Camiden İslam Toplumuna

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da dikkatine

İnsanlık son birkaç asırdır hep bir keşmekeş ve huzursuzluk halinde… Savaşlar, yoksulluklar, katliamlar, zulümler, kendi içimizdeki tefrikalar… Küresel güçlerin maddiyat ve emperyal emellerinin tezahürü olan bu karmaşa haline karşı, maalesef biz İslam toplumları hep maddî ölçekli ve sadece sebepler dairesinde çare aradık. Hadiselerin manevi hikmetlerini düşünüp bu minval üzere çareler düşünemedik. Tankımız, tüfeğimiz, uzay aracımız, yüz binlerce askerimiz, tam teçhizatlı askeri üslerimiz, güçlü devlet yapımız, dirayetli lider ve idarecilerimiz, son teknoloji ile donatılmış okul, hastane ve camilerimiz olsun istedik, buna dair planlama yaptık, buna bütçe ayırdık, buna mesai harcadık… Fakat insanı bunlara mecbur etmeyecek bir insan modelinin “üretimine” çok fazla kafa yormadık. Oysa ki gerek global çapta ve gerekse ferdî dairede, önce Hakk (cc)’ın hukukuna, sonra nefsinin hukukuna ve son olarak da başkasının hukukuna riayet eden insan modeli yetiştirilseydi, ne iki kapı komşusu birbirine hasım olurdu, ne de iki ülke birbirine düşman olurdu. Bu sebeple tüm sistem arayış ve planlarının üzerinde, maneviyatla donanmış bir insan ve bu gibi insanlardan müteşekkil bir toplum meydana getirme üzerine bugünden tezi yok, gerek resmi kurumlar eliyle ve gerekse de sivil toplum örgütleri eliyle çabalamak mecburiyetindeyiz.

Bu tür hizmetlerin kurumsallaşacağı en ideal zemin ise camidir. İslam toplumlarında her köyde, her mahallede en az bir cami vardır. Her ne hikmetse, Anadolu’nun ücra bir köyünde, köyde su şebekesi olamasa bile cami yapılmıştır. Devletimiz de oraya bir imam atamıştır. Kamuda, Milli Eğitim de dahil, hiçbir kurum bu denli teşkilatlanmış değildir. İşte bu teşkilatlanmayı, bu zemini, bu hazır tezgahı insanlığın kurtuluşu için yeniden tadil ve tamir etmeliyiz.

Evvela camiler, yalnızca Diyanetin değil, eğitim formasyonuna dair sorumluluğun asıl sahibi olan Milli Eğitimin de tasarruf alanı haline getirilmelidir. Camilere, şimdiki gibi namaz surelerini ezberleyip, bir kaç fıkhî soruya cevap vermekle rüştünü (!) ispat etmiş hocalar değil de, talim ve terbiyeye dair ciddi elemelerden geçmiş, manevi olarak vazifesini içselleştirmiş, gönüllü ilahiyatçılar tayin edilmelidir. Tıpkı okullarda olduğu gibi camilerin de müfredatı ve dersleri olmalıdır. Kur’an-ı Kerim, siyer, sahabe hayatı, ilmihal, hadis dersleri yapılmalı. Kul hakkı, komşu hakkı, helal kazanç, çocuk terbiyesi, vatan ve millet sevgisi gibi konular belirli takvime bağlanarak camilerde çocuk, genç, yetişkin ve yaşlılara anlatılmalıdır. Hatta cami görevlisinin bulunduğu köy ve mahallede ev ziyaretleri ve sohbetleri yapması yönünde uygulama başlatılmalıdır. Bu uygulama hem istifade edenin ahiretini kurtarmaya matuf önemli bir adım olur ve hem de dini çarpıtarak anlatan veya kötü emellerine alet eden tarikat ve cemaatlerin önünü kesmiş olur.

Dediğimiz gibi, camiler ülkemizin en ücra köşesine kadar uzanmış tek Devlet elidir. Bu eli canlandırmanın vaktidir. İnsanımızın maneviyat kaynağı camilerimiz olmalıdır. Maneviyatla donanmış insan, başkasının hukukuna riayet eder, kul hakkı yemez, harama göz dikmez, hırsızlık yapmaz, başkasının namusuna bakmaz, vazifesine sadık olur, vatanını milletini sever ve ihanet etmez. Camilerin ilim, irfan ve maneviyat merkezi haline gelmesi, en ücra köşelerdeki insanımıza nüfuz edebilmesi, ihtilafları, düşmanlığı, ihaneti, terörü, tefrikayı da azaltacağından, Devletimiz bu sayede yükselecek, güçlenecek ve yeniden dünyada muvazene unsuru halini alacaktır.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

YALNIZCA VE SADECE MİLLETİMİZİN ASKERLERİNE MUHTACIZ

Seçilmiş Cumhurbaşkanımızın katıldığı merasimden sonra bir gurup teğmenin sonradan korsan yeminle Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyerek…

3 saat ago
  • Gündem

İBB Meclisi’nde İstanbul’da Suya Her Ay Zam Yapılacak

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde alınan kararla su fiyatlarına %17,5 zam yapıldı ve her ay…

3 saat ago
  • Gündem

Marmara’da Lodos: Deniz Ulaşımı Olumsuz Etkilendi

İstanbul' da Şiddetli lodos, Marmara Bölgesi'nde deniz ulaşımını sekteye uğratmaya devam ediyor. İstanbul, Bursa ve…

5 saat ago
  • Makale

Evrensel Bir Kişilik Profili: Ebu Leheb ve Karısı (1)

Ebu Cehil deistti, diğer Mekkeli müşrikler de deistti, Allah’ın varlığına inanıyorlardı ama Hz. Muhammed’in Allah’ın…

5 saat ago
  • Makale

Bünyamin’in Alıkonma Süreci ve Su Kabı Meselesi-2

Önceki yazımızda Yûsuf 12/76 ayetini kısmen ele almıştık. Bu yazımızda ise ayetin ele almadığımız yönleri…

5 saat ago
  • Gündem

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş

Eksikleri Varsa da Doğruya Yakın Bir Görüş Mirat Haber olarak, İslam'a aykırı olmadığı müddetçe, her…

6 saat ago