Akdeniz’in en batı ucunda yer alan Birleşik Krallık’ın toprağı Cebelitarık, 2022 senesinde oldukça ilginç bir deneye hazırlanıyor. Başarılı olması durumunda dünyanın diğer ülkelerinde de örnek olacak bu deney, başarısızlık durumunda ise ülkeye ağır yaptırımlar getirecek. Kripto para ekonomisini değiştirebilecek potansiyeldeki bu deneyin detayları haberde…
Akdeniz’in güneyindeki Cebelitarık Kayası’nın eteklerindeki zeytin ağaçlarının gölgesinde son günlerde çok hummalı çalışmalar yürütülüyor. Cebelitarık Borsası (GSX) çalışanları, bir dönemler İngiltere donanmasının garnizonuna ev sahipliği yapan bu minik yerleşimi, dünya ekonomisinin kalbine yerleştirme hazırlığında bulunuyor.
Eğer yarımadanın düzenleyici kuruluşların onay verirse, blok zinciri şirketi Valereum, 2022’de GSX’i satın alacak. Böylelikle Cebelitarık, dünyanın ilk entegre borsasının bulunduğu ülke durumuna dönüşecek. Bu borsada geleneksel Hisse senetleri ile Bitcoin ya da Dogecoin benzeri kripto paralar aynı anda işlem görecek.
Atlas Okyanusu ile Akdeniz’i birbiriyle birleştiren boğazın hemen kıyısında yer alan Cebelitarık, Birleşik Krallık’ın deniz aşırı topraklarından birini oluşturuyor. Nüfusu, 33 bin olan Cebelitarık’ın 2,4 milyar sterlinlik ekonomisinin neredeyse üçte birini finans sektörü meydana getiriyor. Sektörün denetimini ise toplam 82 kişilik bir ekip yapıyor.
İşlerin planlandığı gibi sürmesi ve bu ekibin onayı ile satış gerçekleşmesi durumunda, Cebelitarık dünyanın en önemli Kripto Para merkezlerinden biri durumuna gelecek. Fakat denetleyici kuruluşların kontrollerinden olumsuz bir sonuç alınırsa, Cebelitarık’ta yaşanacak itibar kaybı ve maruz kalınması olası yaptırımlar, ekonomiyi altüst edecek.
Günümüzde çok sayıda ülkede kripto para yatırımları ya bütünüyle yasaklanıyor veya yetkili kuruluşlar vatandaşlara paralarını buraya yatırmamaları uyarılarında bulunuyor.
Cebelitarık’ta ise tam tersi bir hal var. Burada yetkililer, kripto paraları resmen regüle ederek alanın gelecekte bir finans merkezine dönüşümünü garantilemeyi tercih etti.
Bu hamlenin zamanlaması da manidar oldu. Zira küresel arenada vergi cenneti olarak tanınan Cebelitarık, son zamanda bu imajından sıyrılmak amacıyla çeşitli adımlar atıyor. Hatta hükümet 2015 yılında bu konudaki haberleri sebebiyle İspanya’da yayımlanan ABC gazetesine dava bile açmıştı.
Cebelitarık’ın dijital, finansal ve kamusal hizmetlerden sorumlu olan bakanı Albert Isola, Guardian gazetesine, “Burası 20 yıl önce bir vergi cennetiydi ama vergi ve bilgi paylaşımı politikalarımızda köklü değişikliklere gittik. Kripto regülasyonun hayata geçirilmesinin de benzer bir etkisi olacak: Kötü oyuncuların kökü kazınacak, yatırımcılara güven sağlanacak.” açıklamasında bulundu.
Isola sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer kripto kullanarak yaramazlık yapmak istiyorsanız, Cebelitarık sizin için doğru yer olmaz, çünkü şirketler lisanslı ve regüle ediliyor. Dünyanın başka hiçbir yerinde böyle değil.”
Cebelitark’ın düzenleyici kuruluşu şimdiye dek 14 kripto para ve blok zincir şirketine lisanslama onayı verdi. Valereum’un kripto borsası projesi için Cebelitarık’ı bu nedenle seçmişti. Valereum Yönetim Kurulu Başkanı Richard Poulden, hedeflerinin, değeri yaklaşık 3,5 trilyon Dolar (2,6 trilyon Sterlin) olan kripto para sektörünün gücünden yararlanmak olduğunu ifade ediyor ki bu miktar, Londra Borsası’nda etkinlikte bulunan tüm şirketlerin toplam değerine oldukça yakın.
Merkezi Cebelitarık’ta yer alan Valereum, dolar veya sterlin benzeri geleneksel para birimleriyle kripto varlıklar arasındaki ilişkiyi kurmak amcıyla gerekli teknolojilere odaklanıyor.
Cebelitarık Borsası’nda şu an yalnızca üç kişi çalışıyor. Dolayısıyla Valereum’un projesi GBX’te çok ciddi değişimler manasına geliyor. Ayrıca kripto paranın GSX’te nasıl işlem göreceğini belirleyen regülasyonların da değişmesi gerekecek. Fakat Poulden, kötü oyuncuları piyasadan temizlemekte insanlardan çok teknolojiye yaslandıklarını kaydetti ve ilave etti:
“Kripto paralar bağlamında kara para aklama kontrolleri yürütmek, bu işi diğer para birimleri bağlamında yapmaktan çok da farklı değil. Hatta bazı durumlarda para aktarımının izini blok zincir üzerinden sürebildiğiniz ve paranın nereden geldiğini tam olarak görebildiğiniz için, bankaya yatırılmış bir miktar paranın nereden geldiğini bulmaya çalışmaktan daha kolay olacaktır.”
Cebelitarık’taki bu deneyi, çok sayıda ülke de yakından takip edecek. Örneğin Londra’da yer alan Reeds Solicitors avukatlık şirketinde organize suçlardan sorumlu başkan yardımcısı Neil Williams, “Eğer başarılı olursa, başka ülkelerin de aynı yoldan gideceğini düşünebilirsiniz çünkü bu değeri gittikçe artan bir emtia.” sözlerini kullandı.
Fakat uzmanlar şu uyarı da bulunuyor: Cebelitarık’ın, kara para aklayanlara, kara borsacılara ya da kripto varlıkların anonimliğini tercih eden kleptokratlara istemeden bile olsa izin veren kripto şirketlerine yasal onay vermesi gibi bir durum ortaya çıkarsa, ABD’nin ve çeşitli ülkelerin yaptırımları kaçınılmaz olacaktır.
Öte taraftan çok sayıda büyük küresel mali regülatör, son zamanlarda sık sık kripto varlıklarının hızlı büyümesi, bunun tüketici ve yatırımcıların korunması, piyasalara erişim eşitliği, kara para aklama ve terör gruplarının finansmanı gibi başlıklarda oluşturacağı muhtemel problemlere dair endişelerini ifade ediyor.
Bir adli muhasebe ve danışmanlık şirketi olan Forensic Risk Alliance’ın ortaklarından Charlie Steele, “Bu durum kara para aklamayı, yaptırımlardan kaçınmayı, terör finansmanını mümkün kılabilir ya da kolaylaştırabilir. Herkes bunun farkında” dedi. Geçmişte ABD Adalet Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde de bulunmuş olan Steele, “Dünya genelindeki düzenleyici kuruluşların neredeyse tamamı, bu konuya derin bir şüpheyle yaklaşıyor. Dolayısıyla bir ülkenin borsasını kripto paracılara satmayı düşünüyor olması biraz sıra dışı bir yaklaşım.” diye konuştu.
Valereum geçen Ekim ayında GSX’e talip olduğu açıklamasında bulunduğunda, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun başkanı Gary Gensler, bir varlık sınıfı olarak kriptoyu “vahşi Batı gibi, yolsuzluk, dolandırıcılık ve belli uygulamalarda istismar dolu” ifadeleriyle nitelendirmiş ve karanlık yerlerden gelen paraların, ana akım finans sistemine sızması noktasındaki endişeleri daha da artırmıştı.
Kara para aklama etkinliklerine ilişkin kontrollerin oldukça kısıtlı olması sebebiyle, Malta benzeri bazı ülkeler, Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından gri listeye eklendi Gri liste bu ülkelerde temel mali koruma mekanizmalarının olmadığı manasını taşıyor. Bunun sonucunda Malta’nın ekonomisinin ciddi zarar göreceği tahmin ediliyor. Öte taraftan Malta’da yaşananlar, aynı rahatlığı getirmeye hazırlanan bazı başka ülkelere de uyarı oldu.
Singapur da Bitget adlı kripto para borsasına verdiği onayı geri aldı. Aralık başında verilen bir kararla, Bitget’in etkinlikleri askıya alındı. Karar gerekçesi de kârını artırmak için K-pop grubu BTS’nin fotoğraflarını izinsiz kullanan bir dijital parayla alakalı marka sorunu şeklinde gösterildi.
Steele, “Eğer herkes gerçek düzenleyicilerden kaçmak için Cebelitarık’a koşuyor gibi bir tablo ortaya çıkarsa, bu durum onlar için iyi olmaz.” diye konuştu.
Steele, “Eğer kara para aklamayla mücadele kuralları ya da yaptırımlar ihlal edilirse FATF üzerinden uluslararası bir hareket başlatılarak Cebelitarık için işler zorlaştırılabilir. FATF’nin her türlü önlemi alacağını görmek zor değil. FATF, üye ülkelerden Cebelitarık’la olan faaliyetlerine sınır koymalarını isteyecektir.” ifadelerini kullandı.
Fakat Cebelitarık, kripto şirketlerini ülkeye alırken her türlü önlemin alındığını, sektörün düzenlenmesine yönelik çalışmalara daha 2014 senesinde başlandığını ifade ediyor.
Isola, şirketleri filtreleyip lisanslayarak, kötü oyuncuları temizlediklerini ve “Blok Zinciri Kayası” ifadesini hak ettiklerinin altını çizerek, “Cebelitarık’taki riskin neden daha fazla olduğunu anlayamıyorum. Sonuçta bugün herhangi bir Avrupa ülkesine gidip aynı işi denetim olmadan, lisanslama olmadan, regülasyon olmadan yapabiliyorsunuz. Bu durumda neden biz onları regüle ettiğimiz için daha tehlikeli bir durumda olalım ki? Tam tersi…” dedi.
Isola, düzenleyici kuruluşun sistemin hayata geçirildiği 2018 yılından itibaren yalnızca 14 şirketin başvurularına onay verildiğini de anımsatarak, “Çünkü lisanslama sürecinde ince eleyip sık dokunuyor. Altına hücum değil bu” diye konuştu.
RUSI Mali Suçlar ve Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin direktörü Tom Keatinge ise “Söz konusu blok zinciri odaklı inovasyonlar olduğunda, özellikle de Cebelitarık gibi küçük yerler için, akla gelen ilk yorum ‘Aman Tanrım, risk, alarm, dünyayı ayağa kaldırın’ şeklinde oluyor. Ben bu tepkileri vermeden önce o idare biriminin kapasitesini anlamanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Bunun söylememin nedeni de şu: Dünyadaki tüm küçük idareler arasında blok zincirinin yarattığı fırsatı anlamak için en fazla zamanı ve parayı harcamış olan Cebelitarık’tır.” ifadelerini kullandı.
Cebelitarık Mali Hizmetler Komisyonu Valereum anlaşmasıyla ilgili yorum yapmadı.