Kur’ân ve Sünnet ışığında açıkladığımız Cennet, hiç şüphesiz Hz. Nûh, İbrâhim, Mûsa ve Îsa gibi bütün Peygamberler tarafından açıklanan ve istenen Cennet’tir.
Merhameti ve bağışı pek bol olan Rabbimiz, bizi hazırladığı Cennet’e çağırmaktadır. Güzel kullarının diliyle misaller vererek bize, kendisinden Cennet’i istememizi emretmektedir / öğütlemek- tedir.
Görevimiz, varlığına inandığımız Cennet’e, îmanımız ve amellerimizle talip olmaktır. Onu duâlarımızla da istemektir.
(Güzel kulların diliyle öğretilen duâ)
“Onlardan kimi de (öğütlediğimiz / emrettiğimiz gibi) şöyle duâ eder:
Şuara 84-85:
(Hz. İbrahim’in diliyle öğretilen duâ)
Tahrîm 11:
(Firavun’un karısının diliyle öğretilen duâ)
Ğafir 7-8 (Meleklerin diliyle öğretilen duâ)
Rabbimiz! Onları kendilerine vaad ettiğin Adn Cennetlerine koy. Babalarından, eşlerinden ve zürriyetlerinden (Senin yasalarına) uyanları da (Cennetlerine erdir). Sen karşı konulamaz gücü olansın. Her şeyi yerli yerinde yapansın.”
“Allahım! Sen Hak’sın, vaadin hak, buyrukların hak, Sana kavuşma hak, Cehennem’in hak, Cennet’in de hak’tır.”
|“Allahım! Sana itâat ederken canımı al. Amellerimin en hayırlısı ile hayatımı sonlandır. Armağanımı Cennet eyle.”
“Ey yücelik ve ikram sahibi olan (Allahım!)
Senden Cennetini istiyor, Cehennem azabından Sana sığınıyorum.”
“Allahım! Sen’den beni, Kendine yaklaştıracağın ve güzelliklerine baktıracağın kullarınla birlikte Cennet’e erdirmeni isterim.”
“Allah’ım! Sen’den rahmetini kazandıracak, bağışına erdirecek işlere başarılı kılmanı isterim. Sen’den bütün günahlardan korumanı, tüm iyliklere erdirmeni dilerim.
(Allah’ım!) Cennet’ine erdir, Cehennem’den koru.”412
(DEVAM EDECEK)
MİRATHABER.COM
DİP NOTLAR
412 -Tirmizî, Vitir 17, Feyzül-Kadîr Hn: 1477, 1497, 1505