Birinci (1876) ve ikinci meşrutiyette (1908) iki seçim geçiren ve tecrübeli olarak referanduma hazır olan milletimize sormadan dar ağaçları dikerek devrimler yapan ve yalnızca şapka devrimi için yetmiş insanımızı asan zalimler için irfanlı Müslüman halkımız Şapkalı Gavurlar, der.
Bu Şapkalı Gavur şeklindeki deyişin esinlendiği kaynağa ilişkin olarak bir numaralı kamâlist Falih Rıfkı Atay, (Çankaya, Moda, 1968, sayfa 178) şöyle yazar:
“Müslümanlar, Hristiyanın iyisine `mâkul kefere´, kötüsüne `gâvur,´ beterine `şapkalı gâvur´ derlerdi.”
Ne var ki yerli olan şapkalı gavurlar Hristiyan olanlardan daha zalimdirler.
İktisatçı yazarımız Yunus Ekşi Beyefendi “Modern Köleliğe Müjde; 60 Ay Vade” başlıklı ve 1 Ekim 2024 tarihli yazısında feryat edince bizi de elemledirip öfkelendirdi.
Yapılanlar bize Şapkalı Gavur deyimini hatırlattı.
Bu sömürücü kapitalist düzenin kurucuları ve yerli işbirlikçileri, 1925 yıllarındakiler gibi Şapkalı ama modern gavurlardır. Ayrıcalıkları devlet yönetiminde ve korumasında olmalarıdır. Üstelik büyük çoğunluğunun ateist veya deist ya da bilinçsiz Müslüman oluşlarıdır.
Milletimiz, ödeyemeyeceği borçların altında köleleştirilebilmesi için maddeci eğitim sistemi ile İslami ve milli değerlerinden soyutlandı.
“Borca dayalı para sistemi ve faiz dayalı ekonomi ile” borçlandırma sisteminin temeller atılıp derinleştirildi.
İnsanımız içkisi, sigarası, akılı telefon, ev eşyası ve gösteriş amaçlı harcamalarından vaz geçemeyecek şekilde de tüketime yöneltildi.
Bir de Kapitalist sistemin getirdiği fakirlik var.
Sonuçta BDDK resmi sitesinin verilerine göre bir yıldan az kısa vadeli kredi kartlarının borçları 2 trilyon 22 milyar 512 milyona ulaştı. Şimdilerde Merkez Bankasının bastığı tedavüldeki para miktarı 658 milyar 973 milyon tele olup bunun yaklaşık 265 milyarı milletimizin elindedir.
O halde bankacığı zarardan kurtarıp, borçluların kanlarının daha bir emilebilmesi için yeniden borçlandırma amacıyla sık sık yapıldığı gibi yeni bir borç yapılandırılmasına gidildi. Borçlar, aylık %3.5 ile %4.75 arasında değişen faizli bir yapılandırma ile 60 ay vadeye yayıldı.
50 bin lira borcun 60 ay vade ile taksitlendirilmesinde de toplam ödeme 133 bin liraya ulaşacak.
Millet inlerken her zaman olduğu gibi yine bankacılığa uzun yıllar kazanma yolu açıldı. Neden böylesi 42-60 arasında seyreden yüksek yıllık faiz oranları, bir iki yıl içinde enflasyon tek haneli hanelere düşürülmeyecek miydi?
Allah sonumuzu hayreylesin. Halkımızın harcamalarını sonuna kadar kısmaktan başka yapacağı bir şey yok. Sandıkta da yapacağı bir şey de yok. Sömürücü kapitalist sistemi savunma ve korumada Muhalefet iktidardan da beter.
ARD
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…
Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…