Tam 108 yıl önceydi… Atını ve itini alanlar geldi Çanakkale önlerine… Amaçları Çanakkale boğazını geçecekler, İstanbul’u işgal edeceklerdi.
Olmadı tabii…
Olmadı diyoruz da… Çanakkale boğazını geçmek isteyenler o gün için gerçekten Boğazımı geçmek istiyorlardı acaba? Yoksa büyük bir savaşla bir nesli yok edip Ülkemizin işgalini kolaylaştırmak mı istiyorlardı?
Çanakkale savaşlarını nereden okumak istediğinize bağlı bu. Ne garip değil mi, bu konuda bile anlaşmazlığa düşebiliyoruz.
Öyle ya 1915 yılında Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’a giremediler ama 1918 yılında emellerine ulaştılar ve İstanbul’daydılar. Hem de itleriyle ve atlarıyla…
1915 yılında İstanbul’u işgal ettiklerinde Ayasofya’ya 15. Benoit’in hazırladığı özel çanı takma niyetindeydiler… Aynı niyetlerini 1918 yılında da gerçekleştirmek istediler ama… Birilerinin Vatan haini(!) olarak tanımladığı Vahidettin, kendi muhafız alayını Ayasofya’ya göndererek askerlerine, çan takmak isteyenler için “Vur” emrini verdi.
Uğraştılar ama takamadılar o çanı… Peki sonra ne oldu? 1935 yılında Ayasofya müzeye çevrildi. Sizce bu tesadüf mü?
Bence de değil…
Daha “değil” olan çok şey varda…
Ülkemizi işgal etmek isteyenler, aradan yüz yıl geçmesine rağmen hiç vazgeçmediler emellerinden… Kimi zaman bu ülkenin üzerine ekonomik yaptırımlarla geldiler, kimi zamanda terör belasıyla… Hala itleri ve atları var onların… Ama itleri ve atları şekil değiştirdi… 108 yıl önce modern gemilerini at olarak sürdüler üzerimize, modern silahlarını da it olarak… Günümüzde ise atları ekonomi oldu, itleri ise terör örgütleri…
İtini atını bilemem… Ama geçit vermeyecektir güzel ülkemin güzel insanları bunlara…
“Çanakkale geçilmez” diye dünyaya haykıran ruh, hala dipdiri ve tazedir ülkem insanın yüreklerinde…
O Çanakkale ruhunun tazeliği ile üretti İHA’ları, SİHAL’ları, Kızıl Elmayı… Bu İHA’lar ve SİHA’lar vurdukça bunların itlerine, Çanakkale mağlubiyetini defalarca yaşadılar ve yaşıyorlar.
Onların atları karşısında ise bizim atlarımız, artık daha bakımlı ve daha semiz…
Çanakkale ruhuyla canlanacaksa yepyeni bir dünya düzeni, selamet bulacaksa İslam ümmeti ve insanlık, “Çanakkale geçilmez” deriz ve dedirtiriz.
Biz burada, hemen Çanakkale Boğazının önünde bekliyoruz itleri ve atlarıyla gelecek olanları… Ama emin olun iyi beslesinler itlerini ve atlarını. Zira bizim atlarımız, hiçbir zaman olmadığı kadar temiz, bakımlı ve semiz…
ŞABAN DOĞAN
ANAHTAR KELİMELER: ÇANAKKALE AYASOFYA İHA SİHA KIZIL ELMA