BU İZLEDİĞİMİZ ANA HABERLER Mİ?
Anne olduktan sonra hayatıma, izlediklerime, konuştuklarıma hatta yememe içmeme çok daha fazla dikkat eder oldum. Çünkü beni örnek alarak büyüyen bir çocuk var yanımda. Bu çocuk bir yetişkin olarak hayata karışacak. Birilerinin müdürü, patronu, çalışanı, eşi, akrabası ve babası olacak. Benim gönlümde ve duamda olan dünyaya faydalı iz bırakan bir Müslüman olabilmesi. İşte bunun için kendimi de iyi bir anne, örnek iyi bir insan olabilmek için geliştirmeye eğitmeye çalışıyorum. Bu çaba için yaptıklarım kadar artık yapmadıklarım vazgeçtiklerim de var. En önemlisi de evde çok az vakitler hariç tv açmamak. Artık tv programlarının olumsuz etkilerini sayacak değilim.
Ana Haberler
Dün akşam oğlum odasında vakit geçiriyorken ana haberleri izlemek istedim. İzlediğim ilk dört haber cinayetti. Arkadaşını, intikam almak için arkadaşının anne babasını öldüren genç katilleri izledim. Sonra maganda kurşunu ile ölen genç kadını. Ve 13 yaşındaki kızın aralarında okul arkadaşlarının da olduğu 15 kişi tarafından tecavüze uğramasını. Son haber ise şiddet uyguladığı gerekçesiyle öğretmeninden ceza alan öğrencinin velisinin okuldan şikayetçi olmasıydı. İnanamadım, dondum kaldım, bu izlediklerim şiddet içerikli ahlaksız diziler değil, youtube videoları değil, Amerika’nın tekinsiz köşelerinin değil, güzel ülkemin ana haberleri. Kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor acilen. Bu haberler normalleşmemeli! Boykotu hayatımıza sokabilmeyi başarmışken bu listeyi uzatalım. İzlediklerimize, beğendiklerimize, evlerimize bir şekilde aldığımız o insanlara ve fikirlerine ve kendi yanlışlarımıza boykot uygulayalım.
Çocuklar neden ahlaksız grup ve öğretilerden bu kadar çok etkileniyor, onlara yöneliyor dersiniz?
- Rabbim her doğan çocuğu inanma fıtratı ile yaratır. Aileler bu fıtratı doğru işleyemez çocuğu tatmin edemez ya da etmez iseler, çocuk bu ihtiyacını onu tatmin edecek gruplarda arayacaktır. Daha çocukluk yıllarında verilmesi gerekli manevi ve dini eğitim “çocuktur anlamaz” diye ertelenir ya da “bizde çok bir şey bilmiyoruz, okullarda, kurslarda cemaatlerde öğrenir” düşüncesiyle bu en önemli eğitim yalnızca dışarıdan beklenirse bu kurumlarda din eğitimi altında kendi fikir ve yaşam tarzlarını çocuklara empoze edebilirler.
- İnsan topluluğa dahil olma isteği taşır. 2 yaşından sonra çocuk, sosyalleşmeye ve gruplaşmaya başlar. Dahil olduğu grup ne kadar büyükse çocuk kendini o kadar güvende hisseder. Ailesinde yeterince ilgi, sevgi ve değer göremeyen, anlayış ile karşılanmayıp hep eleştirilen, ya da biz modern ve özgür ebeveynleriz çocuğumuza güveniyoruz düşüncesiyle yalnızlaştırılan çocuklar kendisine sevgi ve anlayış ile yaklaşan, onu bir topluluğun değerli üyesi kılan grup ve ortamlara yönelebilecektir.
- Peygamber efendimiz sol eli ile yemek yiyenleri lanetledi (haşa) gibi hurafelerle, Allah ceza verecek yanacaksın diye korkutmalarla, inanç verilmeden ibadet baskısı ve yanlış kader anlayışı ile verilmeye çalışılan dini eğitim, çocuk ve ergende dini nefrete ve reddedişe sebep olabilecektir. Bu reddediş ve nefret ise isyankâr gruplara, insanlara yaklaşımın sebebi olabilecektir.
- Parayı, şöhreti ve lüksü kutsallaştırmak. Özellikle medyanın sebep olduğu lükse özendirme, çevrenin parası olana saygı göstermesi, ailelerin sınırlarını zorlayarak da olsa çocuğa markalaştırmayı ve doyumsuzluğu öğretmesi, evlerde çok fazla magazin konuşulması ve çocuğun buna özendirilmesi, çocuklara çalışma ve sorumluluk bilincinin verilmemesi onları kısa yoldan para kazandırmaya özendirebilir. Bu durum gençlerin para ve şöhret vaat eden kişi ve ya gruplara katılmasına sebep olabilir.
- Yanlış verilen özgüven duygusu! Aileler senin hakların var, sen değerlisin mesajını “ sen en haklısın, en değerlisin” şeklinde vermeye çocukları kutsallaştırmaya başladılar. Bu sözde yüceltme güvenmede aslında ebeveynin alakadar olma, ilgilenme görevinden kaçış şekli. Bu içi boş özgüven ile yetişen çocuklar sanal dünya ve öğretilerinden çok daha fazla etkilenebiliyor ve haz odaklı, saygısız, bencil davranışlar sergileyebiliyorlar.
Ve bunun dışında ailenin önlem ve doğru eğitimine rağmen dış müdahaleler ve çocuğun karakteristik özellikleri de belki bu arayış ve yanlış yönelmelere sebep olabilecektir. Ancak aileler kendilerine düşen sorumluluğu yerine getirmek ellerinden geleni evlatları için yapmakla yükümlüdürler. Kudret dışında ki durumlar içinde dualar umarız koruyucu olacaktır.
Şeyma Demircan NAMAZCI
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
YAZARIN DİĞER YAZILARINA ULAŞMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ