CHP ZİHNİYETİ MİLLETİN SORUNLARIYLA DEĞİL KAFASINDA Kİ İNANCIYLA UĞRAŞIR!

Cumhurbaşkanımız yirmi yıl önce iktidarı devralırken Türkiye’nin sanki Japonya gibi, Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş, sorunları çözülmüş depreme dayanıklı şehirleriyle, güçlü ekonomileri ile, kalkınmış müreffeh bir ülke devir almış da yirmi yıllık iktidar süresince ülkeyi geriye götürmüş, milleti fakirleştirmiş gibi; muhalefet siyasetçileri, Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde hava estirmektedir.

Cumhurbaşkanımızı asrın felaketinde ortaya çıkan acı tablonun müsebbibi gibi gösteren CHP lideri ve şürekası iktidarın aleyhinde manipülasyon dolu propagandalarıyla çok büyük haksızlık yapmaktadırlar.

Halbuki seksen yıllık hasıraltı edilen birikmiş sorunların; Cumhuriyet döneminin mirası olarak ortaya çıkardığı acı tablodur bu yaşanılanlar! Erdoğan öncesi döneme kadar hükümetlerin dahi gücünün yetmediği CHP zihniyetinin emrinde olan devlet otoritesi ve imkanları, Müslüman milletin zihniyetiyle uğraşmaktan ülke sorunlarını batılı dostlarının talepleri ile sürekli ötekileştirmek suretiyle hasır altı ettiler. Halbuki Erdoğan liderliğinde ki iktidar bir çok alanda yirmi yılda yüzyıllık işleri başarmak suretiyle bertaraf etmeye çalışmıştır. Ülkemizi muasır güçlü devletler seviyesine yaklaştırmıştır. “Sadece iktidarı değil zihniyetini de değiştireceğiz” diyen Kılıçdaroğlu nasıl da ülkemizi geriye götüreceğinin işaretini vermektedir!

O BÖLGEDE HALK BIRAKINIZ MİTİNG YAPMAYI NEFES ALDIRMAZ ADAMA!..

Şayet Cumhurbaşkanının başında bulunduğu iktidar asrın afetinin yaşandığı deprem bölgesinde aciz kalsaydı, gerekli yakın ilgiyi göstermeseydi; o bölgelerde bırakınız miting yapmayı millet nefes aldırmaz dı!

Başkentin sokaklarında ki evlerinin koltuklarından ekran görüntüleri ile deprem bölgesine yönelik Recep Tayyip Erdoğan ‘nın aleyhinde; Geçmişte hasbelkader yanında bulunmuş şimdilerde muhalif kanada geçmiş Çömezlerin propagandaları tutmaz!

VATAN SÜSLÜ LAF YAPMAKLA DEĞİL KORKUSUZCA YÜREK KOYMAKLA ELDE TUTULUR!

Maazallah CHP ve şürekasının iktidar olması halinde plan aynen şöyle işleyecek:

Devlet otoritesi, siyasi diplomasi ile bloke edilecek, İttifak ortakları partilerin liderleri de PKK mafyası ile tehdit ve şantajla kontrol edilecektir. Uluslararası diplomasi devreye girecek ABD ve AB ülkeleri bölgesel yerel yönetimi “Kürdistan Özerk Bölgesi” olarak devlet statüsünde resmen tanımaya başlayacaklar!

Sonrası Ülkemiz kaos, kavga, anarşi ateşlenip kardeş halklar ister istemez düşman olacak, birbirine kurşun sıkacaklar; yada kabullenip küresel vesayet odaklarının emrine girip istedikleri doğrultuda asimile olacağız!

Küresel vesayet odakları, Ortadoğu’daki planları doğrultusunda Ülkemizin bölünmesini bugüne kadar Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ki iktidarın politikaları sayesinde gerçekleştiremediler. Bugün ise küresel güç odaklarının ve PKK terör örgütü elebaşılarının Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında ki ittifakı desteklemelerinin tek amacı bölünme sürecini bir an önce nihayete erdirmek için olduğu çok aşikardır!

SEÇMEN SİYASİ AÇIDAN VELİNİMETTİR!

Ülkemizde mevcut başkanlık sistemi öyle bir sistem ki oy kullanan seçmen sayısının ancak %50+1 kişinin oyunu almakla seçim kazanılıyor. Bu yüzden Recep Tayyip Erdoğan taraftarı olmak O’na oy veren taraftarların çevresinde ki eş dost ve tanıdıklarının oyuna talip olmak ancak ikna yoluyla olmalıdır. Bunun aksi muhatabı incitici her söz ve davranıştan kaçınmak gerekir. Taraftar propagandası yaparken asabiyet, mecburiyet, itici, ötekileştirici içerikli hal ve sözlerle taraftarlık yapmak destek değil köstek olmaya neden olabilir. Bu duruma benzer bir taraftarlık yapmaktansa siyaset konuşulan ortamlarda sadece açıkça kısa ve öz bir cümle ile taraftarı olduğunuzu, bu seçimde de oy vereceğinizi, kırıcı olmayan bir lisanla ifade etmek taraftarı olunulan partiye büyük katkı sağlayacaktır. Sosyal medya ortamlarında da yorumların bu yönde yazılması insan onuruna ve haysiyetine yakışan en güzel siyasi tavır olacaktır. Muhalefet siyasetçilerinin yalan dolan iftira dolu sözlerine karşılık birinci dereceden başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere parti temsilcileri gerekli cevabı vermektedir. Taraftarlık yaparken henüz kararını vermemiş seçmenleri küstürmek gibi bir yanlışa sebep olunmamalıdır. Vatandaşı ikna edip oyunu almak kadar siyasette zor bir iş yoktur.