Mirat Haber Ajansı
Myanmar (Burma) hükümetinin ülkede yaşayan azınlık Müslüman Rohingyalara karşı yıllardır sürdürdüğü baskı ve katliamlar sona ermiyor. Ülkenin uzun süredir uyguladığı Rohingya azınlığının koşullarını iyileştirmek için uluslararası mahkeme kesin emir vermişti. BM’nin Uluslararası Adalet Divanı UAD Ocak ayında Myanmar’a etnik Rohingya Müslümanlarına karşı herhangi bir soykırım eylemini önlemek için elinden gelen tüm önlemleri alma emrini Myanmar hükümetine iletmişti. UAD, Myanmar’a mahkemenin kararına uymak için hangi önlemlerin alındığına dair dört ay içinde bir rapor sunmasını ve bundan sonra her altı ayda bir takip raporları sunmasını emretti. Geçen ay mahkeme gerekli raporların ilkini kabul etti, ancak içeriği yayınlanmadı. Bununla birlikte, uluslararası gözlemciler herhangi bir değişiklik varsa da dostlar alışverişte görsün tarzından olduğunu söylüyorlar. Buna ek olarak, COVID-19 salgını, Myanmar’ı, yaklaşık 400.000 Rohingya’nın hala yaşadığı Rakhine eyaletindeki insanların hareketlerini denetleme altına almaya teşvik etti. Ayrıca, Kasım ayında yapılacak seçimlerin, Müslümanlara zulmün Budist halın hoşuna gitmesi nedeniyle hükümeti Rohingya’ya karşı tutumunu sertleştirmek için cesaretlendireceği konusunda da uyardılar. Budist seçmenler, Müslüman azınlığı Myanmar üzerindeki İngiliz sömürge yönetimi sırasında yerleştirilen insanlar olarak görüyorlar ve topraklarını ellerinden almak istiyorlar.
Rohingya baskısı, Myanmar’ın fiili devlet başkanı olan eski muhalefet lideri Aung San Suu Kyi’nin uluslararası itibarını zedeledi. Mahkeme kararında yönetimi altındaki Myanmar’ın Rohingya’yı sistematik bir şekilde hedef aldığını söyledi. Ancak, herhangi bir haksızlığı reddetmek için kişisel olarak UAD’na gitti. Mahkeme açıklamasında, toplu katliam, tecavüz ve evlerin ateşe verilmesini içeren belgelenmiş eylemlerin gruptan silinmesi amaçlandığı belirtildi. Ağustos 2017’den itibaren bu eylemlerde artışa işaret etti. Pek çok Rohingya o zamandan beri kanlı bir askeri baskı altında ülkeden kaçtı. Ne yazık ki, Myanmar’dan Bangladeş’teki kamplara kaçan Rohingya, insan ticaretinin yanı sıra şiddete de maruz kalıyor.
ICJ tarafından Myanmar’dan istenen tek şey hastanelere ve okullara normal erişim ve Rohingya için hareket özgürlüğü idi. Ancak gözlemciler, hükümetin son dört aydır bu konularda hiçbir şey yapmadığını söyledi. Myanmar’ın geçici UAD kararına uyması için uzmanlar, Rohingya’ya karşı soykırımı fiilen kurumsallaştıran yasa ve politikaları değiştirmek zorunda kalacaklarını söylüyor. Myanmar’ın geçen ay sunduğu raporun çok uzun bir süreçte muhtemelen sadece ilk adım olduğunu düşünüyorlar. UAD’nin önündeki dava, en azından gelecek yılın Temmuz ayına kadar sürecek.