Yüce Allah, yarattığı bütün varlıklara karşı pek
merhametlidir. Onları çokça sevendir. Yeryüzündeki bütün varlıkları hizmetine
sunarak en güzel şekilde yarattığı insanlara ise daha bir lütufkârdır.
Peygamberleri aracılığıyla bildirdiği emirleri ve yasakları ile denemeye
uğrattığı ve ebediyet takdir ettiği insanlar için sonsuz Cennetler yaratmıştır
ve onları Cennet nimetleri ile yüceltmek ve mutlu etmek istemektedir. Bunun
içindir ki kendisine baş kaldırmış kullarına, ne kadar büyük günahkâr olurlarsa
olsunlar tövbe kapılarını açmıştır. Onlara, kendileri için pek büyük ve verimli
bir zaman birimi olan Kadir Gecesi’ni bahşetmiştir.
Kadir Gecesinin Önemi ve Özellikleri
Yücelik ve program gecesi anlamına gelen Kadir Gecesi ile ilgili olarak
Kur’ân-ı Kerîm’de Kadir isimli özel bir sûre yer almaktadır. Dini
kaynaklarımızda Berat gecesi ile ilişkisi kurulan Duhan sûresinin ilk âyetleri
de Kadir Gecesi ile alakalıdır. Bu sûrenin anlamı şöyledir:
“Biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirmeye başladık. Sana, Kadir Gecesi’nin nasıl bir gece olduğunu kim bildirip öğretebilir. Kadir Gecesi (içinde Kadir Gece’si bulunmayan) bin aydan daha hayırlıdır/daha değerlidir. O gece, Rablerinin koyduğu yasalara uygun olarak her bir iş ve olgu için melekler ve (yöneticileri olan) Rûh ile birlikte yükseklerden yer yüzüne inerler de inerler. O gece tanyeri ağarıncaya kadar tam bir esenliktir.”
Bu sûrenin anlamından da öğrenilebileceği üzere her yıl
bağış ve bağışlama sağanakları halinde yağan Kadir gecesinin üç büyük
hususiyeti vardır:
a- Şanı büyük olan Allah onu rahmetinin aracısı kılmıştır. O, imanlı kullar
için, içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlıdır. Bin ayda
kazanılamayacak sevapları sağlayıcıdır; bin ayda yapılan bağışlanma
yakarışlarından daha çok bağışlatıcıdır; bin ayda yapılacak dualardan daha
kabul olunur özelliklidir.
b- Kadir Gecesi, Rûh adlı meleğin yönetimindeki meleklerin insan ve doğaya
ilişkin görevlerle yeryüzüne indikleri gecedir. O, tan yeri atıncaya/ağarıncaya
kadar tam bir güvenlik gecesidir, esenlik iklimidir.
c- Allah’ın yüceltmesi ile şanlı olan Kadir Gecesi, Kur’ân’ın indirilmeye
başlandığı gece olmakla da ihtişamlıdır. Bütün kutsal sayfalar ve kitapların
özünü, özetini ve Rabbimizin son ve çağlar üstü mesajlarını oluşturan Kur’ân,
vahiy meleği Cibrîl (Cebrâil) aracılığı ile söz ve mâna olarak bu gece
indirilmeye başlanmıştır. Güneş-ay , gece- gündüz – insan-hayvan gibi Yaratılan
ve Kur’ân cümleleri gibi İndirilen âyetleri okuma görevini yükleyen bu
ilk vahiy ile birlikte, Hz.Muhammed’in, Kıyamet Günü’ne kadar bütün insanlık
için yürürlükte kalacak Evrensel Peygamberliği de başlamıştır.
Kadir Gecesi Ne Zamandır?
Kur’ân’ın, kendisinin Kadir gecesinde ve de Ramazan ayında indirilmeye başlandığını
açıklamasından onun Ramazan geceleri içinde olduğunu öğreniyoruz. Peygamberimiz
bu gerçeği pekiştirmekle birlikte Ramazan geceleri içinde yeri değişken olan
Kadir Gecesi’nin daha çok Ramazanın son on gününde ve bu günlerin de 21, 25 ve
27 gibi tekli gecelerinde aranmasını öğütlemiştir. Kendisi de Kadir gecesine
ermek için böylesi bir arayışı sürdürmüştür. Bunun için Ramazanın son on gününü
Mescid-i Nebi’de kurdurduğu çadırda İtikâf’a girmiş, bir diğer anlatımla
geceleri ve gündüzlerini tefekkür, zikir ve duâ ile geçirmiştir.
Kadir Gecesine Erişmek
Kadir gecesinin bereketinden yararlanmanın kesin yolu, gündüzlerini oruçla
geçirdiğimiz Ramazanın bütün gecelerini de değerlendirmektir. Gecesi ve gündüzü
ile tam bir aylık irade ve Kur’ân eğitimi, bizi bir taraftan Kadir gecesine
erdirir ve ondan yararlandırırken erdemli bir Kur’ân ve Peygamber insanı olarak
da hayata hazırlar.
Neler Yapabiliriz?
Ramazanın özellikle idrak edeceğimiz bu son on gününün her bir gecesinin Kadir
Gece’si olabileceğine inanmalıyız. Her bir gece yürekten ve kabul olunacağı
inancıyla tövbeler etmeliyiz. Öz canlarımız, aile fertlerimiz ve milletimiz vs.
için dualarda bulunmalıyız. Kur’ân’ın orijinali veya anlamından okumalı ve onun
bağlısı olabilmek için yakarmalıyız. Başkalarına veremiyorsak ana babamıza ve
kardeşlerimize olsun iftar vermeliyiz. Her gece akrabamız ve arkadaşlarımızdan
birini telefonla da olsa aramalı, dua almalıyız. Gece namazımız olan teravih namazlarımıza
devam etmeli, sabah namazı cemaatine katılmaya çalışmalıyız. Ödenecek zekâtlarımızın
tamamını veya bir kısmını ve önceden vermediysek fitrelerimizi bu son gecelerde
ayırmalıyız. Bu arada hasta ziyareti yapılması de pek güzel olur. Hulasa tatlı
bir çift sözden yarım meyve vermeye ve selâm vermeden teşekkür etmeye kadar
yapılabileceklerimizi, azımsamadan yapmalıyız.
Bir de Peygamberimizin en çok yaptığı ile Kadir Gecesi için yapılmasını
öğütlediği şu duaları yapmalıyız:
“Yüce Rabbimiz! Bize dünya hayatımızda güzellikler ver. Âhiret hayatımızda da güzellikler ver; güzellikler yurdu olan Cennetine erdir. Bizi Cehennem azabından koru.“
“Allahım, affedicisin. Affetmeyi seversin, beni de affet.”
Öteden beri Kadir Gecesi olduğuna inanılan Ramazanın 27. gecesini de diğer geceler gibi Kadir Gecesi olabileceği ihtimali ile değerlendirmeliyiz.
Siz saygıdeğer okurlarımızın Kadir gecesini tebrik eder, sözü Peygamberimizin konumuzu özetleyen bir hadisleri ile bitiririm: “Her kim yüceliğine inanarak ve armağanlarını Allah’tan alacağını umarak Kadir Gecesi’ni değerlendirebilirse geçmiş günahları bağışlanır.”
Ali Rıza DEMİRCAN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi