CENİN’DE SALDIRI: “GERÇEK BİR KATLİAM”

İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’da büyük ölçekli askeri operasyonun devam ettiği Cenin mülteci kampında en az dokuz Filistinliyi öldürdü.

İsrail’in kanlı müdahalesi nedeniyle sivil halkın korunması için yapılan çağrılar artarken, gerilimli durumun başka bir yıkıcı savaşa dönüşme korkusu devam ediyor.

Pazartesi günü Cenin mülteci kampına yönelik kara ve hava saldırısı, İsrail’in uzun süredir devam eden işgaline karşı 2000-2005 yılları arasındaki İkinci İntifadadan bu yana işgal altındaki bölgedeki en büyük askeri operasyondu.

Cenin Belediye Başkanı Nidal Ubeydi, saldırının “gerçek bir katliam ve şehir ile kamp içindeki hayatın tüm yönlerini silme girişimi” olduğunu belirtti.

Al Jazeera’ya “Şu anda hedef alınanlar sadece direnişçiler değil, aynı zamanda siviller de öldürülüp yaralanıyor.” açıklamasında bulundu.

Cenin Belediyesi, çatışmalar nedeniyle mülteci kampındaki su ve elektrik hizmetlerinin kesildiğini duyurdu. Filistin Kızılayı, en az 3 bin kişinin Cenin’den tahliye edildiğini bildirdi.

Yüzlerce askeri konuşlandıran, insansız hava araçlarıyla havadan saldırılar düzenleyen ve 20 bin kişilik yoğun nüfuslu kamp üzerine roketler atan İsrail ordusu ayrıca evleri ve yolları da yıkarak altyapıyı hedef aldı.

İsrail işgaline karşı direnişin odak noktası olan Cenin sürekli hedef tahtasında bulunuyor. Daha önce iki hafta önce gerçekleşen İsrail müdahalesinde en az yedi Filistinli hayatını kaybetmişti.

Saldırıda Çocuklar Öldürüldü, Gazeteciler Hedef Alındı

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Tel Aviv’in operasyonu işgal altındaki Batı Şeria’nın geri kalanına genişletmeyi düşünmediğini söyledi, ancak İsrail askerleri ile Filistinli savaşçılar arasındaki silahlı çatışmalar mülteci kampı yakınında devam etti ve ordu takviye birlikler gönderdi.

İsrail ordusu, Filistinli savaşçıların bir camide sıkıştığını belirtti ve operasyonun silahlı gruplara mensup kişiler yakalanana kadar devam edeceğini, bunun da tamamlanması için operasyonun 24 saat daha sürebileceğini söyledi.

Filistin’deki Uluslararası Çocuklar Savunma Grubu’na göre (Defense for Children International) Cenin’deki iki genç kurban, 15 yaşındaki Nuruddin Hüsam Yusuf Merşud ve 17 yaşındaki Mecdi Yunis Saud Ararawi olarak belirlendi. Pazartesi günü ölen dokuz kişiden yaşı en büyük olan kişi ise 23 yaşındaki Muhammed Muhannad el-Şami.

Birkaç gazeteci, Cenin’deki olayları aktarırken İsrail canlı ateşiyle doğrudan hedef alındıklarını söyledi.

Al Araby TV kanalı muhabiri Ahmed Şihade, kampın bir evinde 2 saat boyunca dört gazeteciyle birlikte mahsur kaldıkları sırada ordunun silah ateş ederek kamerasını yok ettiğini ve ardından Kızılhaç tarafından tahliye edildiklerini belirtti.

Gazetecilerin Cenin’de saldırıların kurban olmaları ilk kez değildi.

Al Jazeera muhabiri 51 yaşındaki Şirin Ebu Akile, geçen yıl kamp üzerine yapılan bir askeri baskın sırasında İsrail askerleri tarafından öldürüldü. Filistin-Amerika vatandaşı muhabir, “PRESS” yazısının açıkça görüldüğü mavi bir zırhlı yelek giyerken başından vuruldu.

“Cenin’i Ezmek”

İsrail’in Cenin’e yönelik saldırıları, genç Filistinlilerin giderek silaha sarılması ile ortaya çıkan direnişi ezme çabasının bir parçasını oluşturuyor. Analistlere göre, İsrail’in aşırı sağ hükümeti, işgal altındaki Batı Şeria’daki Filistinlilere karşı sert yaklaşımını sürdürmeye devam edecek.

Filistinli avukat ve analist Diana Buttu, “İsrail, Cenin’i ve her türlü direnişi ezmek için ne yapılacaksa hepsini yapmak istiyor.” dedi.

“İsrail, Filistinlilere açıkça üç seçenekleri olduğunu belirtti. Birinci seçenek ayrılmak, ikinci seçenek bir devletin vatandaşı olmadan yerli olarak kalmak, üçüncü seçenek ise direnirseniz sizi ezeceğiz. İşte bunu uyguluyorlar.” diye ekledi.

Nablus’taki Ulusal en-Necah Üniversitesi’nde Filistinli siyaset bilimi profesörü olan Hasan Eyyub da aynı fikirde.

Eyyub, “Buradaki nihai hedef, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme veya bir halk olarak tanınma umudunu bırakmasını sağlamaktır.” dedi.

Eyyub, 2008 Gazze saldırısından bu yana durumun İsrail’in Filistinlilere karşı sürekli bir tırmanış gösteren saldırıları şeklinde seyrettiğini belirtti. İsrail, kendisinin “Cenin fenomeni” olarak adlandırdığı veya herhangi bir Filistin direniş şeklini ezmeyi amaçlıyor.

“Cenin’in Uzun Bir Direniş Tarihi Var”

Eyyub, “Cenin, uzun bir direniş tarihine sahip. İsrail’in ortadan kaldırmak istediği halkların modelidir. Ancak Filistinliler için bu bir ilke meselesi ve onların son hedefi bu işgali sona erdirmek.” şeklinde açıkladı.

İsrail saldırganlığı, Gazze Şeridi’ndeki silahlı grupların eylemlerinde bir tırmanma ihtimalini de artırdı. Gazze’deki siyasi fraksiyonlar, Cenin’de hedef alınanlara destek için Filistinlilerin bir araya gelmesini istedi.

Sert Kınama

Uluslararası toplumun birçok kesimi, İsrail’in baskınını şiddetle kınadı ve derhal durdurulmasını talep etti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, saldırı konusunda derin endişelerini dile getirerek, gerilimlerin “yeni bir şiddet döngüsünü tetikleyebileceği” uyarısında bulundu. İslam İş birliği Teşkilatı, İsrail’in müdahalesini “dehşet verici bir suç” olarak niteledi.

Katar, uluslararası toplumun Filistin halkını “açık” İsrail ihlallerine karşı korumak için acilen harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.

Ürdün, şiddetin artmasını “uluslararası insan hukukunun ihlali” olarak kınadı, Mısır ise ciddi sonuçlardan bahsetti ve uluslararası aktörlerin müdahale etmesini istedi.

Birleşmiş Milletler Orta Doğu Elçisi Tor Wennesland, durumu “çok tehlikeli” olarak nitelendirdi ve sivil halkın korunmasını talep etti.

Bu arada Beyaz Saray Amerika Birleşik Devletleri’nin “İsrail’in güvenliğini ve Hamas, Filistin İslam Cihadı ve diğer terör gruplarına karşı kendini savunma hakkını desteklediğini” belirtti ve aynı zamanda sivil halkın korunmasının önemini vurguladı.

Cenin mülteci kampı, son iki yılda İsrail güçleri tarafından artan ve tekrarlayan saldırıların hedefi oluyor.

Nablus ile birlikte, İsrail’in uzun süredir devam eden askeri işgaline karşı direnen yeni bir Filistinli savaşçı neslin ortaya çıktığına tanık oldu.

Yeni savaş gruplarının ortaya çıkışı, 2021 Mayıs’ında işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah mahallesinde başlayan ve İsrail’in Gazze’ye yönelik 11 günlük saldırısına yol açan Filistin halk direnişinin ardından gerçekleşti.

Çeviren: Zehra Kaya

Kaynak: https://www.aljazeera.com/news/2023/7/3/a-real-massacre-israels-attack-on-palestinians-in-jenin