BİRİNCİ KİM? KAMAL ATATÜRK MÜ? RECEP TAYYİP ERDOĞAN MI?

Kamâl Atatürk mü? Recep Tayyip Erdoğan mı?

BİZ ERDOĞAN’I TERCİH ETTİK  AMA  5816’MIZ EKSİK

AKP GURUBU GÖREVE

22.06.2023

Yenişafak gazetesi aşağıda özetini sunacağımız haberi yayınladı.

Alman basınından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dikkat çeken benzetme: Yeni Atatürk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı programında verdiği mesajlara işaret edilerek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde iki büyük pankartın yer aldığı belirtildi. Alman gazetesinin analizinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk ile kıyaslandı.

Daha önce bu konunun benzeri odatv.’de yer almıştı. Biz de bir yazı yazmıştık.

İslam açısından bakarak Recep Tayyip kardeşimizi eleştiririz de sıra kıyaslamaya gelince tercihimizi de yaparız. Bizim yaptığımız asla yalakalık olmayıp gerçekçiliktir. Yalakalığı ilke edinenler utansın.

Daha önce yayınladığımız   BİRİNC KİM?  KAMÂL ATATÜRK MÜ RECEP TAYYİP ERDOĞAN MI? başlıklı yazımız şöyle:

Bismillah…

Ortalık yalakalarla dolu. Hatay milletvekili akademisyen Hüseyin Yayman da onlardan biri midir, bilemeyiz. Ama söyledikleri gerçekleri yansıtıyor. Ne var ki aşırı övgüsü Kamâl Atatürk’ten yana. “Birinci” Kamâl Atatürk’tür, demeye getiriyor. Bize göre doğru değil.

(Mustafa Kemal adı mazide kaldı. Mustafa’yı terk edip Kemal’i de Kamâl’e çevirten Atatürk’ün bizzat kendisi. 1935’de aldığı Nüfus kağıdında Kamâl yazıyor. Hâlâ Mustafa Kemal demek ona saygısızlık değil mi? Ayıptır yahu.)

Hüseyin Yayman’ın  sözlerini  Oda tv’den okuyalım:

“Türkiye’de iki insana bu sevgi nasip oldu. Biri Mustafa Kemal Atatürk. İkincisi ise Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye’nin yüzüncü yılında en güçlü lider, en büyük isim, biri Mustafa Kemal Atatürk’tür, ikincisi ise Recep Tayyip Erdoğan’dır. Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kurmuştur. Recep Tayyip Erdoğan da cumhuriyeti, küresel bir güç haline getiren ve dünyanın süper güçleri arasına sokan ikinci Atatürk olmuştur, olacaktır.”

 KAMÂL  ATATÜRK YASA İLE KORUNUYOR

1-Kamâl Atatürk 5816 yasa ile korunuyor. Kendisi ile ilgili yasalar çıkarttıysa da bu yasayı kendisi çıkartmadı. Tamam, ama yasa yürürlükte… Recep Tayyip kardeşimize ise hergelen saldırabiliyor.

2-Recep Tayyip kardeşimiz yalnız Türkiye’de değil, İslam ve Türk dünyasında da seviliyor ve takdir ediliyor. Üstelik dünya liderlerinden…Yani ünü ülkemizle sınırlı değil.

Kabul edeceğimiz tek devrim olan Cumhuriyet, bir değerdir. İslam açısından Cumhuriyet babadan oğula intikal sistemlerine tercih edilir. Kendi adımıza ediyoruz da. Ama  altı asırlık Osmanlı’nın temelleri üzerinde onu red ederek kurulmuştur. Bu da kültürel bir cinayettir. Bir diğer anlatımla Cumhuriyet referanduma dayalı  kurulmuş da değildir, yöntem yanlıştır. Üstelik Celal Şengör’ün deyimiyle  Dahi Diktatörlük de sürdürülmüştür.

Günlük bir yazı için yaptığımız ayak üstü mukayeselerimize devam edelim:

3. Recep Tayyip kardeş yaşamda eksikleri olsa da  İslam’ın iman ve hayat ölçülerine bağlı bir Müslümandır. Bu özelliği bizim için fevkalâde önemli ve birinci derecede tercih sebebidir.

O, çocukları olan kırk yıllık mazbut bir aile reisidir. Merhume Latife hanımı aşan Emine hanımefendiyi idare etmek öyle kolay mı?

4. Değil içkisi, sigarası bile yoktur. Cumhurbaşkanlığı makamında, çevresini toplayıp  işretli gece sohbet ve  yönetim toplantıları yaptığına da  tanık olmadık.
5. Dava arkadaşlarını yüceltmiştir ama ayrıldıklarının bir kısmını olsun fiilen de hukuken de mağdur etmemiştir.
6. Recep Tayyip kardeşimiz Cumhurbaşkanlıklarını, hakim olduğu mecliste seçtirdiği milletvekillerinin oylarıyla değil, halk aracılığıyla seçimle kazanmıştır.
7. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı 21 seneyi bulmuştur ki nisbi olarak daha uzunca bir süredir.  Bu süre boyunca da hep demokrasi işletilmiştir.
8. Recep Tayyip kardeş şu anda bütün dünyada tanınan ve düşmanlarınca da takdir edilen dünya lideri bir siyasidir. Öyle bir iki kralla değil, dünya liderleriyle temastadır.

Yönettiği Ülkemizde her alanda dev adımlar atılmıştır. Bunları saymaya hacimli bir kitap gerek.

9. Şu anda istese, Devle Bahçeli beyefendinin yardımıyla, örneğin “BÜYÜK TÜRKATASI” soyadını alabilir. Tıpkı Kamâl Atatürk gibi aldığı bu soyadının bir başkası tarafından kullanılmaması için bir yasa daha da çıkartabilir.
10. Ecdadımız Osmanlı’ya saygısı büyüktür ama, Dolmabahçe sarayında gecelememiştir, Milletin parasıyla millet mülkü olarak yaptırdığı Külliye’de oturmaktadır.
11. Kazandığı son seçim de dünyada pek öyle görülmüş cinsten değildir.

Hüseyin Yaman’ın ifadesiyle verelim:

“Cumhur İttifakı, 5-0 geride olduğu maçı, 7-5 kazandı. Bu beş etkenden ilki koronavirüs salgınının oluşturduğu problemler, İkincisi ekonomik zorluklar, Üçüncüsü yangınlar, seller ve doğal afetler, Dördüncüsü Rusya-Ukrayna savaşının yarattığı sorunlar, Beşincisi ise 11 vilayette 15 milyonu etkisi altına alan bir depremdir. Böylesine büyük 5 ana problemle karşı karşıya olmasına rağmen bu seçimi, cumhurbaşkanımız kazandı.”

Odatv 21 Haziran 2023 de yani bugün  “Erdoğan İkinci Atatürk” başlığını attı.

“Erdoğan Kamâl Atatürk’ü aştı. Türk’ün daha büyük atası oldu ” demeliydi. Gerçi Recep Tayip kardeş böylesi bir övgüyü  kabul etmezdi. Ona Türk’ü  ve Kürd’ü de içine alan anlamıyla  Müslümanlara/insanlığa hadim kardeş yönetici olmak yüceliği yeterdi. Kaldı ki öyle kişisel ve yandaşlar kararıyla -yalnızca Türklere de olsa-  ata olmak kolay mı?

Şimdi biz böyle yermeden – kırıp dökmeden ve hiç kimseyi üzmeden sıradan  bir mukayese yaparak düşünce özgürlüğümüzü kullandık ya, hop oturup hop kalkacaklar çok olacak. 

Onlar dua etsinler de Erdoğan bağlısı ve dostu milletvekilleri bu günkü mecliste, -Numan Kurtulmuş kardeş de hazır meclis başkanı iken- 5816  benzeri   İlkel bir koruma yasası çıkarmasınlar. O zaman hop oturup hop kalkmak nasıl olurmuş anlarlardı.

Ne o? “Olur mu öyle bir şey” mi, diyorsunuz. Kendinizce haklı da olabilirsiniz? Biz de zaten onun için kaldırın 5816 sayılı yasayı da kötüye örnek olmasın, diyoruz.

NEREDEN ÇIKTI BU YALAKALIK?

Şimdi İslam ve soylu tarihimiz adına kültürel ve ekonomik bir devrim başlatamama gibi derin bir eksiği olan bu Erdoğan yalakalığı nereden çıktı, diyeceksiniz. Dediğinizle kalırsınız. Öylesi tapınmaya varan övgüler bazı Kamâlistlere özgü ise de bize uzaktır.

Çünkü bizim için Recep Tayyip bey kardeşimiz Rize asıllı Kasımpaşalı bir gemici kaptanın çocuğudur. Ondan ne maddî-manevî  bir yardım ve ne de ihale bekliyoruz. Üstelik onu dualarımıza, İslamî- aklî – ilmî çağrılarımızla yapacağımız yardımımıza  muhtaç görüyoruz. Yapmakta olduğumuz sarsıcı eleştirilerimiz de malum.

ETTİĞİMİZ LAFLAR BOŞ

Yukarıda yaptığımız kıyaslamalarımızla bir yığın laf ettik …Aslında bunlar Rabbimizin yasağına aykırılık oluşturabilecek boş şeyler:

“Kendilerini/sevdiklerini övmekle temize çıkaranları görmedin mi? Hayır! Allah dileyeni/dilediğini temizleyip yüceltir ve kimseye, kıl kadar haksızlık da yapılmaz.” (Nisa /49)

Bütün nimetler, kulluk denemesi gereği Rabbimiz tarafından verilmektedir. Hepimiz birer Recep Tayyip ve Kamâl Atatürk’üz. Yalnızca halkın beğenisi ile ne birinci ve ne de sonuncu olunur.

Kamâl Atatürk Rabbinin huzurunda hesap veriyor, Recep Tayyip de verecek. Hepimiz vereceğiz.

Allah katında değer kazanarak Cennetliklerden olamadıktan sonra Dünyaya egemen olsan ne yazar?

Ali Rıza Demircan