islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
34,4852
EURO
36,4080
ALTIN
2.960,47
BIST
9.359,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

BUNLARIN OMBUDSMANI İFTİRACI OLURSA SEKSÜEL PRODÜKTÖRLERİ NİYE OLMASIN?

BUNLARIN OMBUDSMANI İFTİRACI OLURSA  SEKSÜEL PRODÜKTÖRLERİ NİYE OLMASIN?
21 Aralık 2022 16:06
A+
A-

Kimler tarafında Ombudsmanlıkla nitelendirildiğini bilmiyoruz ama Faruk Bildiri denilen kişinin medya etiğinden yoksun medyacı olduğunu biliyoruz. Bu adam rahat durmadı ve  kendisini deşifre eden Ali Rıza Demircan hocamızı yine  diline doladı ve sorgulanmasını isteyerek şöyle yazdı:

  • Cumhuriyet, Korkusuz ve Yeniçağ gazeteleri, ilahiyatçı Ali Rıza Demircan’ın “devletin ilgili birimlerinin resmi aktarımlarına dayandığı” iddiasıyla dile getirdiği “En çok porno tıklanan il Konya” sözlerini haber yaparak bir kenti etiketlemiş oldu.

Mirat Haber olarak biz de hocamızın kendisinin basın yetiğinden yoksun iftiracı bir kişi olduğunu açığa vuran yazısını arşivimizden çıkardık. Veyis Ateş’le ilgili kısmını çıkararak  sunuyoruz.

Seksüel Prodüktör Rahmi Turana Verilen Cevab’ın ise linkini vermekle yetiniyoruz:

İFTİRACI VE SEKSÜEL PRDÜKTOR RAHMİ TURAN’A CEVABIM II

İFTİRACI FARUK BİLDİRİCİ’YE  CEVABIM

25.03.2020

Kasıtsız hatalarda affedici olmak bir erdem ise de iftira gibi saldırılarda adalet gerek. Adalet yapılana benzeri ile mukabele etmeyi gerektirir. Ne var ki Hayat Nizamımız olan İslâm, iftiraya iftira il karşılık vermeyi onaylamadığı ve ancak yapılan zulmü açığa vurma hakkını verdiği için biz de öyle yapacağız; İslâm ahlâkı yanı sıra medya etiğinden yoksun Faruk Bildirici’nin iftiralarını açığa vuracağım,

Faruk Bildirici için önce kendimi tanıtayım, sonra da iftiraya konu edilen programımızı özetleyeyim.

Ali Rıza Demircan Kimdir?

1973 İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü mezunuyum. 25 yaşında Ülkemizin en büyük camisi olan Süleymaniye Camiine İmam Hatip oldum. 8000 sayfayı bulan eserlerimin on cildi yayınlandı 11 cildi de yayınlanacak. İslâm zaviyesinden bakarak onlarca değil Medya Etiği dahil yüzlerce konuda yazılar kaleme aldım. Faruk Bildirici anlayamasa da Diyanet İşleri Başkanlığımızın aldığı kararlara yorum getirebilecek düzeydeyim. Diyanet İşleri Başkanlığı da görüşlerime itibara etmektedir. Daha açık bir anlatımla Veyis Ateş bizi davet etmekle isabetli bir karar almıştır.

Eleştirilen Programımız

16 Mart 2020 Pazartesi günü Veyis Ateş ile yaptığımız telefon görüşmesinde, yapılacak bir saatlik programla yalnızca İslâm Dini’nde sağlığa verilen önemi, maddeler halinde özetleyebileceğimi açıkladım. Neler söyleyebileceğime ilişkin fikir vermesi için konu ile ilgili bir makalemi de kendisine gönderdim. Makalemi okuyunca programa davet ettiler ve Diyanet’in Cuma namazına ilişkin kararını yorumlatacaklarını da dile getirdiler. Haber programının sonunda yayına gireceğimizi Habertürk’e gittiğimde öğrendim…

Ben 17 Dakikalık Konuşmamda Ne Söyledim?

Ben bu programda başta gusül ve namaz abdesti, tırnak kesimi, su ile taharet olmak üzere vücut, elbise ve konut-iş yeri temizliğine değindim. Dinimizin alkollü içki yasağı ile organik gıdalar yenilmesi emrini açıkladım. Bedensel temas olarak zinanın, eşcinselliğin, evlilik hayatında anal ve adet dönemi ilişkisinin haramlığını hatırlattım. Hastalık halinde tedavi olmamızın farz görevimiz olduğuna, karantina önlemlerine ve doğru kader anlayışımıza açıklık getirdim. Sosyal yardımlaşmaya vurgu yaptım. Namaz, oruç, zikir, tövbe ve duadan oluşan moral değerlerimize değindim. Konuşmamızın hiçbir bölümünde dinimizde öne çıkarılan bu kalıcı önlemlerle Koronavirüs arasında ilişki kurmadım…Programın tam metni açıklamalarımızı doğrulayacaktır.

Habertürk konuşmamızı yayınlamadı. 17 dakikalık konuşmamızdan medyaya servis ettiği “Zina, eşcinsellik, evlilik hayatında anal ilişki ve regl döneminde ilişki.., Bu yasaklar Rahim olan Rabbimizin koyduğu yasaklardır. Bu yasaklara da riayet ederseniz pek çok hastalığın önlemini henüz daha oluşmadan almış olursunuz” şeklindeki kısacık bölüm bile genel bir sunum yapıldığını, ama Koronavirüs’le bağlantı kurulmadığını belgelemektedir.

Medya Ombudsmanı! Faruk Bildiricinin İftiraları

Hal böyle iken birilerinin medya ombudsmanı dediği, RTÜK üyeliği yapmış Faruk Bilici’nin eleştirilerine bakalım. Bu kişi dinlediğini anlayamayacak derecede düzeysiz olamayacağına göre ya konuşmamızı dinlememiş, ya da ideolojik yaklaşımını öne çıkararak bir vidan pisliği olan iftira yoluna gitmiştir. Hazretin! iftira nitelikli karanlık ifadelerini sunalım ve tahlil edelim.

Bilimi ve tıbbı inkar – Demircan’ın programdaki sözleri, ayrımcı, cinsellik takıntılı, kadınları aşağılayıcı ama en önemlisi, Koronavirüs gibi bir hastalığı cinsel ilişki biçimlerine bağlayan bir yaklaşım. Bilimi, tıbbı inkar ediyor; Koronavirüs’e karşı asıl önlemlerin “zina, evlilik dışı ilişki, eşcinsellik, evlilik hayatında anal ilişki ve regl döneminde ilişki”nin bitmesi olduğunu savunuyor. Sanırsınız Koronavirüs’e yakalananlar zina, anal seks vb yapıyorlar!”

Yapılan iftiraları tek tek ele alalım.

“ Bilimi ve tıbbı inkâr ediyor”

İftiranın böylesi alçakçasına ilk defa şahit oluyorum. İlim ve bilim, canlı ve cansız olarak nitelediğimiz varlıkları ve işlevlerini konu alır. Yeni sentezler ve teknolojik üretimler yapar. Her biri yaratanımızın varlığına tanık olan yaratıkları, Allah’ımızın verdiği akılla ve gözlemle inceleyen bilim, İslâm’ın buyruğu ve Müslümanın sevgilisidir. Bu konuda pek çok makalemiz var. Biz bilimi değil, bilim adına yapılan şarlatanlıklara, hakikati inkâr cümbüşlerine karşı çıkarız. Değinilen konuşmamda bile, hastalık halinde tıbbı tedaviye verilmesi gereken önemi ve karantina önlemlerini açıklayan Ali Rıza Demircan’ın tıbba karşı olduğunu söylemek hamakat olsa gerek.

Demircan’ın programdaki sözleri, ayrımcı, cinsellik takıntılı, kadınları aşağılayıcı ama en önemlisi, Koronavirüs gibi bir hastalığı cinsel ilişki biçimlerine bağlayan bir yaklaşım. Bilimi, tıbbı inkar ediyor. Bilimi, tıbbı inkar ediyor; Koronavirüs’e karşı asıl önlemlerin “zina, evlilik dışı ilişki, eşcinsellik, evlilik hayatında anal ilişki ve regl döneminde ilişki”nin bitmesi olduğunu savunuyor.

Konuşmamda altı başlık altında açıkladığım önlemlerin pek çok hastalığı engelleyebileceğine dikkatleri çektim, ancak bu önlemlerle Koronavirüs arasına bağlantı kurmadım. “Koronavirüs gibi bir hastalığı cinsel ilişki biçimlerine bağlayan bir yaklaşım” da bulunmadım. Sergilemediğim bir yaklaşımı bana yamamaya çalışan Fark Bilici’yi bir müfteri olarak nitelemeyeyim de ne yapayım? Kaldı ki bu önlemlere yönelmemenin yani gusül ve abdest almamanın, su ile taharet yapmamanın, alkollü içkilere devam etmenin, zina ve eşcinsel ilişkilere girmenin, evlilik hayatında anal ve regl dönemi ilişkisinden kaçınmamanın pek çok hastalık yapıcı virüs gibi Koronovirüse de ortam hazırlayacağına da şüphem yoktur. Yoktur da bunları dile getirmedim. Şimdi soralım: Tıp otoriteleri değinilen önlemlerin dışında ne önerebiliyorlar?

“Demircan’ın programdaki sözleri, ayrımcı, cinsellik takıntılı, kadınları aşağılayıcı…”

Her iftira aşağılıktır ama böylesi tam bir dipsiz çukur. Biz Allah’ın hayat kitabımız olan Kur’ân’ından aldığımız bilgilerle ayırım yapmaksızın erkek ve kadın bütün insanları yaratılmış en muhteşem varlıklar olarak görürüz. Allah’ı yücelten, insanlara adil ve merhametli olan insanlara saygıyı ve onlarla birlikteliği ibâdet biliriz. Özellikle kadınlarımızı ana, eş ve kız çocuklarımız olarak yüceltiriz.

Günahlara/insanlara zarar veren eylemlere karşı isek de insanları dışlamayız. Sabır ve tahammül gösterir, tövbe etmelerini bekleriz. Ama Rabbimize kulluğumuz ve toplumumuza sorumluğumuz gereği, mutluluğu eşlerinde arayanlarla zinacıları; Allah’ın kendi cinslerinden yarattığı eşleri bırakarak eşcinselliğe yönelenleri eşit görmeyiz. Aklını kullananlarla, onu gereğince kullanamayan uyuşturucu ve alkol bağımlılarını müsavi tutmayız. Örnekleri çoğaltabiliriz. Rabbimizin habis/pis dediklerine tayyip/tertemiz demediğimiz için bizi ayırımcılıkla suçlayanlar, hakla batılı, güzelle çirkini ve faydalı ile zararlıyı ayıramayan kutsal tanımaz bilimsel akıl ve erdem yoksunlarıdır. Biz bunlar için ne yapabiliriz?

“ Yaptıkları özgür tercihleri sebebiyle Allah’ın girdikleri sapık yolda bıraktıklarını doğruya iletecek hiçbir otorite yoktur…” ( Zümer, 39/35)

Ey Faruk Bildirici

Bu vesile ile sana bazı gerçekleri anlatabilirdim ama materyalizm ve deizmin karanlıklarında bocalayan, vicdanına kendi varlığı ve Koronavirüs’le ilgili “Niçin ve Neden“ sorularını yöneltemeyen insanlık çizgisini yitirmiş insanlar, kendilerini tanıyamaz, doğal afetleri ve Koronavirüsü anlayamazlar. Bilim insanları olsalar da…

Faruk Bildirici Çağrı

Öncesinde konuşmamızın yayınlanması koşuluyla istediğiniz Kanalda sizinle tartışmaya hazırım, davet bekliyorum.

Ali Rıza DEMİRCAN

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.