Çağımızda neler oluyor?
Teologlar, stratejisler, hekimler çok faydalı ve cesur açıklamalar, analizler yapıyorlar. Lakin sosyal medya kontrolü kimin elinde ise onun sesi ile beyin algıları yönetiliyor, yönlendiriliyor. İnsanlık için korumacı, üretici , faydalı olanı tespit eden,gelecek nesiller adına gayret eden bilim insanlarının ışığı zorla ya da sinsice kesilerek alemi aydınlatmalarına izin verilmiyor.
Üreme sağlığına yönelen tehlikeler;
1-Cinsel kimlik karmaşası ve biyolojik cinsiyetin reddi.
2-Doğal üreme sağlığı bozularak, yapay üreme tekniklerine muhtaç hale düşürülmek.
3-Üreme Sağlığına yönelik koruyucu hekimliği ihmal etmek
4-Özellikle erkek üreme sağlığı ve erkek neslinin kimliğine aykırı gelişmeler, değişimler
5-Kadın doğurganlığı ve emzirmenin azalmasına bağlı rahim kalınlaşması, meme ve yumurtalık kistleri, aşırı sık vajinal kanamalar gibi genital hastalıkların artmış olması.
Cinsel sağlık alanındaki tehlikelere gelir isek;
Batı’daki cinsel devrimin ardından 1960’lardan sonra tüm dünya’da cinsel algı ve davranışlarda çok hızlı değişim ve dönüşüm başladı. Bu değişim ve dönüşüm Tek Tanrılı dinlere mensup özellikle de İslam Dini hükümleri ile yaşamak isteyen bireyler açısından ciddi riskler taşıyor. 1993 yılından sonra tıp fakültelerimizdeki jinekoloji ve psikiyatri eğitimleri Batı’daki cinsel devrime göre değiştirildi. Cinsel eğitimlerde sunulan bilgiler de tamamiyle bu devrime göre şekillendi. İtiraz eden jinekologların sesi ya cılız kaldı ya da bilimsel olmamakla suçlanarak susturuldular.
Batı’da judith Reizman gibi cinsel devrimin özellikle çocuklar açısından yol açtığı -ticarete dönüşen pedofili- ciddi riskleri ( araştıran ve konferanslarla, videolar ile itiraz ve endişelerini dile getiren bilim insanları var. Ülkemizde ise genel bir sessizlik ve görmezden gelme tavrı hakim.
Bunun en önemli sebebi hekimlere olan saygı, hürmet, güven ve itiraz etmeme temayülünün yerini hekimleri kıskaca alma, itibarsızlaştırma, vara yoğa şikayet etme, bilimsel beyin ve aklı devre dışı bırakma, yozlaşma, arsızlaşma, özgürlükle şımarmayı ayırt edememe halini huy edinen bireylere, topluma laf anlatmanın iyice imkansız hale gelmiş olmasıdır.
Hekimler doğru ile eğriyi ayırt edebilecek akli melekelere sahipler. Lakin yorgunluk, bıkkınlık ve dışlanmışlık hissi “ amannn be kardeşim, sen kendini düzelt yeter,gerisi seni aşar, bir de kötü adam ilan edilir, iyice dışlanırsın. Her koyun kendi bacağından asılır, ne halleri varsa görsünler !” düşüncesi ile susabilirler. Hekimlerimiz itirazlarını yazacak, konuşacak platformlardan da çoğunlukla yoksundurlar.
Üreme ve cinsel sağlık alanında uzmanlaşmak için son 13 yıllık ömrümün, emeğimin büyük kısmını ayırdım. Tek sebebi vardı. Hastalarıma, insanımıza, müminlere hekim olarak yardımcı olmak ve yanlış olana itiraz edebilmek için bilimsel veri toplamak. Olanı biteni bilmez isek, tehlikeyi görmez isek, düşmanın cinsel devrim oklarının yönünün çocuk ve gençlerimize hedeflendiğini reddetmeye devam eder isek 5 yıla kalmaz elde avuçta ne varsa yitirmiş olacağız. Zaman hızlı ilerliyor ve bizler mutlaka güzel şeyler yapmaya mecburuz.
12 yıldır kongre kongre gezerken gördüğüm şey insanın en zayıf noktası olan cinsel arzuları her zaman ve her yerde uyarılıyor. Çocuk ve gençler büyük risk altındalar. Yaşlılar, gebeler, obezler, tesettürlü kadınlar, köpekler, eşekler, tavuklar risk altındalar. En acımasız olanı da kız ve erkek çocukların cinsel objeye dönüştürülmüş olmasıdır.
Cinsel şiddet, tecavüz, sinsel sapkınlıklarda artış endişe vericidir.
Gelişigüzel yaşanan, güvensiz cinsel ilişkilerin yol açtığı cinsel yolla bulaşan hastalıkların artışı özellikle kadınlarımızın yaşam konforunu ileri derecede düşürmektedir. HPV (Human papilloma virüs) enfeksiyonu yüzünden rahim ağzı kanseri yaşı 17’ye kadar inmiştir. AİDS ve cinsel yolla bulaşan boğaz ve idrar yoları ile vajinal enfeksiyonlardaki artışı ayrıca irdelemek gerekiyor.
Kalın bağırsak mikropları ağız ve vajende, idrar yollarında sıkça üreyip kadınlarımızı sık sık jinekolog muayenesi ve antibiyotik kullanma mecburiyetine düşürüyor.
Saydığım hastalık ve riskli durumların her biri geniş olarak üzerinde konuşulması, yazılması gereken durumlar. HAZZA YOLCULUK isimli ansklopedimizin son bölümü ÇAĞIN CİNSEL ALGILARINA REDDİYELER başlığı ile bilimsel yanlışları ortaya koyan ayrıntılı bir kaynaktır.
Sağlıcakla kalın..
Op. Dr. Ünzile Girişgin