabildiği her değerimize saldırdı/saldırıyor. Bazen peygamberimize, bazen topraklarımıza, bazen ibadethanelerimize ve bazen de günlerimize saldırıyorlar. Cuma günü ise bizim bayramımız. Bayramımıza karşı açılan bu savaşta çok yönlü cihad bizim için farzdır.
Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyuruyor:
“Kâfirlere boyun eğme. Kur’ânî İlkelerle onlara karşı büyük bir cihad ver ” (el-Furkan 25/52)
“Hoşunuza gitmese de düşmanla savaşmak üzerinize farz kılındı” (el-Bakara, 2/216).
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…