Yarınını, akşamın yemek menüsünü, ertesi gün giyeceği kıyafeti, almak istediği araba modelini ve nice hayat olgusunu planlayan varlık değil midir insan?
İnsan, hayatındaki her şey belli ve net olsun ister. Hayatının istediği bir düzen içinde gitmesini ve kontrolünün elinde olmasını ister. Korkar hayatın onu bilmediği yerlere sürüklemesinden. Kendine anı yaşa, akışına bırak dedikçe daha çok tutulur belirsizlik girdabına.
İnsan için en büyük belirsizlik değil midir ölüm. Bilmediğin ve tatmadığın bir duygu… Nefesin kesilmesinden, can emanetinin tesliminden, bedenle ruhun ayrımından bir haberdir. Nedir ve nasıldır ölüm anı? Ruhun bedenden ayrılışından sonra onu ne beklemektedir; ne olup gidecektir bu varlık aleminden. Düşündükçe ince bir sızı kaplar insanı.
Hepimiz sonsuz olma arzusu taşırız, bir yaşam sürme içgüdümüz vardır. Yok olup gitmeyi sindiremeyiz. Sevdiklerimizi bir daha görememek, onlara sarılamamak, bir mutluluğu paylaşamamak o kadar acıdır ki; baş etmeye çalışmak karanlığa boğar insanı. Bilmediğimiz bir dünyanın karanlığı sarar dört bir yanımızı. Karanlığa kalırız.
Tam, bir derin karanlık bir kuyunun belirsizlik girdabına düşmüşken din gelip tutar elimizden. Seni tutup çıkarır belirsizliğin omuzlarına yüklediği çaresizlikten. Senin dünya hayatını düzenlemekle, rehber olmakla yetinmez. Sana geçireceğin güzel bir ömrün ardından sevdiklerinle buluşacağını vadeder. Hatta bununla da kalmaz; dünyadaki yaşadığın sıkıntıları yaşamadan geçireceğin bir mutluluk vadeder. Kederin, geçim sıkıntısının, gözyaşlarının bölmediği bir mutluluk… Baban işten yorgun argın gelmeyecek, fatura hesabı yapmayacaktır. Annen, akşama kadar evde yorulmayacak, bugün ne yemek yapsam diye düşünmeyecek, hava güzel olduğunda camları silmeyi aklından geçirmeyecektir. Kardeşlerinle kavga etmeyeceksindir. Eşinle gitmek istediğin manzaralı bir otel için vaktinin, keyfinin ve maddiyatın olmadığı bir sıkıntı yaşamayacaksındır. Belki de öyle bir manevi doygunluk yaşayacaksın ki aklından bile geçmeyecek bunlar. Bambaşka bir huzur bambaşka bir zaman alemi…
Dine inanç, bizi sadece ölümün getirdiği belirsizlikten de kurtarmaz. Aynı zamanda dünya hayatındaki çaresizliklerine de çare olur. Kendini aklayamadığın, anlamadığın ve anlaşılamadığın; çaresiz kalıp ödemediğin hesapları ödediğin her durumun aklanacağını söyler. Seni adaletsizliğin sürüklediği ve adaletsizliğe sürüklenip sürüklenmediğini bilmediğin nice belirsizliğine cevap olur. Acaba şu yaşanmış mıdır, acaba böyle düşünmüş müdür, acaba suçsuz muydu dediğin zihninde dönen nice belirsiz cevapları sana göstereceğini söyler. O yüzden de Allah’a havale ederiz. Çünkü o bizim için belirsiz olan her şeyin alimidir. Onun için adem yoktur.
Kaldığın her kararsız durumda yine ona sığınırsın, hayrı dilersin. Bazen hayrı da bilemezsin çünkü. Sen bilmesende o bilir. Sana hayrı nasip etmesini dilersin. Belirsizlikten bir hayır düzlüğüne çıkmayı istersin. Onun vereceği her hayra muhtaç bir şekilde sende elinden geleni yaparsın.
Her yerde dermanın olur. Dermansız, çaresiz olduğuna inandığın şeylerde bilinmeyen bir dermanla kaplar ruhunu. Gönlün incinse de yüz çeviremezsin, nihai varoluş odur bilirsin. Bir bilmen nice bilmemelerine derman olur. Sen de bu büyüklük karşısında şaşıp kalırsın.
Bu büyüklüğün karşısında hem aciz hem de aciz değilsindir. Hem acizsindir çünkü senden mükemmel ve güçlü bir varlık vardır hem de aciz değilsindir çünkü o mükemmel ve güçlü varlık daima seninledir. Onun ruhundan bir parçasındır.
Çok değerlisin, sevgiyle kal.
Anahtar Kelimeler
Belirsizlik, Din, Ölüm, İnanç
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…