İşyerimde çalışanlara Ramazan dolayısıyla veya herhangi bir zamanda zekât niyetiyle belli bir miktarda karşılıksız ücret versem bu zekat sayılır mı?
Bismillah…
Müslümanlar birbirleriyle yardımlaşmakla yükümlüdür. Maide 2’de şöyle buyrulur:
“… İşte böylece, ahlâkî değerleri yeniden yücelterek iyilik yapma ve kötülüklerden sakınma konusunda birbirinizle yardımlaşın. Ama günah işleme ve düşmanlıkları körükleme konusunda birbirinize destek çıkmayın.
Ve bütün bunları yaparken, Allah’tan gelen ilkeler doğrultusunda hayata yön vererek kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının! Şunu hiç unutmayın ki, şüphesiz Allah’ın cezalandırması çok çetindir.”
Yardımlaşma kültürel ve siyasî olabileceği gibi bedenî ve maddi /parasal da olabilir.
İslami ölçülere göre maddî yardımların bir kısmı farz niteliklidir yani mecburidir ve o da zekâttır.
Zekât, İslamî inanç esaslarına iman ve namazla birlikte en önemli görevimizdir. Zekât maddi ve manevi faydalı faydaları pek çok olan ve özelde sosyal adaleti sağlayan bir görevdir.
Müslümanın zekât verici güce ulaşması için çalışması da görevidir.
Zekat fakirlerden zenginlere akış olan faizin zıddına zenginlerden fakirlere akar. Ve Zekat Cennet yoludur.
“İman edip doğru ve yararlı işler yapan, namazını güzelce kılan ve zekâtını verenlere gelince, işte Rab’lerinin katında onlara muhteşem ödüller vardır. O gün onlar ne korkuya kapılacak, ne de üzüleceklerdir.” (Bakara 277)
Bu özet girişten sonra soruyu cevaplandırabiliriz.
Ülkemizde uygulanan “Borca dayalı para sistemi ve faize dayalı ekonomi” sebebiyle çalışanların çok büyük bir bölümü aldıkları ücretle ihtiyaçlarını karşılayamamaktadırlar. Bir çoğu da kredi kartı borçlusudur.
Bu sebeple çalıştırdığımız insanlar dini ölçülerimize fakirdirler. Zekât alabilirler.
Çalıştırdığımız insanlar ayrıca bizim komşularımız ve hem de arkadaşlarımızdır. Allah bu iki zümreye ihsanı yani yardımcı olmamızı öğütleyip emretmektedir. Görelim:
“Yalnızca Allah’a kulluk edin ve O’ndan başka hiçbir varlığa-sisteme ilahlık yakıştırmayın. Ana babaya, yakın akrabanıza, yetimlere, muhtaçlara, kendi çevrenizden olan komşulara, uzak komşulara, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve elinizin altındaki hizmetçi ve işçilere ihsanda bulunup iyilik yapın, iyi davranın. Doğrusu Allah, kendini beğenen ve böbürleneni sevmez.”
Verilen bu ön bilgilerden sonra söyleyeceğimiz şudur:
Çalışanlarınıza zekât verdiğinizi söylemeksizin zekâta niyet ederek yardım edebilir ve verdiğiniz miktarı zekâtınızdan düşebilirsiniz.
Onlara zekât vermekle akrabanın fakirlerine zekât vermek gibi iki katı sevap almış olursunuz. Ayrıca onlara zekât vermekle İhsan’da bulunma görevinizi yapmış olursunuz.
ARD
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…
Bu video bize BELAM başlığı ile gönderildi. BEL’AM için Diyanet İslam Ansiklopedisine baktığımızda şu açıklamayı…
Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…
İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…
Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…