A’raf suresi 155. Ayette Hz. Musa’nın dilinden rabbimiz şu yakarışı aktarır: “Rabbim! İçimizdeki sefihlerin/beyinsiz takımın yaptıkları günahlar yüzünden bizi helak mi edeceksin?” Hz. Musa bu yakarışı ne zaman yapmıştı? Tur dağından dönüp kavminin buzağıya taptığını gördükten sonra…
Buzağı putu, dünyevileşmeyi, maddiyatçılığı, vahiyden uzaklaşmayı anlatır… Neden mi? Çünkü İsrailoğulları mucizevi bir şekilde Firavun ve avanelerinin zulmünden kurtuldukları ve Firavunun kendi denizinde boğulduğunu gördükleri halde Hz. Musa’nın aralarından az bir süreliğine ayrılmasının hemen ardından Firavun toplumundan kopardıkları altınlardan yapılan buzağı putuna (Ta-ha, 83-94) tapmaya başlamışlardı… İşte bu sahneyi gören Hz. Musa önem verdiği ve sakındığı vahiy levhalarını yere bırakmış ve kızmıştı, ardından yanına kavminden yetmiş kişi alarak Allah’a tevbe etmiş ve bu yakarışı yapmıştı…
Şimdi bizim durumumuz İsrailoğullarından farklı mı? Müslümanlar ezanımızın sustuğu, camilerin ahıra dönüştürüldüğü, Kur’an’ın yasaklandığı, başörtünün dışlandığı, kamusal alanın dindarlara kapalı tutulduğu, Müslümanların üvey evlat muamelesi gördüğü, 28. Şubatın yaşandığı zulüm ortamından hayal bile edemedikleri şekilde kurtulduktan sonra cellatlarından tevarüs ettikleri makamlara, dünyalıklara tapınmaya başladılar…
Öyle ki buzağı sevgisi nasıl ki İsrailoğullarının iliklerine kadar işlediyse (Bakara, 93) makam, mevki, mal, mülk sevgisi de iliklerimize kadar işledi… Hz. Peygamberin; “siz İsrailoğullarının peşinden adım adım gideceksiniz, öyle ki onlar bir keler deliğine girmeye çalışsalar siz de onları taklit edeceksiniz…” sözü tam da bu durumumuzu anlatmıyor mu?
Ne yazık ki, bizleri özüne döndürecek, tövbeye çağıracak, yanlışımızı gösterecek, kötü gidişatımızı değiştirecek Musalardan mahrumuz… Ne yazık ki artık Hz. Ebu Bekir’e “yamulacak olursan seni kılıçlarımızla doğrulturuz”, “Ey Ömer üzerindeki elbisenin hesabını vermeden bize hutbe veremezsin” diyen sahabe neslinin bilincinden mahrumuz…
Eskiden imkânımız kıttı, yoktu ama samimiyetimiz, ihlasımız vardı şimdi ise imkânımız çok ama ihlasımız kalmadı, samimiyetimiz bitti… Dünyaya, dünyalıklara, dünya makamlarına, mal ve mülk hırsına, makam sahiplerine yakın olma sevdasına öyle daldık bu gaflet çeşmesinden öyle kana kana içtik ki en sonunda kimliğimizi, kişiliğimizi, adamlığımızı ve kendimizi kaybettik…
İşin daha kötüsü ise kendimizi kandırdık, yalanımıza kendimizi inandırdık, ihtiraslarımıza dava adını koyduk… Hakikat aynasına bakamaz hale geldik, bizi eleştirenleri dinleyemez olduk ve insafımızı, izanımızı, izzetimizi kaybettik…
Bugün Hz. Musa gibi bizler de rabbimize yakarıyoruz:
“Rabbim! İçimizdeki sefihlerin/beyinsiz takımın yaptıkları günahlar yüzünden bizi helak mi edeceksin?”
Rio’da uzlaşma için görüş birliği sağlanamadı. Toplantı sonrası Rio’da başarısız bir darbe girişimi oldu. Dünyayı…
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
View Comments
Müslümanların arasına İngiliz Tefrikası girişi, kimimiz makam mevki dünyalık uğruna BİZDEN görünen idarecilere HAK ve HAKİKATI demeyim MENFAATİ uğruna Tabi olduk. Kimimiz de ORALARA gelebilmek uğruna PKK CHP ABD ve AB ile iş tuttup İlk Zümreyi PAÇALARIN tutup dışarı atıyoruz. İşimiz zor Müslümanlar olarak Efendimizin Bize REHBER ettiği KUR'AN-I KERİM ve SÜNNET-İ RESULULLAH a tabi olmak ZORUNDAYIZ bu yaşadığımız Zillet ten tek kurtulumuş Budur. Allah-ü Teâlâ Ümmet-i Muhammed e Hidayet nasib eylesin, Mansur ve Muzaffer eylesin inşaellah. Amin Ya Rabbel Alemin Ya Muin
Cahit hocam teşekkür ederim.
Bizim halimiz bir de Hz Yusuf'un rüyayı yorumlamasının neticesinde kurtulacağı şahsa dışarı çıktığın zaman Efendi'nin yanında beni hatırla dedikten sonra o kimse ki zindandan kurtuluyor gücü,kuvveti,bolluğu ,rahatlığı görünce, dününü unutup hatırlaması gereken şeyleri hatırlamıyor sanki biz de o durum da gibiyiz.