Yaşam

Ben de Bir Otelin Reklamını Üstlendim

İçinde özel havuzlu odaları bulunan otellerin reklamını gördüm. Öyle anlatıyorlardı ki içlerinde yok yok. Güzellik adına çok şey var. Etrafımdakilere sordum:

-Böyle bir otel sahipsiz olur mu?

-Olmaz, dediler.

-Ustasız yapılır mı?

-Yapılmaz, dediler.

-Kendi kendine olur mu?

-Olmaz, dediler.

-Böyle bir otelde ücretsiz kalınır mı?

-Kalınmaz, dediler.

Şimdi ben size bir otel göstereceğim. Öyle bir otel ki insan eserleri içinde eşi yok, emsali yok. Hazır olun söylüyorum, bu otelin adı: KÂİNAT. Bu otelin içinde ihtiyaç duyduğunuz her şey var. Havuzları, denizler. Tavanı, gökyüzü. Tabanı yeryüzü. Kandilleri, yıldızlar. Lambası güneş. Gece lambası ay. Sükûnet ve istirahat alanı gece, hareket ve faaliyet alanı gündüz. İçinde sayamayacağınız şekilde ve türde nimet ve yemek. Şimdi soruyorum.

-Böyle bir otel sahipsiz olur mu? Ustasız yapılır mı? Kendi kendine olur mu? Böyle bir otelde ücretsiz kalınır mı?

Aklı başında olan ve vicdanı bozulmamış bulunan her insan diyor ki:

-Yukardaki oteller sahipsiz, sanatkârsız olmadığına ve oralarda ücretsiz kalınmadığına göre; büyüklüğü ölçülemeyen, güzelliğinde emsali olmayan bu KÂİNAT oteli de asla sahipsiz olmaz, kendi kendine yapılmaz ve böyle bir otelde ücretsiz kalınmaz.Yine soruyorum:

-Peki bu KÂİNAT otelinin sahibi, sanatkârı kim? Acaba istediği ücret ne? Yine aklı başından gitmemiş, vicdanı bozulmamış her insan diyor ki:

-Bu KÂİNAT otelinin sahibi, sanatkârı kudreti sonsuz Allah’dır. İstediği ücret ise: Bu otelde, otelin sahibini unutmadan kalmak, gördüğü sayısız iyiliklere karşılık şükür-teşekkür ederek yaşamak, beş vakit namazla Onu sevdiğini göstermek. Onun rızası için zekât, sadaka ve kurbanlarla muhtaçların yardımına koşmak. Onun yarattığı çevreyi, çevredeki canlı-cansız her şeyi Ondan dolayı sevmek, “Yaratılmışı severiz Yaratan’dan ötürü”demek, elle ve dille kimseyi incitmemek. Son elçisi Hz. Muhammed’i (sav) tanımak, onu Allah’ın uyulması gereken[1]bir model olarak gösterdiğine,[2] muallim olarak görevlendirdiğine[3] ve alemlere rahmet olarak gönderdiğine[4] inanmak, onun haram ve günahlardan kaçışı, helallerle yetinmesi gibi davranışlarını ölçü olarak benimsemek ve güzel ahlakıyla ahlaklanmaktır.İşte KÂİNAT OTELİNDE kalmanın ve sayısız nimetlerle beslenmenin ve tatil yapmanın ücreti, özet olarak bunlardır. Bu otel olmasaydı içinde özel havuzu bulunan otellerin hiç biri olmazdı. Ve işte benim reklamını üstlendiğim otel de budur: Yani Allah’ın yaptığı, yarattığı KÂİNAT OTELİ.

Kâinatı yaratan, yöneten, yürüten, türlü türlü nimetlerle donatan Allah, yaptığı ve yarattığı oteli tasvir ederken şöyle buyuruyor:

الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الأَرْضَ فِرَاشاً وَالسَّمَاء بِنَاء وَأَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقاً لَّكُمْ فَلاَ تَجْعَلُواْ لِلّهِ أَندَاداً وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ

“O Rabbiniz öyle bir Rabdir ki, sizlere yeryüzünü bir döşek, göğü de bir kubbe yapmış ve gökten su indirmiş ve o su ile sizin için rızk olmak üzere (bir nice şeyler meydana) çıkarmıştır. Bunları bile bile artık Allah Teâlâ için eşler koşmayınız.”[5]

Yani Allah’tan başka sevdiklerinizi putlaştırıp Allah’ın yerine koymayınız. Allah’ın yapıp önünüze koyduklarını “tabiat yaptı, doğa ana yaptı”, diyerek, Allah’ı devreden çıkarmayınız. Size kim ne tür iyilik ve ikram sunuyorsa, o sunulan iyilik ve ikramların hakiki sahibi Allah’dır. Allah’ın iyilik ve ikramlarını size sunanları hâşâ Allah yerine koymayınız, Allah’ı sever gibi sevmeyiniz. Ve Allah’ın şu uyarısına kulak veriniz de böyle bir gaflet ve dalalete düşmeyiniz:

وَمِنَ النَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ اللّهِ أَندَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّهِ وَالَّذِينَ آمَنُواْ أَشَدُّ حُبًّا لِّلّهِ وَلَوْ يَرَى الَّذِينَ ظَلَمُواْ إِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَ أَنَّ الْقُوَّةَ لِلّهِ جَمِيعاً وَأَنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعَذَابِ

İnsanlardan öyle kimseler var ki, ALLAH’tan başkasını tanrı edinirler ve ALLAH’ı sever gibi onları severler. İnananlar ise en çok ALLAH’ı severler. Zalimler keşke azabı gördükleri zaman, tüm gücün ALLAH’a ait ve ALLAH’ın azabının da çok çetin olduğunu (şimdiden) anlayabilselerdi!”[6]

[1] Bkz. Al-i İmran, 3/31

[2] Bkz. Ahzab, 33/21

[3] Bkz. Bakara, 2/129

[4] Bkz. Enbiya, 21/107

[5] Bkz.Bakara, 2/22

[6] Bakara, 2/165

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Gallant İçin Yakalama Kararı Çıkardı!

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…

5 saat ago
  • Gündem

KUR’ÂN ARAŞTIRICISIYDI BEL’AM MI OLDU!

Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…

6 saat ago
  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

10 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

10 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

11 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

12 saat ago