islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4690
EURO
36,3690
ALTIN
2.962,53
BIST
9.277,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Biz Müminiz “Sana Ne, Bana Ne” Diyemeyiz

Biz Müminiz “Sana Ne, Bana Ne” Diyemeyiz

Bizim müftü oğlu, İmam Hatip kökenli Ahmet Hakan 30 Haziran 2020 tarihli Hürriyet’te yine döktürmüş. Ama çoğu defa olduğu gibi yine cehalet sergilemiş. Bir Müslümanın kaleminden çıkamayacak laflar etmiş…Okuyalım:

SANA NE?”

İSTEYEN içki içerken fotoğraf çektirir, isteyen çektirmez… Sana ne?

İsteyen içki içerken çekilen fotoğrafta içkiyi saklar, isteyen saklamaz… Sana ne? İsteyen içmez, isteyen içer… Sana ne?

İsteyen içtiğini belli etmek istemez, isteyen ister… Sana ne? “

A Ahmet kardeş! Seninle dil birliği yaparak “Sana ne” diyelim de, Yüce Rabbimizin Kur’ân-ı Kerîm’in örneğin Al-i İmran suresindeki şu buyruğuna ne diyeceğiz?

İçinizden iyi ve yararlı olana davet eden, doğru ve iyi olanı emreden ve kötülüklerden sakındıran bir topluluk çıksın. İşte gerçek kurtuluşa erenler onlardır. ” (Al-i İmran 3/104)

Bu ve benzeri Kur’ânî buyruklar varken Hak karşısındaki iki yüzlüler gibi sağırlaşıp körleşecek miyiz? (Bak. Furkan 25/73)

Ahmet Hakan Metin Feyzioğlu

Ahmet Hakan’a tam da yükleneyim derken birden aklıma dört yıl önceki bir yazım geldi. Sayın Metin Feyzioğlu Ahmet Hakan’dan daha derli toplu bir yazı yazmıştı. Aynı şekilde “Sana Ne?” başlıklı olan bu yazıya, bir gün sonrasında yazdığım 29 Aralık 2016 tarihli yazımı sunuyorum:

METİN FEYZİOĞLU KARDEŞİM BEN “SANA NE?” DEMİYORUM

Metin Feyzioğlu kardeşimin sitesinde yayınladığı ve ODATV’ nin de alıntıladığı yazısı şöyle:
Bak kardeşim, bırak insanların yeni yıl kutlamalarına karışmayı. Sana ne? Bunca acıya, ölüme, felakete rağmen bu ülkenin insanları yeni yıla umutla sarılmaya çalışıyorsa, tebrik et onları. Sana hala kardeşim diyorum. Niye? Çünkü aynı Milletin fertleriyiz, birbirimize ihtiyacımız var. Vatandaş yılbaşını niye kutlamasın? Yeni umutları niye heyecanla karşılamasın? Zor geçen bir yıl sonunda bitti, niye demesin? Sana ne! Bi düş insanların yakasından. Vatandaş isterse kutlu doğumu da kutlar, kandili de kutlar, yılbaşını da kutlar. Yasak mı? Sana mı soracak? Sen müfettiş misin? Niye gösteriş yapıyorsun? Emin ol bu ülkenin bütün insanları askerine, polisine dua ediyor, şehitleri için ağlıyor ama umuda da sarılmak istiyor, umuda…
Ne o öyle okullara yazılar, yasaklamalar, milli manevi değerlerimize aykırıdır lafları? Yeni gelen bir yılı karşılamanın, eskisine güle güle demenin nesi milli manevi değerlerimize aykırı olsun? Konuyu saptırıyorsun. İşi başka yere çekmek istiyorsun. Farkında değil misin, milleti bölüyorsun. Milleti bıktırıyorsun. Hem bir şey daha söyleyeyim, milyonlarca insana “başkanlık sistemi geldiğinde bunlar nefes almamıza bile karışacaklar” dedirtiyorsun.
Görüyor musun ne yapıyorsun? Yapma, artık yeter. İnsanların kutlamasına karışma, umutlarına katıl, sevincini paylaş. Haydi…”

Metin Feyzioğlu Kardeşim Ben “Sana Ne?” Demiyorum

M. Feyzi oğlu Kardeşim! Seni yakından tanımadığım için İslâmî inanç ve yaşam çizgisinde birleşmiş mümin kardeşler miyiz bilmiyorum. Ama yerdeki ve göklerdeki varlıkların hizmetine sunulduğu, en güzel kıvamda ve ebedilik takdir edilerek sorumlu varlıklar şeklinde yaratılmış insanlar olduğumuz için doğuştan insan kardeşliğimiz olduğunu iyi biliyorum. Bu sebeple ben de sana kardeşim , diyorum.

Kardeşim! Senin kullandığın yöntemle ben de sana “ Sana ne kardeşim “ demeyeceğim. Çünkü özgürlük anlayışıma aykırıdır. Düşünmüşsün, ifade etme gereğini duyarak kendince uyarıda bulunmuşsun. Yazınızın özüne katılmamakla birlikte samimi beyanlarınız için müteşekkirim.
Kardeşim! İslâm’ın amaçladığı hukuki ve sosyal adalet gerçekleştirilemediği için fırsat eşitliğinin tam olarak sağlanamadığı toplumumuzda biraz da tembellikleri ve atılımsızlıkları sebebiyle insanlarımızın mustarip oldukları açıktır.

 Batı emperyalizminin açtığı yaralar da elemlerimizi artırmaktadır.
Ümitlerimizi yeşertmeye, geleceğe güvenle bakmaya ve mutlu olmaya muhtacız. Millet olarak bu durumda iken aramızdan birileri de senin gibi düşünerek insanlarımızı uyarma gereğini duyuyor ve Rabbimizin yüklediği “Hak’ka çağırma ve Batıl’lardan sakındırma ” görevini yapabilmek için şöylece çağrıda bulunuyor:

  • Kardeşim! Senin de kutlamalara, ümitlerini tazelemeye ve bu arada eğlenmeye ihtiyacın var. Ama gel, sen bunu İslâmî şahsiyetini zedelemeden, milli değerlerinle çelişmeden yap. Bütün şerlerin kaynağı olan alkollü içkilere yönelmeden; zaten gereğince kullanamadığın aklını yitirerek çevrene zarar vermeden yap. Mutluluğu başkalarının kayıpları üzerinde aramak olan kumarlara düşmeden; zinalara , haram türden mûsikilere-eğlencelere ve israflara bulaşmadan yap.
    Pek çok hurafemiz var, her an yardıma gelebileceğine inandığımız Mevlanalar, İbn-i Arabiler ve Geylâniler varken bir de bunlar Noel Baba efsanesini katma , putperest ayinlerinden mülhem hindi kesme ve çam devirme ritüellerini ilave etme. Son asırlarda bilimde ve teknolojide geri kaldığımız için kültür ithali sonucu Hicri takvimimizi yitirdiğimizi ve Tanrının doğumu batıl inancına dayalı Gregoryan takvimini kullanmaya mecbur kaldığımızı bil. Geri kalmanın ve kahır çekmenin bir önemli nedeninin de taklitçilik olduğunu unutma.
    Ümitlen ve eğlen ama bunu 31 Aralık gecesine şartlanmadan ve meşru ölçülerimizden sapmadan yap.”

İşte Böyle M.Feyzioğlu Karadeşim, milyonlarımız içinde toplumsal sorunlarımızla dertlenen çok az insanımız kaldı. Bu sebeple “sana ne” demeyelim. Duyarlılıklarımız sebebiyle birbirimizi tebrik de edelim. Ama bunu birbirimizi kırmadan, birlikteliğimize gölge düşürmeden yapalım. Nice mutlu senelere…

Ali Rıza DEMİRCAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.