İslam dini bir insan topluluğunun manevi ve ahlaki hasletler dışında maddi, etnik, bölgesel hasletler dolayısıyla diğerlerinden üstün olduğu fikrini reddeder. Manevi ve ahlaki hasletlerin toplamı takvada ifadesini bulur, kim muttaki ise fert veya topluluk, Allah katında makbul olan odur. Ucu kavim üstünlüğüne ve ırkçılığa varan milliyetçilikler temeli boş üstünlük iddialarına dayanır.
Kur’an-ı Kerim, bu türden fikir ve duyguları yasaklar:
“Ey iman edenler, bir kavim (bir başka) kavimle alay etmesin, belki kendilerinden daha hayırlıdırlar.” (49/Hucurat, 11.)
Surenin bir önecki ayeti “Mü’minler ancak kardeştir” (49/10 yani kardeşi olmalarının dışında mü’minler başka şekilde vasıflandırılamaz ayetiyle bir arada düşünüldüğünde, mü’min bir topluluğun (kavim) başka topluluğu küçük düşürüp onu aşağılaması, bazı özellikleriyle alaya alması durumunda, gerçekte kendini küçük düşürmüş, kendiyle alay etmiş olur sonucu çıkar. Çünkü mü’minler yekvücut, tek bir nefis gibidirler (Müsned, IV, 268). Bu “Kendi kendinizi öldürmeyin” (4/Nisa, 29) veya “Allah tarafından kutlu-güzel bir yaşama dileğiyle birbirinize selam verin” (24/Nur, 61) ayetlerine benzer. Mü’minler birini öldürecek olurlarsa, öldürülen kardeşleri olduğundan gerçekte kendilerini öldürmüş olurlar. Kutlu-güzel yaşama dileğiyle birbirlerine selam vermeleri de aslında selam verenin kendi için dilekte bulunması gibidir.
Mü’minler izzet ve kerem sahibi kimselerdir. İzzetlerini yüce Allah’ın onları mükerrem kılmasından, Eşref-i mahlûkat mertebesine layık görmesinden ve yeryüzünün halifeliğine aday kılmasından alırlar (17/İsra, 70). Kendilerini horlamaları, küçük görmeleri, aşağılık kompleksine kapılıp mazoşist duygularla kendilerine psikolojik eziyet vermeleri doğru değildir, onlara bahşedilen vasıflarla bağdaşmaz.
Durmadan kendinde kusur arayan, bir türlü kendine güven duymayan kişi sağlıklı olamaz. Tabii ki kişi öncelikle kusur ve hatalarının farkında olmalı ama bu kendini harap edecek, değersizleştirecek boyutlarda olmamalıdır. Nefs-i emmare ile mücadele ve mücahede etmek ile öz varlığı, insani kişiliği hakir görerek ayaklar altına almak ayrı şeylerdir. Nefs-i emmare “kötülüğü emreden nefs”tir (12/Yusuf, 53 ve 89/Fecr, 27-30).
İlahi bağışlar ve nimetler dolayısıyla kendine değer veren mü’minin, aynı değeri diğer mü’min kardeşlerine de verme mecburiyeti vardır, sadece kendine değer vermekle yetinirse, değeri kendisi için temellük etmiş olur.
Mü’min, kusurlar ve ayıplarının farında olmalı ama teşhir etmeye, günahlarına şahit tutmaya kalkışmamalı ama her seferinde ve sıkça kendini kritik edip (muhasebe-i nefs), nasuh tövbe, iyilik ve salih amelle nefsini ıslah etme cehdi içinde olmalıdır. Nefsin izzeti, yani insanın onur ve haysiyeti var, buna “izzet-i nefs” denir. Sınırlara riayet eden nefs, Allah’ın El Aziz isminden pay alır; müfrit sufiler gibi nefsi aşırı derecede hırpalamak, tahkir etmek ilahi bağışı reddetmek anlamına gelebilir.
Nefsin izzeti, yüce Allah’ın mü’min ve takva sahibi müslümana layık gördüğü sıfatlarla muttasıf olmasıdır. Kendini Nefs-i emare rüzgarına kaptıran kişi, izzetini kaybeder, zillete düşer.
Orta yol şudur: Nefsi ne öldür ne azdır, dizginle! Kur’an’ı Kerim’de işaret edilen nefs ise öz varlık-kişilik, Allah’ın isimlerini kendinde tecelli ettirecek benliktir. Bunu bencilliğin ve kibrin yatağı olan ego ile karıştırmamak lazımdır.
Hz. Peygamber (s.a.) önemli uyarılarda da bulunmuştur; mesela: “Kim dünyada müslüman bir kardeşinin ayıbını örterse, Allah da o kimsenin dünya ve ahirette ayıplarını örter.” (Tirmizi, Birr, 19.) “Kim de mü’minlerin kusurlarını araştırıp ortaya çıkarırsa, Allah da onun kusurlarını ortaya çıkarır. “Ebu Davud, Edeb, 15.)
Cündeb b. Abdullah el-Becelî (ra)’den nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
“Kim kavmiyetçilik/ırkçılık propagandası yaparak veya kabileciliğe/ırkçılığa destek vererek yoldan çıkmış bir topluluğun bayrağı altında öldürülürse, onun ölümü câhiliye ehlinin ölümü gibidir.” (Sahih-i Müslim, İmâre, 57)
Yine Cübeyr b. Mut’im’den nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Kavmiyetçiliğe/Irkçılığa çağıran bizden değildir. Irkçılık davası uğruna savaşan bizden değildir. Irkçılık davası uğruna ölen bizden değildir.” (Sünen-i Ebû Dâvûd, Edeb, 111-112)
İbn Ömer’den nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a,), Mekke’nin fethi günü insanlara bir hutbe vererek şöyle buyurmuştur:
“Ey İnsanlar! Allah sizden câhiliye gururunu ve atalarla övünme âdetini gidermiştir. İnsanlar iki gruptur: Takva sahibi, Allah katında değerli kişi ve günahkâr, bedbaht, Allah katında değersiz kişi. İnsanlar Âdem’in çocuklarıdır. Ve Allah Âdem’i topraktan yaratmıştır…” (Sünen-i Tirmizî, Tefsîru”l-Kur’ân, 49; D5116 Ebû Dâvûd, Edeb, 110-111)
Mü’minlerin takip edecekleri yol haritası, Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmiştir:
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın üzenizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz (birbirinize) düşman idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar..” (3/Âl-i İmran, 103)
Irkçılık, milliyetçilik, mülteci veya yabancı düşmanlığı, kavim üstünlük iddiası cehennem çukurudur. Bugün Müslüman dünyanın en büyük hastalığı milliyetçilik, milli bencilliktir, Müslümanlar derin bir ateş çukurunda debelenip durdukları halde bir türlü Allah’ın ipine sarılıp” (3/Al-i İmran, 103) bu çukurdan çıkma başarısını gösteremiyorlar. Bu ateş çukurunda izzet değil, zillet vardır.
Kişi olarak nasıl bir müslümanın izzeti ilahi murada uygun tercih ve tutumlara bağlı ise, Müslüman bir kavmin de izzeti ilahi murad olan İslam ümmetinin tabii bir üyesi olmaya bağlıdır.
Ali Bulaç
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
SOSYAL MEDYADAN SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ "Domuz Eti Yemek Haramdır" "Size şunlar haram kılındı: Kendiliğinden…
Filistinli Muhareze'den Şam Halkına ve Devrimcilere Uyarı: "Allah’ın Gazabından Korkun" Filistinli vaiz Şeyh Yusuf Muhareze,…
Önce haberi okuyalım: İsrail'e karşı Gazze'de istiklal mücadelesi veren İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Cenin'deki yapılanmasına Mahmut…
MİRATYOUTUBE MİRATHABER.COM
Hindistan medyasındaki son yayınlar, Bangladeş’i sürekli olarak Hindu karşıtı bir ülke olarak tasvir eden tutarlı…