07.05.2023 Pazar günü yazımın başlığı, “ASRIN SEÇİMİ VE ÖNEMİ” ve son cümlemizde “Biz Kur’an’a uyalım. İşte o zaman zafer bizimdir!” idi.
Gerçekten bu seçim, “asrın seçimi” olduğunu bütün ihtişamı ile ortaya koydu. Tayyib Erdoğan’ı yıkma iddiası ile iktidara gelen Biden hizaya geldi. Hem Erdoğan’ı tebrik etti ve hem de Onunla çalışma azminde olduğunu deklare etti. Rusya, Çin, Arap yarım adası, Afrika mağdur ve mazlum ülkeleri, Mısır, Avrupa’nın şımarık ülkeleri, Ukrayna ve nihayet daha niceleri bu büyük ve anlamlı zaferden etkilendiklerini kabul ve beyan ettiler. Bunlardan çoğu şaşkınlıklarını gizleyemediler.
Düşünen ki, birbirleriyle savaşan iki ülke lideri de Tayyip Erdoğan’ın bu büyük başarısından memnun olup güven duygularını bildirdiler. Böylesi zıtlıkları bile tevhid eden Erdoğan gibi lider, tarihte ender görülmektedir. Çünkü Tayyip Erdoğan daha işin başında “kefenimizi koltuğumuzun altına aldık yola öyle çıktık” diyerek öncü ve örnek lider olduğunu dünyaya ilan etmişti. Yerli ve yabancılar bu kefen çıkışını anlamadılar.
Rumeli’yi fethedip müslümanlara yeni vatan yapan şanlı lider Alpaslan muharebeden önce Malazgirt’te kefenini bilfiil giymiş ve bu savaşın, ya şehadet ya fetih olduğu inancı ile şahlanmıştı. Artık şehadet âşığı askerleri Allah Allah diyerek haykırıyorlardı. Küheylanları süvarilerine katılıyor ve ortalığı toz duman ediyorlardı. Güç ve sayıca kuvvetli ordusu olan Romen Diyojen yenildi. Bu savaş kefenini giyen bir yiğidin zaferi oldu. Böyle bir savaş ancak ve ancak sâdık olanların savaşıdır.
Niyetinde ve eylemlerinde sâdık olanlar hakkında Allah şöyle buyurur: “Bugün, sadık olanların sadakatleri kendilerine fayda vereceği bir gündür. Onlara, ağaçları altından ırmaklar akan cennetler vardır. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Allah kendilerinden razı olmuş, onlar da Allah’dan razı olmuşlardır. İşte bu, büyük bir zaferdir! (Maide:5/119) Bu büyük zaferin sırrını ve hikmetini anlamak kolay değildir.
Bu büyük zaferin sırrını ve hikmetini anlayanlar, beceriksizlik ve yılgınlık sınırını aşmayı başaran farklı yiğitlerdir. Bugün bu farklı yiğitlerin başında R. Tayyib Erdoğan ve arkasında her fırsatta sadakatini gösteren millet vardır. Hem bu milletin himmet ve hizmeti ile yetişmiş İmam Hatip nesli işbaşındadır. İşte bu farklı yiğitlerin tarihi süreçte hasret yüklü hayalleri ile başarılarının buluştuğu zafer bu zaferdir.
Bizim çocukluğumuzdan ve gençliğimizden başlamak üzere bugüne kadar Türkiye coğrafyasının jeopolitik yüzünü kapkaranlık göstermeye çalıştılar. Bize âdeta kâbus lanse ettiler. Bizden gizlenen doğal gazı, petrolü bir yana, dünyaca zengin bitkisel zenginliğimizi bile yok saydılar. Çaresiz ve fakir ülke portresini dayattılar. Bu yüzden de silik ve yüreksiz nesiller yetiştirdiler. Dava birliği olmayan bu nesilleri de birbirlerine düşman kamplara yerleştirdiler. Gittikçe bu kampları iyice bilediler.
Bugün düşmanlık krizini yaşayan bir kampın mensupları İmam Hatip neslini hedef alarak öfke ifrazatı deşarj ediyor . Hakaret etmekten köşe oluyorlar! Biz müslümanlar olarak onlara hep potansiyel kardeş gözü ile bakmaya çalıştık. Ağır ve zor imtihanlardan geçtik. Hem Mevlâ’mıza inandık; İnsanlar, yalınız iman ettik demeleriyle bırakılıvereceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sanarlar? (Ankebud:29/2) uyarısına kulak verdik birçok imtihanı kazanıp geçtik.
Şüphesiz biz peygamberlerimize ve müminlere hem dünya hayatında, hem şâhitlerin dosdoğru şahitlik yapacakları günde yardım ederiz. (Mumin:40/51)
Ey müminler, Allah’dan ittika edin. Ve sadıklarla beraber olun. (Tevbe:9/19)
Bu şuurla kazanılan zafer, elbette başka zaferdir. Esselamualeykum. İlhan Oral”