Psikolog: Hoş geldiniz. Buyurunuz. Şu koltuğa oturabilirsiniz. Sizi dinlemeye hazırım.
Anne: Efendim. Siz gelmemin sebebi, çocuğumdur. Çocuğum son dönemlerde her şeyden korkar oldu. Bir şey yapmaya cesareti yok. Çoğu zaman bana sığınma ihtiyacı duyuyor. Acaba ben çocuğumu yanlış mı eğitiyorum? Bu durum beni fevkalade sinirlendiriyor. Çocuğumda bu korkunun oluşması normal midir?
Psikolog: Anladım. Her çocuk, özellikle güvensizlik içinde bulunduğu dönemlerde korkular yaşayabilir. Korkuya bağlı olarak çocuğun görevlerini ihmal etmesi veya kabına çekilmesi gibi durumlarda ebeveynlerin dikkatli ve daha hassas olması gerekir. Erken müdahaleler ile korku bozukluğunun kronikleşmesinin ve buna balı olarak ortaya çıkabilecek değişik olumsuz tezahürlerinin önüne geçilebilir ve giderilebilir. Korku, rahatsız verici bir duygudur ama akut tehlike de hemen arz etmez. Anladığım kadarıyla sizin çocuğunuz gayet sağlıklı. Onun için sakin olunuz lütfen.
Anne: Yani çocuğumun korkması normal midir?
Psikolog: Korkunun ileri boyutu belki bir davranış bozukluğu olabilir. Ama bu çocuklarda pek nadir görülür. Çocukların bazı şeylerden korkması, çekingen olması, insanın tabiatında olan normal bir olgudur ve çocuğu zaman genetiktir. Nasıl ki sarışın ve esmer çocuklar varsa cesur ve korkak çocukların da olması tabiîdir. Kaldı ki korkunun hayatımızın güvenli bir şekilde devamı açısından bazı önemli fonksiyonları da vardır. Mesela yabancı insanlara karşı şüpheci ve mesafeli olmak, çocuğun kendisini koruması açısından önemli bir savunma mekanizmadır.
Anne: Tamam, bu yönüyle korku faydalı olabilir ama benim çocuğum gereğinden fazla korkak ve çok utangaç.
Psikolog: Anladım. Ama bu tespitiniz, sizin çocuğunuzun bir ömür boyu bu korkularıyla ve bu korkuların acılarıyla yaşayacağı anlamına hiç gelmez. Biraz anlayış ve destekle çocuğunuzun korkularından kurtulmasına yardımcı olabilirsiniz.
Anne: Öyle mi? Buna çok sevindim. Ne yapabilirim?
Psikolog: İlk önce çocuğunuzun korkularını anlayışla karşılayınız ve sakince sebeplerini araştırınız. Belki ebeveynlerden birisi de çocuk iken çekingen ve korkaktı ve belki de halen belirli bir tedirginliği vardır hayata veya insanlara yönelik olarak. Sizin için bunu söylemiyorum ama genelde geçmişini korkular içinde geçirmiş bazı ebeveynler, kendileri gibi çocuklarının da korkak olmasına kızar ve onların daha cesur olmalarını arzu eder. Diğer yandan anne ve babaların bazı tutum ve davranışları da çocukların korkak olmasına sebebiyet vermiş olabilir.
Anne: Hım…olabilir. Nasıl yani?
Psikolog: Özellikle aşırı koruyucu ebeveynler, çocuklarını olası her bir tehlikeye karşı uyarma ve koruma refleksi ile çocuğun korku damarını daha da tahrik edebilir. Ayrıca çocuklarının daha cesur olması için, onlara sürekli olarak baskı yapan aileler de arzu ettiklerinin tam tersine çocuklarının yüreksiz olmalarına sebebiyet verir.
Anne: Evet, haklısınız galiba. Ben biraz kaygılı bir anneyim. Çocuğumun başına tabiî ki bir şey gelmesini istemem. Onun için onu hep korurum. Eşim de çocuğuma hep cesur olması için telkinlerde bulunur…belki bu farklı yapımız, çocuğumuzun ruh yapısını sarsmış olabilir… Ne demek istediğinizi anladım…O halde bundan böyle çocuğumuzun korkularından nasıl kurtulabilir yönünde bize bazı somut çözüm öneriler sunabilir misiniz?
Psikolog: İsterseniz ilk önce yapılan yanlışlıklardan bahsedeyim. Çocuğunuza asla “Korkulacak hiçbir şey yok ki, niye o kadar korkuyorsun ki?” veya “Bırak artık şu anlamsız korkunu, sen ödlek misin? Gibi ithamlarda bulunmayınız. Bu sorular, çocuklar nezdinde daha çok korkuya yol açabilir ve size karşı güvenini ciddî anlamda sarsabilir. Biz yetişkinler olarak çoğu zaman çocuğumuzun bir oyun parkta neden başka (yabancı) çocuklarla oynamaktan korktuğunu anlamakta zorlanabiliriz. Ama bizler çocukların içinde bulundukları psikolojisini anlamaya gayret gösterirsek korkunun sebeplerini keşfetmeye başlarız. Kendimizden bir pay biçelim. Bizler de işe başladığımız ve nelerle karışılabileceğimizi bilmediğimiz ilk günü hatırlayalım. Buna benzer bir durumla karşılaşan çocuklar da daha önce tecrübe edinmedikleri için korkabilirler. Bizim sahip olduğumuz tecrübelere onlar henüz sahip olamadıkları için, mesela rüzgarın sesinden, yaprakların hışırtılı seslerinden bile korkabilirler. Hayaletin varlığına inanabilirler. Çünkü bunların reel dünyada bir tehdit olmadığına dair bir bilgiye sahip değiller. Bu bağlantıları böyle kurabilirseniz çocuklarınızın korkularını daha kolay anlayabilir ve buradan yola çıkarak, endişelerinizin yersiz olduğunu anlayabilirsiniz ve soruna daha suhuletle yaklaşabilirsiniz. Siz hadiselerin karşısında ne kadar soğukkanlı ve sakin bir görünüm yansıtırsanız çocuklarınız da o nispette sakin olacaktır.
Anne: Anladım. Bu gerçekten doğru bir yaklaşım. Bizim bu hususta bazı hatalarımızın olduğunu şimdi fark ediyorum. Peki, bunun ötesinde somut olarak ne yapabiliriz.
Psikolog: Çocuğunuzla korku anlarını nasıl giderebileceğine yönelik çok zor olmayan egzersizler yapabilirsiniz. Ama her şeyden önce sabır. Çocuğunuza günlük hayatta kendisiyle ilgili özerk kararlar almasını sağlayacak daha çok sorumluluk verebilirsiniz. Mesela okul defterinin şekli ve rengi konusunda sizler fazla müdahaleci olmayınız. Er veya geç çocuğunuzun korkularından emin olduğunu siz de göreceksiniz. Size bir yaklaşım tarzı olarak çocuğunuzun özgüvenini artırıcı kahramanlık hikâyeleri okumanızı tavsiye ederim. Çünkü korku dediğiniz duygu, şuur altında oluşur. Siz çocuğunuza on kere korkuya gerek olmadığını da söyleseniz şuur altında oluşmuş olan korkunç resimler yine canlanacak ve korku yine türeyecektir. Bu korkunç resimler sizin de zihninizde oluşabilir. Mesela bir korkunç film seyrettiğinizde siz de korkuya kapılabilirsiniz. Halbuki etrafınızda korkuya sebep olabilecek somut bir tehlike emaresi bile yoktur. İşte şu veya bu şekilde şuur altında oluşmuş olan ve korkuya sebep olan unsurların kaybolabilmesi için, ilk önce sükûnete daha sonra ise olumlu çağrışımlar yapacak manevî bir atmosfere ve düşünce dünyasına ihtiyaç vardır. İşte çocuklara okuyacağınız kahramanlık hikâyeleri, çocuklarınızın sakin olmasını ve hikâyelerde verilen sosyal mesajlar direkt olarak şuur altına yerleşir. İyilik kahramanlarının güçlü yönleri, zamanla çocuğunuzun şuur altına sirayet ederek özgüven duygusunu geliştirir. Özellikle yatmadan önce bu tarz hikâyelerin okunması halinde daha etkili olur çünkü bu vakitlerde şuur altı algılama kapasitesi daha yüksektir ve rüyalara da olumlu yönde etkiler ve kalıcı olmasını sağlar.
Anne: Evet, benim çocuk da zaten yatmadan önce benden masallar okumamı istiyordu. O halde ben de cesaretini artıracak uygun masal ve hikâye kitaplarını bundan böyle temin edeyim. Ne dersiniz?
Psikolog: Çok isabetli olur.
Anne: Peki, bu yeterli midir?
Psikolog: Bunun ötesinde daha birçok tavsiye edeceğim başka önerilerim de var ama şu anda sohbetimizi isterseniz tamamlayalım ve ilk etapta bunları uygulayanız. Gelecek seansımızda diğer önerilerimi sizlere takdim edeyim.
Anne: Çok iyi olur. Çok memnun kaldım. Epey rahatladım. Çok teşekkür ederim. Allahaısmarladık.
Psikolog: Güle güle. Yeniden görüşmek dileği ile.
Prof. Dr. Ali SEYYAR
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…