Mirat Haber Ajansı
Bosna Hersek’te 1992-1995 yılları arasında gerçekleşen Ortodoks Hristiiyan Sırp saldırganların Müslümanlara karşı düzenledikleri soykırım esnasında kadınları tecavüz kamplarında tutmalarının sonucunda doğan ve Savaş Çocukları adı verilen Bosna vatandaşlarının kurdukları Unutulmuş Savaş Çocukları Derneği başkanı Ajna Jusiç (Ayna Yusiç), New York’taki Birleşmiş Milletler temsilcilerine Kadına Yönelik Şiddet Karşı Uluslararası Gün etkinlikleri kapsamında Bosna Hersek’teki savaş sonucu doğan tüm çocuklar adına bir konuşma yaptı.
BM kadın komisyonları, Kadına Yönelik Şiddetin 2030’dan itibaren ortadan kaldırılması amacıyla UNITE adlı kampanyada Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Gün belirlenmesi ve bu günde etkinlikler yapılmasına karar vermişti. Hedefleri, bu günü takvimlerde işaretlemek ve bu yılki BM eylemciliğinin toplumsal cinsiyete dayalı şiddete yönelik “Turuncu Dünya: Tecavüze Karşı Nesiller Eşitliği!” Adlı küresel kampanya kampanyasının temasını vurgulamak.
Toplumsal Cinsiyet aslında BM’nin İstanbul Sözleşmesinde kabul ettiği cinsiyetin sabit olmadığı, değişebileceği, toplumun bunu empoze ettiği, aslında çok sayıda cinsiyetlerin bulunduğu gibi radikal düşüncelere dayalı sinsi bir kavram. Gerek BM gerekse Türkiye’deki kadın örgütleri, kadına şiddetin engellenmesi haklı gerekçesini kullanarak bir çok kesimin sapıklık olarak gördüğü Toplumsal Cinsiyet kavramını desteklemekte.
Bu bağlamda Bosna’da çok zor bir hayat geçiren, bir çoğunun annesi intihar etmiş, çoğu yetimhanelerde büyümüş, istenmeyen, sevgisiz büyümüş binlerce tecavüz mahsulü ama kendileri masum çocukların kullanılması söz konusu. Bunlar “savaşın görünmeyen çocukları” olarak adlandırılıyorlar, çünkü toplumdalar ama bilinmiyorlar. Bu çocukların birçoğu kendileri de kökenlerinin gerçek hikayesini bilmiyor ve bunu yapanlar nadiren konuşuyor.
Ajna Jusic’in BM’deki faaliyetinin bu çocuklara nasıl bir yarar sağlayacağı tam olarak anlaşılmıyor. Çalışma daha çok bunun erkeklerin genel olarak tecavüzcü olduklarına yönelik feminist argümana ve eşcinselliği meşru kılan Toplumsal Cinsiyet argümanına destek sağlıyor. Bunun yanısıra soykırım ve tecavüz kamplarının oluşmasını sağlayanın BM Güvenlik Konseyi’nin ambargosu yüzünden Müslümanların kendini savunamaması olduğu ve aynı BM’in şimdi bunları kullanarak Toplumsal Cinsiyet projesine destek sağladığı çelişkileri de izleyenleri düşündürmekte.
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi