Sıkça değinildiği gibi Kur’ân-ı Kerîm’de Cennet’e girecekler genel bir ifade ile “Îman edenler ve Salih ameller yapanlar” olarak açıklanır.
Salih amellerin neler olabileceği de örneklendirilir.
Yukarıda beş sûreden yaptığımız alıntılar ve işaret ettiğimiz di- ğer âyetler çizgisinde Salih amelleri şöylece özetleyebiliriz:
Sevgili Peygamberimiz de Kur’ân çizgisini takip ederek Cennet’e götürecek amelleri misallendirmiştir.
Verilen bu Salih amel örneklerini şöylece hulâsa edebiliriz:
Bir de Allah’a ortak koşmak, haksız yere cana kıymak, zina, faiz, zina iftirası, sihir, meşrû savaşta cepheden kaçmak gibi haramlardan kaçınmaktır.”
Salih Ameller İnsanlığın Ortak Erdemleridir
Kur’ân ve Sünnet’te Cennnet’e girecekleri açıklanan insanların özetlenen bu vasıflarının büyük çoğunluğu erdemli bir insan olmak için gereklidir ve dünyamızın bütün kültürlerinde saygıdeğerdir. Toplumları da yücelticidir. Çünkü Yüce Allah ve Onun Peygamberi bize yalnızca insanlık fıtratı ile güzelliklerini kavrayabileceklerimizi emretmiştir. Bize ancak, kötülüklerini ve çirkinliklerini idrak edebileceklerimizi yasaklamıştır.
Bu, mümkün de değildir. Meselâ kişinin çevresinde yetîm olmayabilir, silahlı cihad gereği duyulmayabilir. Yaratılışı gereği herkes her hayrı yapmaya yetenekli olmayabilir. Üstelik bazı kişiler için vermeyene vermek, bazıları için hac yapmak daha önemli ve öncelikli olabilir.
Bunun içindir ki Peygamberimiz îman esaslarına ilişkin olanlar dışında kendisine Cennet’e götürecek amelleri soranlara, soranların kişilikleri ve yapabileceklerine göre değişik cevaplar vermiştir. Örneğin bazılarına oruç, bazılarına cihad, bazılarına de affedici olmak cevabını vermişlerdir. Verilen örnekler de bunu göstermektedir.
Ancak hakîki müslüman olmak için gerekli olan, bir diğer anlatımla kişiyi Allah’a bağlayan îman, temel şarttır. Îmanın temel şart olduğuna Peygamberimiz, “Cennet’e ancak mümin olan girecektir.” buyurarak açıklık getirmiştir.241
Îmanın yanı sıra kişiyi Hak insanı yapan namazın ve Halk adamı kılan zekâtın olmazsa olmaz ameller olduğu da bilinmelidir.
Peygamberimiz, “Cennet’te seninle beraber olmak istiyorum.” diyen sahâbiye, ”Pek çok namaz kılarak kendin için bana yardım et.” buyurmuştur. Kendince gerekçelerini sunarak zekât vermeyeceği ve cihada katılamayacağını beyan eden sahâbiye de:
“Zekât yok, cihad da yoksa nasıl Cennet’e gireceksin?” demiştir.242
Çünkü Kur’ân’a ve Sünnet’e göre Salih amellerin ilkleri namaz ve zekâttır. Îman, namaz ve zekât yanı sıra adalet, merhamet ve güvenilir insan olmak gibi ahlâki erdemlerimiz de bizi Cennet’e götürecek amellerdendir. Cennet’e götürücü amellerimiz ne kadar çok olursa ilgili bölümünde açıklayacağımız üzere Cennet’teki derece- lerimiz de o nispette büyüyecektir.
Böyle inanmalı, Rabbimize hüsn-ü zanda bulunmalıyız. Çünkü Rabbimiz, bir kutsî hadîste kendisini şöylece tanıtmaktadır: “Ben kulumun beni zannettiği gibiyim.”
Rabbimizle ilgili olarak Peygamberimiz de bizleri şöylece uyarmaktadır:
Açıklanan âyetler ve hadîslerden anlaşılacağı üzere Cennet’e ancak İslâmî îman ve amellerle girilebilir. Bir diğer anlatımla îmanlı, erdemli, zulme karşı dirençli ve sosyal adaletçi olmakla, nefis için sevileni diğer insanlar için sevmekle, almayı değil vermeyi ilke edinmekle girilebilir. Cennetliklere, armağanlarının İslâmî çizgide sabır göstererek yaptıklarına karşılık verileceğini açıklayan âyetler de bu hakîkati pekiştirmektedir.244
Ne var ki îman ve ameller ebedî Cennetleri kazanmak için yeter değildir. Allah’ın lütfu da gerekir. Bilinmesi gereken husus, ilâhî lütfun da îman ve ameller sebebiyle geleceğidir.
İlâhî lütfa ihtiyacımızı, Sevgili Peygamberimiz şöylece açıklamaktadır:
Ebû Hüreyre’den…
“Allah’ın Resûlü bir sahâbî topluluğuna şöyle buyurdu:
-(Allah’ın ve Peygamber’inin emirleri ve yasaklarını) uygulamada aşırılığa düşmekten kaçının. Orta yolu tutun. İyice biliniz ki, sizden hiç birinizi, yapmış olduğu amelleri kurtarıp Cennet’e sokar)
Sahâbîler sordular:
-Yoksa sizi de mi amelleriniz kurtarıp Cennet’e sokamaz Ya Resûlellah?
Cennet’e, îman ve amellerin sebep olacağı ilâhî lütufla girileceği gerçeğini pekiştiren bir diğer hadîste de şöyle buyurulmaktadır:
İslâm’ın gerektirdiği; bir bölümü de Rabbimizin ve Peygamberimizin dilinden açıklanan güzel amelleri sebebiyle ve Allah’ın (c.c.) lütfuyla Cennet’e girecek mü’minler, mânevî ve mânevîleştirilmiş maddî nimetler içinde ebedî bir hayat süreceklerdir.
(Devam Edecek)
ALİ RIZA DEMİRCAN
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-
DİP NOTLAR
241-Müslim, Îman
242-Özetlenen bu iki hadîsi ve önemli bulduğumuz izahlarını, bölüm sonundaki Ek’ de
243-İ. Mâce, Zühd
244- A’râf 43; Ra’d 24.
245 Müslim, Zikir 2, Cennet 82; Ebû Dâvûd, Edeb 81.