Ali Rıza Demircan hocamız Mirat Haber’de kaleme aldığı yazısında gündemi sarsacak tespitlerde bulundu ve Parlamentoya teklif getirdi.
Hocamız “İslamî ve Demokratik Haklarımızı Kullanarak Niçin İslamî Eğitim Ekonomi, Evlilik-Boşanma…Hukukuna Talip Değiliz?” başlıklı makalesinde şöyle yazdı
“…Bir milyonu aşkın İmam Hatip mezunumuz var.
Yaklaşık 250 000 MAAŞLI diyanet, ilahiyat, milli eğitim ve medrese mensubumuz var .
Sayıları yüzbinlerle ifade edilen sakallı çarşaflı tarikatçılarımız ve onların holdingleri ve televizyon kanalları var.
Bir kısmı İslam’ı sömüren pek çok siyasimiz var.
Anlatabilsek İslam’a hayat düzeni olarak bağrını açarak demokratik devrimler yapabilecek milyonlarca bilgisiz ve bilinçsiz geleneksel Müslümanımız var.
Var ama eğitimi ,ekonomiyi ve hukuku geçtik Müslümanca evlenemiyor, boşanamıyor ve miras taksimi bile yapamıyoruz.
Biz azınlık değil Ülkemizin sahibiyiz… Bu gerçeği unuttuk mu?
Buradan ilgililere çağrı yapıyorum; Birileri “benim ateizmim, deizmim/laikliğim derken hiç değilse biz de “benim dinim” diyebilelim.
Hükümete ve Büyük Millet Meclisi’ne Çağrı
Yarım asırlık mücadelemizle aşılan başörtüsünü yasallaştırmayla yetinmeyelim. Yeni atılımlar gerek.
Anayasa’ya ruhumuzdan değerler katalım,
İşte teklifimiz. Yüreğimizi buraya yöneltelim.
TEKLİMİZ
Müslümanlar için:
İslamî iman esaslarına dayalı ve bilimsel temelli eğitim sistemi,
Faize ve borca dayalı para düzenine kapalı, İslamî bir ekonomik yapı,
İslam temelli evlilik, boşanma ve miras hukuku…
Laiklerin tercihlerine tahammüllüyüz. Putlaştırılan laik düzen, ona tapanlar için devam edebilir.
Tek yönetim altında çok hukukluluk yeniden keşfedilmeyecek. Böylesi haklar örneğin Osmanlı’da vardı. İslam ve müslüman karşıtı İngiltere’de ve Kanada’da da var.
Ey Ben de Müslümanım diyenler! Allah’ımızdan, vicdanımızdan birbirimizden ve diğer insanlardan utanalım. Hiç değilse unuttuğumuz Cehennem azabından korkalım.
Biz imanımızla çatışan düzenin payandası değiliz. İslamî ve demokratik haklarımızı kullanma ve alma zamanıdır.