Anne: Çocuğum sık sık korkunç ve kötü rüyalar görüyor. Bunlardan kurtulmasını istiyorum. Bu hususta sizin yardımınıza ihtiyacım var?
Psikolog: Kötü rüyaların başında kâbus gelir. Yoksa sizin çocuğunuz kâbus mu görüyordur acaba?
Anne: Bilmiyorum. Kâbus nasıl bir şey ki?
Psikolog: Kâbus, rüyaların en korkunç ve en dehşet verici olanıdır. Kişi, uyku içinde normal bir şekilde rüya görürken, hiçte beklemediği bir anda karşısına bazen kötü mahlûklar çıkabilmekte, çirkin yaratıklar kendisini tehdit edebilmekte, yırtıcı vahşî hayvanlar kendisini kovalayabilmekte veya ölü varlıklar dirilerek, kendisini öldürmek isteyebilmektedir. İşte tam da bu tehlikeli anlarda rüya sahibi, daha fazla acı ve ıstırap yaşamamak için, uyanmak ister fakat ancak zar zor uyanır. Korku ve panik içinde uyanan kişi, bazen nefes nefese kalabilmektedir. Bazen de hüngür hüngür ağlayarak, rahatlamaya uğraşır. Kâbus gören kişi, gördüğü rüyanın şok etkisiyle hemen uyanmak ister. Ve genellikle zor da olsa uyanır. Kişi, böyle durumlarda çığlık atmaz ama boğuluyormuşçasına nefessiz kalabilmektedir.
Anne: Evet, aynı izah ettiğiniz gibi. Benim çocuk da o halde kâbus görüyor. Peki bu kalıcı bir rahatsızlık mıdır yoksa geçici midir?
Psikolog: Kâbus, mutlak anlamda her gün meydana gelmez. Bu durum, bazı kişiler için gelip geçici olabilirken, daha derin psikolojik sorunları olanlar için, kalıcı da olabilmektedir.
Psikolog: Çocuklar, kâbustan genelde hemen uyandıkları için, rüyanın içeriğini hatırlayabilirler. Kâbus, değişik şekillerde veya bazen aynı içerik, olay ve görüntü ile çocuğa rüya olarak gelir. Eğer rüyanın içeriğine yönelik bilgi sahibi olursak çocuğunuzun asıl sorununu da ortaya çıkartabiliriz. Sorun çözülürse kâbuslardan da kurtulabilir.
Anne: Ama benim çocuğumun ne gibi sorunu olabilir ki, sürekli olarak kâbus görsün?
Psikolog: Çocuğunuz belki de son günlerde endişe, korku, vesveseye bağlı olarak ruhî sarsıntı içinde depresyona girmiş olabilir. Belki de yakın çevrenizde son dönemlerde bir ölüm vakıasına veya tatsız bazı olaylara şahit olmuş olabilir mi? Olağan üstü durumlarla karşılaşmış olan çocuklar, yaşadıklarını daha farklı ve daha dehşet verici bir şekilde rüyalarında görebilir. Bu da çocuğunuzu panik ve dehşete düşürebilir.
Psikolog: Bakınız, ifade ettiğim gibi bizi korkutan rüyalardan kurtulabilmek için, onların neden ortaya çıktığı konusunda bilgi sahibi olmamız gerekir. Korkunç rüyaların asıl sebebini bilirsek, kaynağına bağlı olarak değişik çözüm stratejileri de geliştirebiliriz. Çocuklar, genelde çevrelerinde gördükleri ve belki de sık sık yaşadıkları korkutucu olayların etkisi altında kolayca kalabilmektedir. Bazen şiddet içeren bir çizgi filminin tuhaf görüntülü kahramanları dahî çocukların ruh dünyasını sarsar. Reel dünyada zaten kendilerine az veya çok korku veren olay, nesne, kişi ve(ya) hayvanlar, çok abartılı ve daha ürkütücü bir şekilde çocukların rüyalarına girebilmektedir. O halde çocukların hassas ruh dünyalarını etkileyebilen mekânlardan, görüntülerden veya hikâyelerden uzak tutmak gerekmektedir.
Anne: Şimdi anladım. Benim çocuğum son dönemlerde cep telefonundan çizgi filmleri seyrediyor. Buna biz müsaade ettik. Çünkü çizgi filmlerinin sadece çocuklara yönelik olduğunu düşünüyorduk. Ama sonradan fark ettik ki bazı çizgi filmler, tamamen ergen yaşta olan gençler ve hatta yetişkinler için de varmış. Herhalde bu gibi çizgi filmleri de seyretmiş olacak ki bir keresinde kâbustan uyandığında Batı kökenli klâsik korku filmi ikonlarından vampir ve zombi figürlerinin isimlerini sayıklıyordu. Bunun üzerine bu gibi korkunç filmleri artık seyretmiyor.
Psikolog: Büyük bir ihtimalle kâbus görmesinin sebebi bu korkunç filmler olmuştur. Peki, halen korkunç rüya görmeye devam ediyor mu?
Psikolog: Kâbustan farklı olan fakat korkunç olması hasebiyle benzer olumsuz etki yapan bir başka rüya çeşidi, “gece terörü” veya “uyku terörü” olarak adlandırılan rüyalardır. Aslında bir uyku bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan bu tarz korkunç rüyalar, çocuğun genelde şaşkın bir şekilde çığlık atarak uyanmasına sebebiyet vermektedir. Uyku terörünün belirtileri hem fizyolojik, hem de psiko-sosyaldir. Kalp atışı ve solunum hızında artış ve terleme görüldüğü gibi çığlık attıktan sonra bir süre konuşamamak ve duygularını ifade edememek gibi hâller meydana gelebilmektedir. Çocuk, bu durumda rüyada yaşadığı travmayı açıklamakta güçlük çeker. Bunun için bazen saldırganda olabilir. Uyanan çocuklar, birkaç dakika atak geçirdikten sonra yine sessiz uyku moduna geri dönebilmektedir. 3 yaş civarında çocuklarda sık rastlanmaktadır. Tedbir alınmadığında uyku terörü, 7 yaşına kadar devam edebilmektedir.
Anne: Peki, buna karşı ne gibi tedbir alabiliriz?
Psikolog: Şunu başta ifade edeyim. Atak sırasında, normalde sessiz sakin olan bir çocuk dahî neredeyse başka birine dönüşebilmektedir. Ve sizin tesellilerinize cevap veremez. Bu durumda bile yumuşak bir ses tonuyla çocuğunuzu uykuya geri döndürmeye çalışmalısınız. Atağa neden olan şeyin uyku eksikliği olduğu düşünülürse, esas yapılması gereken bir an önce uykuya geri dönmesini sağlamaktır. Yeterince uyumak bu sorunun çözümünde esas rol oynar.
Psikolog: Bir çocuk, sık sık uyku terörü yaşıyorsa, bunun birkaç sebebi vardır. Bunların başında uyku eksikliği ve ona bağlı yorgunluk ve stres gibi faktörler gelir. Yeterince uykularını alamayan çocuklar, genelde bu tarz ataklara maruz kalabilmektedir. Yemek ve ara uykuları gibi çocuğun günlük rutin programında yaşanan herhangi bir kesinti veya aksaklık da bu atakları tetikleyebilmektedir. Çocuklar, yaşlarına uygun bir şekilde yeterince uykularını almaları halinde bu ataklardan kurtulmaları mümkün olacaktır. Bunun ötesinde çocuğun huzur içinde uyumasını sağlayan ve kötü rüyalar görmesini engelleyen tedbirlerin alınmasında da fayda vardır.
Anne: Ne gibi tedbirler mesela?
Psikolog: Mesela çocuğun odası, düzenli ve temiz olmalıdır. Duvarlarda korkuya yol açabilecek insan ve hayvan resimlerinden ziyade tabiat manzaralı resimler veya Kur’ân’dan âyetler ihtiva eden tablolar bulundurulmalıdır. Çocuğun geceleyin uyandığında korkmaması için, gece lambasının açık tutulmasında fayda vardır. Çocuğunuz, düzenli bir uyku programına tâbi tutulmalıdır. Ve uyku saatlerine titizlikle riayet etmelidir. Çocuğunuza yatmadan önce bir bardak ılık süt veya papatya çayı verebilirsiniz. Çocuğunuzu yatırırken ona güzel sözler söyleyiniz, elinden veya yanağından öpünüz ve birlikte dua ediniz. Uyumadan önce çocuğa içeriği anlamlı ve güzel masallar anlatılmalıdır.
Anne: Birlikte dua etmenin faydalı olacağına inanıyorum. Yatmadan önce koruyucu nitelikte buna benzer manevî tedbirler var mıdır?
Psikolog: Yaşı uygun ise çocuğa Felâk ve Nâs sûresi öğretebilirsiniz. Yatmadan önce bu sûreler eller açılarak birlikte okunmalıdır. Çocuğunuz büyüdükçe, yatmadan önce abdest almalı, avucuna üfleyerek üç defa Kul Hüvalla, üç defa Kul Euzübirbabilfalak ile Kul Euzübirabbinas okuduktan sonra bedenini sıvazlasın.
Psikolog: İnşallah.
Prof. Dr. Ali SEYYAR
MİRATHABER.COM- YOUTUBE
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…
Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…
View Comments
Mrb benim kızım 8 buçuk yaşında hayla korkunç rüya görüyor gündüz bile tek başına bir odadan diğer odaya gitmiyor ne yapmalıyım normal mi bu durum o öyle yaptığı için 2 kardeşi var onlarda korkuyor lütfen yardım edin